toxic, beomryu ✓

ten

"Haklısın Ning. Haklısın. Beomgyu görüp görebileceğim en toxic kişilik ve ben nedenini bilmediğim halde hala onu seviyorum. Aptalım. Enayiyim." Yere çöküp ağlamaya başladı Ryujin. Sarhoştu zaten. Ning'de sarhoştu. Oda Ryujin'in yanına çöktü. Beraber duvara yaslanıp gökyüzüne baktılar.

"Enayi değilsin. Aptal hiç değilsin. Kendine bunları söyleme Ryujin. Özellikle Beomgyu yüzünden. Aşmaya çalış sadece. Ağlayarak olmaz. İçerek olmaz. Başka erkeklere sarılarak olmaz. Beomgyu için birilerine kumpas kurarak olmaz. Beomgyu'nun çevresindeki insanlara zarar vererek olmaz. Sadece kendi içinde bitireceksin onu. Ne yapalım biliyor musun? Şimdi içeri girelim ve sen tam karşında başka bir kızla öpüşen Beomgyu'yu görmene rağmen tepki verme. Biraz bile." Ryujin burnunu çekti. Kafasını salladı.

"Tamam." Ning gülümseyip ayağa kalktı. Ryujin'i elinden tutup onu da kaldırdı. Beraber içeriye girdiler.

"Ben bi lavaboya gidiyorum. Malum makyajımı tazelemem lazım. Maskaram aktı." dedi Ryujin gülümseyerek. Ning başını sallayıp Taehyun ve Chan'a doğru ilerledi. Ryujin çantasındaki makyaj malzemelerine göz atarak lavaboya doğru yürüdü. Fakat bir kol onu durdu. Bu Beomgyu'ydu. Gülümsüyordu. Ryujin yutkundu. Ning ile konuşması kolaydı ama uygulamak zordu.

"Ryujin?" dedi Beomgyu. Ryujin hiçbir şey demeden sadece gözlerine baktı.  "Ryujin?" diye tekrarladı Beomgyu. "Konuşmadan bakacak mısın sadece?"

"Söyle." dedi Ryujin. Sesini tok tutmaya çalışıyordu. Beomgyu gülümsemesini daha da genişletti. Bu Ryujin'i geriyordu.

Beomgyu, Ryujin'in üzerine birkaç adım attı. Her seferde geriye doğru gidiyorlardı. Beomgyu'nun istediği gibi Ryujin duvar ile onun arasında kaldı sonunda. Ryujin, Beomgyu ona her yaklaştığında daha da terliyordu. Sıcak tenini buz gibi duvara yaslamıştı. Hiçbir şey demeden kafasını kaldırmış ve Beomgyu'nun yüzünü inceliyordu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" dedi Beomgyu sessizce. Ryujin bir şey demedi. Sadece bakıyordu. Beomgyu ince parmakları ile Ryujin'in kulağına gelen saçı geriye attı. Kulağına eğildi. Yine fısıldıyordu.

"Dikkatimi çekmeye mi çalışıyorsun Ryujin? Eğer öyleyse bunun için uğraşmana gerek yok, biliyorsun değil mi? Gözüm her an senin üzerinde." Söylediği her kelimeyi sessizce bastırarak söylüyordu.

Ryujin'in kafası allak bullaktı. Kulağına Beomgyu'nun nefesi değiyordu ve bu onu çok iyi hissettiriyordu. Belinde Beomgyu'nun eli vardı. Bunu da seviyordu. Başı dönüyor ve midesi bulanıyordu aynı zamanda. Ayrıca az önce Ning'le Beomgyu'dan uzak durma adlı bir konuşma yapmışlardı. Hafif baygın gözlerle bakıyordu Beomgyu'ya.

"Özledin mi Ryujin?" dedi Beomgyu. Elleri ile Ryujin'in dudaklarına dokundu. Yavaşça eğilip dudaklarını birleştirdi. Ryujin karşılık vermiyordu ama itmiyordu da. Özlemişti. Beomgyu yavaş başlamıştı fakat hızlanıp elini Ryujin'in kalçasına götürdü. Ryujin daha fazla dayanamayıp Beomgyu'yu itti. Bu sefer Beomgyu afallamıştı.

"İki güzel sözüne kanamam Beomgyu. O kadar zayıf değilim karşında. Ama belli ki sen yine egonu tatmin etmeye gelmişsin. Kulağıma fısıldayınca bana istediğini yapabileceğini mi sandın? Bu kadar ucuz numaralarla gelme yanıma." Beomgyu'nun bir şey demesine izin vermeden lavaboya girdi. Önüne gelen ilk çöp kutusunun dibine girip kusmaya başladı. Fazla içmisti bugün.

Söylediği her şey yalandı. İki güzel söze kanabilecek zayıflıktaydı. Ama bilmesini istemedi. Rol yapmıştı. Beomgyu kendini kötü hissetsin istemişti. Aslında istediğini almış sayılırdı. Özlemisti Beomgyu'nun yumuşak dolgun dudaklarını. Dudaklarını kendininkilere değdirmeyi...

...

Kitap nasıl gidiyor sizce?

Okuduğunuz için teşekkür ederimmm.

♡♡♡