17. bölüm

59 17 9
                                    






(Düğünden 5 gün sonra)

Yarım saat öncesine kadar nasıl da neşeliydi Jimin. Şimdi ise sinirli bir şekilde oturduğu sandalyede karşısındaki sahnede, şarkı söyleyen sevgilisine bakıyordu. Sinirliydi şuan, hemde çok..

Nedeni ise Jungkook'un sahneye çıkmadan önce yanına gelen kıza gereğinden fazla kibar davranmasıydı. Ne yani! sevdiği adamı kıskanmaya hakkı yok muydu?

Mükemmel geçen düğün, ve sonrasına eşlik eden kötü haberden sonra Hoseok, bir süre ağlamış, daha sonra ise yanında kendisine destek veren eşi, arkadaşları sayesinde hemen hemen atlatmıştı. Düğün ve  cenazeden sonra kafeyi çok fazla boşladıklarını anlayan gençler işlerinin başına dönmek zorunda kalmışlardı.

Şimdi ise Jimin, sahnede kendine hayran bırakacak şekilde performans sergileyen Jungkook'u kısık ve ateş saçan gözlerle izliyordu.

Namjoon, uzun bir süre zamanını sadece sevgili eşine ayıracağını, bu yüzden onu beklemeyip kafeye diğer çalışanlara destek olması için Taehyung, Jimin ve Yoongi'nin gitmesi gerektiğini söylemişti.  Jungkook'da bir çalışan olarak kafede yerini almıştı tâbi.

Şimdi ise Jimin, sinirli bir şekilde sahnede şarkı söyleyen Jungkook'a birde hemen yan masada ağzının suyunu akıtarak sevgilisini izleyen kıza bakıyordu. İkinci şarkı bitti ve sıra son şarkıya geldi. Jungkook, yanındaki su şişesinden büyük bir yudum su içip boğazını ıslattı. Çok heyecanlıydı.

"Çok özür dileyerek sizden birkaç dakikanızı çalacağım. Şuan çok heyecanlıyım ve umarım saçmalamam" heyecanla ve gülümseyerek konuştu. Jimin ise hâlâ çatık kaşlarıyla izliyordu onu. Jungkook'un gözleri bütün masalarda dolaştı ve sonunda Jimin'in gözlerinde takılı kaldı. Dudaklarını diliyle ıslatıp konuşmasına geri döndü.

"Bundan iki sene önce bu kafeden içeri ruhsuz bir şekilde giriş yapmıştım.. Aslında herşeyim vardı ama aynı zamanda da hiç birşeyim yoktu. Aşık bir adamdım ben hemde deli gibi. Gülüşüne tutulduğum çocuğun yanında olmak, hergün biraz bile olsa yakınında olmak ve gülüşünü duymak için buraya geldim. Söylediğim şarkılarla aşkımı ona haykırmak için..

Namjoon hyung'u burada şarkı söylemeye ikna etmek için çok uğraştım. Annem ve babam'dan çok özür dilerim. onların şarkı söylememi, hayallerimi gerçekleştirmemi istemediğini uydurdum (güler) sonunda hyung'u ikna ettim. Ve şimdi burdayım"

Herkes arasında fısıldaşmaya başlarken Jimin'in gözleri dolmaya başlamıştı bile. Saatlerdir Jungkook'u izleyen genç kız ise memnunsuz bir suratla sahneyi izliyordu.  Jungkook'un yaşadıkları aklına dolunca ağlama istediğini sonraya saklayarak konuşmaya devam etti.

"Şimdi ise hayatımın en önemli parçasına sahibim- bu arada sevgilim söylemeden geçemeyeceğim, kıskanınca daha çok sevimli oluyorsun- ve şimdi hepinizin huzurunda onun için yazdığım şarkıyı gözlerine bakarak söylemek istiyorum"

Jimin'in yanına yürüyüp elini tuttu ve tuttuğu ele öpücük kondurarak kendiyle beraber sahneye çıkardı. Gözlerine bakarak şarkısını söylemeye başladı.

Jungkook, dolu gözleriyle karşısında mutluluk incilerini akıtan Jimin'in gözlerinin içine bakarak onun için yazdığı şarkıyı söylüyordu. Şarkı bitti, kafede kopan alkışlar eşliğinde Jimin'in ıslak yanaklarını avuçları arasına aldı. Yanaklarını okşadı ve alnına içli bir öpücük kondurdu. Daha sonra geri çekilip dizleri üzerine çöktü.

"Sen park Jimin. Huzurum, sesim, nefesim olan sen.. çok seviyorum seni. Öyle ki her  saniye gözlerine bakmak, dudaklarında nefes almak istiyorum. Geceye seninle gözlerimi kapatıp seninle yeni güne uyanmak istiyorum. Eşim, güneşim ol istiyorum. Benimle evlenir misin?"

CELESTE-JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin