Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ʕ Sacrifice ʔ
𑁍
" Jake ben, Sevgili Eşim"
Eşim mi?
" Ne saçmalıyorsun sen?"
" O haklı soojin, Ben Jungwon. En bilge olanım ve burada yaşayan tüm türlerin ruh eşlerinin kim olduğunu ve nerede olduğunu görebiliyorum."
" Sana nasıl inanabilirim?"
Evet şirin bir yüzü vardı bir yönden biraz ikna olmuştum konuşmasına.
" Bana zaman verirsen kendinde farkına varıcaksın"
" Ama o zaman çoktan olan olmuş olmayacak mı? Yani biz çoktan evlenmiş olacağız benim rızam olmadan?"
" Buradaki büyükler tüh eşi olmayan hiçbir çift'in aşk ısırığına izin vermezler. İstersen bu akşam onların önünde öğrenebilirsin. Eğer ki aşk ısırığına izin verirseler ben doğru söylüyorum ama izin vermezlerse sen haklısın."
Bu çocuk cidden bilge. Bu çocuktan üstünü yok bence. Gerçi kaç asırdır yaşadığına da bağlı!
" Kabul, eğer ki ruh eşi değilsek- ki bunun için dua edeceğim- o zaman beni kendi dünyama geri göndericeksiniz!"
" İşte onun için %50 şansın var!"
" Bu ne demek oluyor?"
Yeni doğmuş bebek gibi her dakika yeni şeyler öğrenip duruyorum.
" Eğer ki ruh eşin Jake değil de buradan başka bir vampir ise vuradan çıkamazsın. Ancak vampir değilse çıkabilirsin."
" Bu ne saçmalıktır ya yeter ben dayanamıyorum."
Oturduğum yerden sinirle kalkmış nereye gittiğimi bilmeden geldiğimiz yönün tersine doğru yürüyordum.
" SOOJIN, TEK BAŞINA GİTME DIŞARISI O KADAR GÜVENLİ DEĞİL TEHLİKELİ VAMPİRLER VAR!"
Arkamdan Cheonsa bağırarak birşeyler dese de anlayamamıştım. Cheonsa, onun için çok üzülüyorum kızı ne saçmalıklarla burada zorla tutuyorlar. Ama burdan çıkarken onu da mutlaka yanımda götüreceğim.
Önüme çıkan merdivenler den hızla aşağıya doğru inmiştim. Önüme çıkan tahta kapıyı itmiştir dışarı çıkmıştım. Dışarıda aşırı karanlık değildi heryer ormandı. Önümde ormandan başka hiçbir şey yoktu. Ormana girmekten başka şansımda yok gibiydi.
Ormana girmiş bir süre rahat rahat yürüdükten sonra biraz olsun tırsmaya başlamıştım. Arkamdan gelen hışırtı sesi ile öylece donup kalmıştım. Ya kötü birşey se? Ya kurt sa?
