"Sıkıldım." dedi Ryujin yanındaki Ning'e.
"Aslında benim aklıma bir şeyler geliyor." Ning'in parlayan gözlerine baktı. Eğlenecek gibilerdi. Yerinden yavaşça doğruldu Ryujin.
"Ne gibi?" Ning saçları ile oynamaya başladı.
"Biliyorsun yan sınıftan Soobin'in doğum günü yaklaşıyor. Henüz davet edilmedik ama davet ediliriz kesin. Soobin'den izin alırsak çok eğlenceli bir parti olabilir." diyip göz kırptı. İzin almaktan kastı Soobin'i tehdit etmekti tabi ki. Onlar bunu severdi. Ryujin bu düşünce ile büyük bir kahkaha attı.
"Soobin, Beomgyu'nun en yakın arkadaşı. Bu benimde işime gelir. Mükemmel bir fikir bu. Kızım sen dünyanın en zeki insanı falansın." Sarıldı Ning'e.
"Okul çıkışı buluruz Choi Soobin'i." Kafasını salladı Ryujin.
...
Okul bitmişti. İki kız okulun kapısının önünde Soobin'i bekliyordu. Soobin tüm lise hayatı boyunca sessiz ve çekingen birisi olmuştu. Eğer en yakın arkadaşı Beomgyu olmasaydı büyük ihtimalle lisenin en dip köşelerinde kaybolacaktı. Ryujin bunu çok iyi bir şekilde biliyordu. Soobin ona karşı gelemezdi. Korkusundan Beomgyu'ya da bir şey diyemezdi. Gerçi dese bile Ryujin asla geri adım atmazdı. Choi Beomgyu'dan korkacak değildi.
"Geliyor." dedi Ning. Olacakalardan habersiz yanındaki Beomgyu'ya heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu Soobin.
"Yanında Beomgyu var. Şuanda bir şey demeyelim. Muhattap olmak istemiyorum." dedi Ryujin.
"Fark ettirmeden takip ederiz bizde." Asla vazgeçmiyordu Ning.
"O nasıl olucak?"
"Sadece bana ayak uydur." Kafasını salladı Ryujin. Ning'in ne yapacağını merak ediyordu. Beomgyu ve Soobin önlerinden konuşarak geçtiler. Ryujin sadece Beomgyu'ya baktı. Ama Beomgyu onun yüzüne bile bakmadı. Umursamazlığı her geçen gün daha çok sinrini bozuyordu Ryujin'in.
"Biraz uzaklaşmalarını bekleyelim. Eninde sonunda ayrılacaklar. Evleri farklı yerlerde. Soobin tek kaldığı an sıkıştırırız." Ning bu işler için yaratılmıştı adeta. Ryujin gülümsedi. Yaklaşık on beş dakika bekledikten sonra farklı bir yoldan Soobin'in evine doğru yürümeye başladılar.
"Hızlı olmalıyız. Eve girerse konuşamayız." dedi Ryujin. Koşmaya başladılar. Yaklaşık 10 dakika sonra varmışlardı. Bir duvarın köşesinden evin etrafını gözetlemeye başladılar. Soobin girdi yavaş yavaş görüş açılarına. Kulaklığı ile müzik dinliyordu. Ning sakin sakin arkasından yaklaştı Soobin'in. Omuzlarına elini koyup "BÖ!" dedi. Korkmamıştı ama irkilmişti Soobin. Ryujin Soobin'in dalgınlığından yararlanıp kulaklıklarını ve telefonunu eline alıp sallamaya başladı.
"Hmm bakalım neler dinliyorsun Choi." dedi dalga geçer gibi Ryujin. Soobin derin bir nefes aldı.
"Verir misin şunu?" Ryujin onu asla umursamadı.
"Bir şartımız var." dedi Ning. "Doğum günün yaklaşıyormuş. Tebrik ederim şimdiden. Parti falan düzenlersin her halde?"
"Düzenlemiyorum." dedi Soobin kesin bir şekilde. Ryujin küçümseyici bir gülüş sundu.
"Hah işte o öyle değil. Düzenliyorsun. Hatta biz çok iyilik sever insanlar olduğumuz için sana yardım ediyoruz."
"İstemiyorum." dedi Soobin.
"Bu önemli bir ayrıntı değil." dedi Ning. "Biz sana bu akşam davet edeceğin kişileri atarız. Sende davet edersin tamam mı?" Hiç cevabını beklemeden kendi kendine karşılık verdi. "Tamamdır. Hadi görüşürüz." diyip göz kırptı Ning.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toxic, beomryu ✓
FanfictionBeomgyu X Ryujin Beomgyu, belki bir ilgi bağımlısı belki şımarık bir çocuk belki de sadece bir aptal... Ryujin'in, Beomgyu'ya olan takıntısı onu 'Asla yapmam' dediği şeylere sürükler. Fakat Ryujin, Beomgyu'ya göre sıradan ve önemsiz bir oyuncaktır...