7. bölüm

100 20 3
                                    










Haftanın son gününü heyecan ve burukluk ile bitiren Jimin nihayet beklediği güne uyanmıştı. Buluşma öğle saatlerinde olacağı için sabırsızlıkla saatleri sayıyordu.

Diğer çiftlerden Yoongi ve Taehyung planları gereği akşam yola çıktılar. JiNae çifti ise sabah erken saatlerde çıkınca evde tek başına kalan Jimin zamanın hemen geçmesi için ortalığın tozunu almaya başladı.

Kendine bulduğu uğraşlar bitince Jungkook'la buluşmasına iki saatten az süre kaldığını görünce hazırlanmaya başladı. Güzel bir duşun ardından Na-eun'un hazırladığı kıyafetleri giyip, hafif makyaj ve takılarla da kombinini tamamladı.

işlerini halledip telefon, mont ve çantasını da alıp buluşma yerine doğru yola çıktı. Sözleştikleri en yakın kafeye tam saatinde ulaşmıştı, Heyecanla derin bir nefes alıp kapıdan içeri girdi.

Etrafta gözlerini gezdirip Jungkook'un olduğu masayı görünce ona doğru ilerledi. Elindeki telefonla birşeylerle uğraşan Jungkook başını kaldırıp Jimin'i görünce yutkunamadı. Jimin'i defalarca kez, her hâlini görmüştü ama sarı saçlar ona çok yakışmıştı. Çok güzeldi..

Jimin onun bakışlarında ilgiyi gördü. O bakışlarda sevgiyi, heyecanı gördü, ama birşey farklıydı bir duyguyu adlandıramadı..

Jungkook tepki vermeden kendisini izlerken Jimin boğazını temizleyip dikkatini çekmeye çalıştı. Kendine gelen Jungkook yutkunarak konuşmaya başladı.

"Ç-çok.. güzelsin... yani saçların çok yakışmış" söylediğinin farkına varınca boğazını temizleyip ensesindeki saçlarıyla oynayıp kafenin dekorasyonunu incelemeye başladı.

Jimin'in sesli gülüşünü duyunca hızla başını çevirip ona baktı. Bunu görmeyeli uzun zaman olmuştu sonuçta. Neyse ki kendine gelip "hoşgeldin. Otur lütfen, bu arada ne içersin sipariş vermek için seni bekledim" dedi.

Heyecandan kelimeleri pes peşe söylerken çok tatlı görünüyordu. Jimin'de"hoşbuldum" diyip oturdu. Beraber birer kahve isteyip siparişin gelmesini beklerken konuşmaya başladılar.

"Şey, saçların çok yakışmış" Jungkook tekrar aynı cümleleri kurarken Jimin gülümseyip teşekkür etti. İkili sıradan konulardan konuşup gelen kahvelerini içmeye başladı.

Biten kahvelerin ardından "artık kalkalım mı?" Diye sordu Jungkook. Jimin başını sallayıp onu onayladı. İkili hesabı ödeyip kafeden çıkıp Jungkook'un arabasına binip yola koyuldular. Kısa bir araba yolculuğu sonrası rezervasyon yapılan restorana gelen ikili arabadan inip içeriye onlar için ayrılan masaya oturdular.

Bir süre sonra siparişleri verip yemeğin gelmesini beklediler. İstedikleri yemekler gelince ikili sohbetler eşliğinde yemeye başladı. Biten lezzetli yemeklerden sonra tatlı servisine geçince yerinde kıpırdanan Jungkook yüzünden Jimin dayanamayıp "Jungkook. Bişey mi oldu? Tuhaf davranıyorsun sanki" diye sordu.

Jungkook derin bir nefes alıp titreyen ellerini masada birleştirip konuşmak için dudaklarını araladı. "Öncelikle lütfen ben bitirene kadar sözümü kesme olur mu?" Jimin'in onaylamasıyla devam etti cümlelerine.

"Jimin.. b-ben. benim bir süredir sana karşı hislerim var, daha doğrusu hislerden, hoşlantıdan da öte aşk gibi.. Ne dersin yada ne düşünürsün bilmiyorum ama söylemek istediğim, seninde hâlâ bana karşı hislerin varsa, bir şans verir misin bize.."

Duydukları.. Jimin şuan ne söyleyeceğini bilmiyordu. Bunca zaman aşık olduğu adamın karşısına geçip kendisine aşık olduğunu söylemesi.. asla beklediği birşey değildi.

CELESTE-JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin