Kimsin sen? // Minsung

9. Bölüm

Merhabaaaa!! Bu bölüm reflections dinlenirken yazılmıştır!🙈🙈 iyi okumalar ballarım..

_____________

Jısung'tan

Geldiğimiz yer normal bir bar gibiydi. Yani çok fazla bara gitmezdim. Sevdiğim ortamlar değildi. Geleli bi beş dakika olmuştu. Minhoyla geldiğimizden beri konuşmak yerine gözlerimizle insanları gösterip gülme krizine giriyorduk. Belki de sarhoşluğun verdiği bir etkiydi bilemiyorum. Ama hoşuma gitmişti. Şu an gerçekten bulunduğum durumdan çok keyif alıyordum.

Geldiğimizden beri çok bi şey içmemiştim ama kafam çok iyiydi. Hatta ne dediğimi bilmiyordum. Ama minho bana göre hala sapasağlamdı. Bünyesi iyiymiş demekki. Barmenin karşısında oturuyorduk ve sürekli içtiklerimiz yerine yenileri dolduruluyordu. Bünyem artık istemiyordu ama ben istiyordum. İşte han jisung aptallıklarından biri de bu.

Minho'dan

Geldiğimizden beri jisung baya bi içmişti. Sanırım bardaklarını saymıyordu. Onu durdurmalı mıyım yoksa eğlenmesini mi izlemeliyim diye çok düşünmüştüm ama ikinci seçenek benim için daha iyiydi.

Bu kadar kısa zamanda jisung'a nasıl bir kaç küçük duygular beslediğim hakkında en ufak fikrim yok. Ama çokta önemli değil. Sadece...bence ona bakmak bile insanın içini huzurla dolduruyor.

Kısa zaman demiştim ama, çokta kısa zamandır görmüyor değildim jisungu. Bundan üç ay önce ödenmemiş borçlarda göz gezdirirken annesinin adını görmüştüm ve onu aratmaya başlamıştım. Bir ayım bunla geçince vaz geçecektim ki han seo-yeon'un bi oğlu olduğunu öğrendim.

Han Ji-sung.

Onu ilk görmeye gittiğimde farklı hissetmiştim. Çok yorgun gözüküyordu. Olabildiğince hayattan sıkılmış ve bi o kadar da üzgün duruyordu yüzü. Küçük dudaklarında şu zamana kadar hiç gülümseme görmemişim. Ve onun yüzünde o güzel gülümsemesini görmek bana çok iyi geliyordu. Aşk mıydı bu? Yoksa normal,abartılmayacak bi hoşlantı mı? Açıkçası ne olduğunu bilmiyorum ama bana iyi geldiğini biliyorum.

Düşüncelerimle onun yüzünü izlerken benim bakışlarımı fark etmiş ve o sarhoş haliyle zor da olsa konuşmaya başlamıştı.

"Neden suratımı izliyorsun hmmm? Eheheh han jisung etkisi bebeğim.. ama bi şey diyim mi ben de senin yerinde olsaydım.."

Son cümlesini söylerken eliyle ilk başta kendisini sonra da beni gösterip devam etmişti.

"Ben de beni izlerdim yakışıklı çocuk.."

Jısung'un kafasının iyi olmadığı her halinden belliydi. Ama bunu demesi de hoşuma gitmedi değil.

"Bence sen daha fazla içip kafayı sıyırtmadan biz gidelim."

"Nereye?"

"Nereyi istersin güzelim?"

Konuşurken ayağa kalkmış ve çıkışa doğru ilerlemeye başlamıştık. Koluma sıkı sıkı tutunuyor düşmemeye çalışıyordu.

"Hmmm bi düşüneyim.."

"Düşün bakalım."

"Sana."

"N-ne?"

"Ya sen neden beni tekte anlamıyorsun mal falan mısın?? Sana diyorum işte.."

Kafası yerinde olsaydı sinirlenirdim, ama şu an bana çok tatlı geliyordu.

"İyi peki. Eminsin ama değil mi?"

"Hmhm"

"Tamam öyleyse.."