10. bölüm

93 20 0
                                    










'Gülüşü gönlüme bahar getiren çocuğun gözyaşlarına sebep oldum, anne..'

~~~

Başımıza gelen her talihsiz olayda bunun son olacağını, Tanrı'nın "yeter! Kulum daha fazla acı çekmesin, kalbi yorulmasın bu yaşadıkları yeter!" Diyeceğini düşünürdüm, Ama öyle değilmiş. Bir acı, çöküş bitince hemen ardından diğeri başlarmış, bunu da yine en acı şekilde öğrendim.

"Hayat sen başka planlar yaparken başına gelenlerdir."

Öyleymiş. Bunu da içim yana yana, ruhumu bedenimden ayıra ayıra öğrendim. Her ne kadar istemesem de.

****

O gün. Jimin'in gözlerimin içine bakıp kollarıma yıkıldığı o gün. Benim de yıkımımın olduğu o gün..

Kollarıma düşen bedeni nasıl bir korku ve endişeyle kucağıma alıp revire taşıdım bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum zaten.

Baygın hali, kapalı gözlerine rağmen yanağına düşen inci taneleri, içimdeki korku ve endişeyi daha da körüklüyordu.

Ne oldu, kim aradı da benim küçüğümün çöküşüne sebep oldu?.

Haberi alan Taehyung'un telaşla koşup revire gelmesi, hâlâ baygın bir şekilde uyuyan bedeni görmesi.

"Hyung. Ne oldu kardeşime?"

"Bilmiyorum, bize doğru gelirken biri aradı, ne olduysa ondan sonra oldu. Bir anda düşüp bayıldı"

Taehyung'un sorduğu soruyla kendime gelip cevapladım onu. Lakin revideki doktor durumun boyutunun ne olduğunu bilmediği için hastaneye gitmemiz gerektiğini söylemişti. aradığı ambulansın gelmesiyle sedyede baygın yatan solgun beden hastaneye kaldırılmıştı.

Gittiğimiz hastanede Taehyung'la beraber Jimin'in durumu yüzünden telaş içinde dar koridorda dönüp dururken de sebebini öğrenmiştik.

Jimin'in babası bay Do-yun son görevinde, peşinde olduğu büyük uyuşturucu çetesinin onlara yaptığı suikast sonucu eşi bayan Ha-neul ile olay yerinde hayatını kaybetmişti. Hemde çok kötü bir şekilde.

Beklediğimiz hastane koridorunda aniden haykırış ve feryatlar yükselirken o yöne döndü bakışlarımız. Bir gelen kalabalığa birde Taehyung'la bir birimize bakıyorduk.

Jimin'in teyzesi, eşinin yardımıyla zor ayakta duruyor bir vaziyette yanında oğlu Seokjin, Namjoon, Hoseok hyung'la beraber bize doğru geliyorlardı.

Ne olduğunu sormaya kalmadan acı haberi almış olduğumuz yerde donup kalmıştık. Taehyung abisinin boynuna sarılıp ağlayarak içini dökmüştü. Herkes içerde baygın yatan jimin'den haber beklerken bir birine sığınmıştı. Peki ben kime sığınacaktım..

Bir süre sonra daralan nefesimle kendime gelmek için lavaboya gidip elimi, yüzümü yıkamak için ordan ayrılıp lavaboya gitmiştim.

Bir süre sonra geri döndüğümde koridorda kimsenin olmaması ile Jimin'in yanında olduklarını anlamış yavaşça kapıyı aralayarak içeri girmiştim.

Gözlerimin önünde duran benim güneşim, Jimin'im değildi. Ölü, ruhsuz bir beden vardı karşımda. Dolu gözleri beni bulunca ona doğru yürümeye başlamıştım. "Jimin.. ben-" cümlemin bitmesine izin vermeden boynuma atılıp ağlamaya başlamıştı.

Bir süre sonra hıçkırıkları çığlığa dönüşmüş beni elleriyle göğsümden ittirip ortalığı dağıtıp sinir krizi geçirmişti. Onun attığı her bir acı çığlık bıçak olup kalbime saplanmıştı.

CELESTE-JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin