4. bölüm

107 19 5
                                    


Son zamanlarda olduğu gibi yine sessizce ev'den çıktı. Aklında ki düşüncelerle okula doğru yürüdü. Saat henüz erken olduğu ve vaktini dans ederek geçirmek istediği için adımlarını dans sınıfa yöneltti.

Soyunma odasına geçip üstüne dansa uygun bir tişört ve tayt giyip toparladığı eşyalarını  dolaba koyduktan sonra yan tarafta bulunan sınıfa geçti. Bir süre ısınma hareketleri yaptıktan sonra yeterli olduğunu düşünüp, çalma listesinden açtığı müzikle dans etmeye başladı.

Hareketleri her zaman olduğu gibi kusursuz ve güzeldi. Jimin çok güzeldi. Kendini müziğe kaptırmış dans ederken herşeyden soyutlanmış duruyordu. Öyle ki, her sabah olduğu gibi, gizliden gizliye onu dans ederken izleyip yorulan kalbine rağmen, vazgeçmeyen beden'den habersizdi.

Jimin'in her sabah erkenden okula gelip ilk birkaç saatini dans ederek geçirip rahatlamaya çalıştığını biliyordu. Yine her sabah olduğu gibi kolları göğsünde bağlı, başını kapıya yaslamış hafif bıraktığı aralıktan içerde  dans eden Jimin'i izliyordu.

Zaten onu dans ederken görüp aşık olmamış mıydı? nasıl böyle bir anı kaçırabilirdi ki, özellikle de her sabah bu anın gelmesini beklerken. Bir süre daha hareketsiz, nefes almayı dahi unutmuş bir şekilde Jimin'i izlerken gelen sesler üzerine hemen toparlanıp hızlı adımlarla ordan uzaklaşmaya başladı.

                                  

Müziğin bitmesiyle hareketlerini durduran Jimin  kendini yere atıp nefeslenmeye başladı. Uzandığı zeminden bir süre sonra kalkıp köşeye bıraktığı suyu alıp içmeye başladı.

Bu sırada içeri giren  Taehyung'la bakışları kapıya yöneldi. "Jim neden beklemedin beraber gelirdik" diyen arkadaşına omuz silkip "erken uyandım uyku tutmayınca da, gelip dans etmek istedim"dedi.

Taehyung anladım der gibi başını sallayıp "bittiyse çıkalım. ders başlamadan önce bişeyler atıştıralım istersen" diye sordu.

Acıktığının yeni farkına varan Jimin " bekle biraz geliyorum" diyip soyunma odasına yönelirken arkadaşının sesiyle ona doğru döndü. "Sen burada yanlız mıydın " diye soran Taehyung'a "evet neden ki" diye karşılık verdi.

Taehyung başını sallayıp "hiç koridorda Luhan'a rastladım sınıftan çıkıyordu berabersiniz sandım" dedi.

Jimin omuz silkip "bilmem ben yanlızdım belki de sınıfın boş olmadığını görüp gitmiştir" diyip soyunma odasına girdi. Bir süre sonra hazır bir şekilde içerden çıkan Jimin Taehyung'la birlikte kafeterya'ya doğru yürümeye başladı.

Kafeterya'ya giren ikili kahve ve atıştırmalık bişeyler alıp buldukları boş masalardan birine oturdu. Sohbet ederek aldıklarını yemeye başlayan ikili Taehyung'un telefonuna gelen mesajla sohbetlerine ara verdiler.

Mesajlara bakan Arkadaşının aniden yüzünün düştüğünü gören Jimin "Taetae ne oldu bir sorun mu var?" Diye sordu.

"Bir sorun yok Jim. Yoongi nerde olduğumuzu sordu, sanırım buraya geliyor" diye açıklama yapan Taehyung'a Jimin göz devirip "senin şuan sevinmen gerekmez miydi?" dedi.

Taehyung derin bir nefes alıp "mesajın sonuna kalp koymuş, kesin yine istemediğim birşey yapacak" diyince Jimin kendini tutamayıp gülmeye başlayınca, kendisi de dayanamayıp ona eşlik etti.

İkili kendi aralarında gülmeye devam ederken onlara doğru gelen bedenlerle Taehyung sinirden Jimin ise heyecandan sessizleşti.

Yanlarına gelen Jungkook büyük bir sevinçle "günaydın Jimin, nasılsın" diye sordu. "G-günaydın h-hyung" heyecandan kekeleyerek karşılık veren Jimin utanıp dişlerini dudağına geçirdi.

CELESTE-JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin