Annem

140 6 0
                                    

Tabikide arayan başımın tatlı belası Esindi. Ama gerçekten onunla konuşacak halim yoktu. Aramasını reddedip duşa girdim. Rahatlıdğımı hissettiğimde bornozumu giyip kendimi yatağa attım. Yatağa yatar yatmaz telefonum yeniden çalmaya başladı. En iyisi açmaktı.

-Toprak! Niye açmıyorsun telefonun? Bu kaçıncı arayışım?
-Duştaydım Esin sakin ol.
-Napıyosun kızım, kaç yıldır kirlisinde bu kadar uzun sürdü?
-Noldu Esin? Bir şey mi oldu?
-Hey hey! Dur bakalım, ben bu ses tonunu tanıyorum, sana bir şeyler olmuş. Dökül bakalım!
-Yok bir şey Esin. Yorgunum sadece.
-Hıı yorgunsun kesin. Hadi beni uğraştırma da anlat ne olduysa..
-O zaman bize gel. Bilirsin telefonda konuşmayı sevmem.
-Çıktım geliyorum bebbekkkk

"Bebek" mi? Şu kızın hitapları yok mu? Beni benden alıyor. Ama yine de her şeye rağmen yanımda sadece o var. Uzun ve anlamsız konuşmalara rağmen seviyorum onu.

-Görkem'den-

Kapının açıldığını duyduğumda telefondan başımı kaldırmamıştım.
-Emine Teyze'ye söylicem seni bir daha eve almasın.
-O tontiş teyze bana kıyamaz ki, dediğimde suratıma pis bir sırıtış yerleştirdim.
-Ben dersem almazlar.

Tam cevap vermek için başımı kaldırdığımda yüzünde anlamsız bir durgunluk farkettim. Bu onun yüzüne çok sık yerleşen bir ifaede değildi. Anlatmayacağını bilsemde sormaktan kendimi alamadım.

-Noldu sana? Bu halin ne?
-Ne varmış halimde?
-Ne yok ki? Saçın başın dağılmış.
-İyiyim ben yok bir şey.
-Görkem uzatma.
-İyi ne halin varsa gör.Ben gidiyorum.

Bir an tepki bekledim ama ne kadar anlamsız olduğunu fark edip çıktım.Bir şey olduğuna emindim ama anlatmayacağınıda biliyordum. Zaten ne zaman anlattı ki? Neyse zamanı gelince öğrenirim.

-Toprak'tan-

Tam uykuya dalacakken dışarıdan gelen sesle irkildim.Kısa bir tereddütten sonra Esin'in çığlıkları kulaklarımı doldurdu. Bu kızı durdurmanın bir yolu yok muydu acaba? İstemsizce doğruldum. Çok şey soracaktı ama benim anlatacak hiçbir şeyim yoktu. Yinede yanımda olmasını istiyordum. Üzerimdeki bu anlamsız kasvetin dağılmasına ihtiyacım vardı ve Esin'den daha iyi bir ihtimal yoktu bunun için. Kapıyı açar açmaz hemen:

-Ne oldu Toprak? Hemen anlatmaya başla, meraktan ölüyorum.
İçimden "Hiçbir şey" demek geldi ama delici bakışlarını üzerimde hissettiğimde ondan kurtuluş olmadığının farkındaydım.
-Bu kadar önemli bir şey yok ki.
-Sen anlatta bi önemli olup olmadığına ben karar veriyim.
-Bugün... dedim. Ama sesimin titrediğini hissedince sustum. Esin'in bakışları tekrar beni delip geçtiğinde vazgeçmeyeceğinin farkındaydım."Bugün oraya gittim.." diye devam ettim istemsizce.

-Nereye?

-Annem...dedim. Kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Bunu söylediğimde nereye gittiğimi anlamıştı.

-Toprak sen iyi misin?

Esin'in son cümlesinden sonra tutamadım kendimi. Gözlerimden süzülen yaşları görünce ne yapacağını şaşırmıştı. Hemen yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Bütün ihtiyacım buymuş gibi daha da şiddetlendi gözyaşlarım.

-Tamam balım, ağlama.Ben senin yanındayım.

-Tamam Esin, tamam ağlamıycam.

-Yedi yıl oldu Toprak. Ve ben seni yedi yıldır ilk defa bu kadar kötü gördüm. Tek sebebi annen mi?

-Annem, Esin. Annemi kaybettiğim yer artık bana ait değil. Hatta hiç bana ait olmamış.Bugün gittiğimde birisi vardı orada. Annemle oturup hayaller kurduğumuz taşın üzerinde başkası vardı.Evet belki önemsiz ama canım acıdı Esin. Orası bize aitti. Ve annem yedi yıl önce o taşın üzerinden yürüyüp gitmişti karşımızdaki denizin derinliklerine.Ölümüne...O an tanımadığım bir adam için korktum. Sanki arkasını dönüp annemin izinden gidecekmiş gibi hisssettim. O günden sonra hep gittim oraya ve her gidişimde annem tekrar yürüdü o denize. Tutamadım Esin, çok uğraştım ama hiçbirisinde tutamadım.Orada sadece annem ve ben vardık. Başkasını görünce annem gelmez diye korkuyorum.Ve o tanımadığım adamın annemin izinden gitme ihtimalinden korkuyorum.

-Yıllar geçmesine rağmen olmuyor değil mi, acını unutamıyorsun. Sürekli oraya gidiyorsun ve annene olan özlemin günden güne artıyor. Ve bunları yaşadığını bildiğim halde senin acını hafifletemediğim için üzgünüm ama bil ki hep yanındayım Toprak. Peki o? Sesin tavrın karşısında ne tepki verdi?

-Umursamadı.

Gerçekten umursamaması beni bu kadar etkilemiş miydi? Kim hayatında ilk defa gördüğü birisini umursardı ki? Hem de dışarıdan saçma sapan görünen bir sebepten ona bağırmışken. Bu arada gözlerim iyice ağırlaşmıştı.

-Anlattıklarına bakılırsa bugün çok yorulmuşsun. Sen şimdi uyu. Yarın sabah tekrar konuşuruz.

Ona itiraz etmedim. Gerçekten uykuya ihtiyacım vardı. Esin kapıdan çıkarken bende kendimi uykunun kollarına teslim ettim. Gözlerimi tekrar açtığımda güneş henüz yüzünü göstermemişti. Ve ilk aklıma gelen şey oraya gitmek oldu. Yatağımdan kalkıp sıcak bir duşun ardından rastgele seçtiğim kot ve gömleği üzerime geçirdim. Telefonumu da alıp arabaya bindim. Saat erkendi ve trafik sakindi. Umduğumdan daha kısa sürede oradaydım. Oraya oturduğumda geriye çekildiğini sandığım gözyaşlarım tekrar gözlerime hücum etti.Bu defa direnmeyecektim,sessiz sessiz akmalarına izin verdim. Bir süre sonra hıçkırıklarım sıklaştı ama emin olduğum tek şey hıçkırıklarımın arasında başka bir ses duyduğumdu. Arkamı dönüp onu gördüğümde kalbimin göğüs kafesime uyguladığı baskı irkilmeme sebep olmuştu.
Korkmuştum...

HEP SONRADANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin