Bölüm 7

200 23 22
                                    

Arkadassaklar okumadan once beni takip edn gt yapiyorum onu soyleyeim. Oy da atin sonda da hatirlattum. Ellerim uyustu yazamiyom amk.

Neyse bomba bölüm oldu🤯
İyi okumalar bebeklerrrrre💓💞💕💝💚💜💙🖤❣️🩶💛🤎🩷🧡💟💌





Bütün gece boyu zevkten dört köşe olmuştum. Beraber olduğum kişi , bir dakika... Yüzüne baktım ve çok tanıdık geliyordu. Hanma?!?!

Gece kiminle yattığımı hatırlamaya çalıştım ama zihnim bulanıktı. En son sarışın çocukla bardan çıkmıştık ama daha sonrası kesik kesikti... Biraz düşününce hatırladım. Sarışın çocuk beni hanmaya getirmişti ve ben onunla birlikte olmuştum. Ne bok yemiştim ben? Alkolün etkisiyle mi birlikte olmuştum yoksa isteyerek miydi? Biraz daha düşünmeye çalıştım.

Hatırlıyordum evet. Onun yanına geldikten sonra bilincim açılmıştı. Bana ayılmam için iğne yapmıştı. Ben de kabul etmiştim. Daha sonra birlikte olmuştuk. Bana hiç olmadığı kadar seksi görünmüştü. Belki de bu yüzden kabul etmiştim? Ya da beni karşılarken yarı çıplak olması buna etki etmiş miydi? Fazla kafa yormaya gerek yoktu. Elbette etki etmişti. Zaten daha öncesinde kabul edemesem bile onu arzuladığım olmuştu.

Akşam bana o kadar nazik ve baştan çıkarıcı davranmıştı ki... Neredeyse aşık olacaktım haha. Ve de gayet becerikliydi özellikle parmakları... Fazla detaya gerek yok değil mi?

Ardından işte buradaydım. Evime geri dönmüştüm, saat sabah yedi sıralarıydı. Özellikle erken kalkmaya önem göstermiştim. Hanma'ya haber vermeden giyinmiş ve çıkıp gitmiştim. Sonuçta tekrardan yakalanmam Hanma'nın canına mâl olurdu. Erken çıkmam lazımdı. Ölmesini istemezdim doğrusu.

Yatağıma uzanıp yaşadığım eğlenceli geceyi düşündüm. Ve yüzümde aptal bir tebessüm oluştu. Bana ne oluyordu böyle?

Eski halime geri dönmüştüm ve hiç üzgün değildim.

Babam her zamanki gibi yemek masasına kurulmuş beni bekliyordu. Erken çıkmama rağmen fark etmiş miydi? Öncekinden daha sinirli gözüküyordu. Yine boku yemiştim anlaşılan.

"Neredeydin?" Sinirle soludu.

"Cevabını bildiğin soruları sorma baba." Ters cevap vermiştim. Korkmuyor değildim elbette. Ödüm bokuma karışıyordu.

Gözlerinde boş bir ifade oluşmaya başladı. İşte o an ölüm anımdı. Ne yapacağını asla kestiremiyordum.

"Otur." Sertçe emir verdi. Ben de ikiletmeden oturdum. Bir bok yemiştim ve yine sonuçlarına katlanacaktım. Yine.

Ve şaşkınlık geçirmeme neden olan bir şey oldu. Hanma gelmişti.

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutabilirdim o an. Hanma'nın yüzünde tuhaf bir sırıtma vardı. Sanki bana sakin olmamı söylemek ister gibiydi. Babam hiçbir şey söylemiyor sadece önüne bakıyordu. Sanki bir şeyler hakkında kafa yoruyor gibiydi. Ama ben korkuyordum. Akşam yattığım adamla çok sevgili Japonya'nın en tehlikeli mafyası babam aynı ortamdaydı ve ben eğer birkaç dakika daha kimse konuşmazsa önümdeki bıçağı kendime geçirecektim. Sessizlik dayanılmazdı. Hem de çok...

En sonunda bu ürkütücü sessizliği babam bozdu. Bana dönüp, "İkinize de ne yapmamı önerirsin kızım?" Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Ellerim istemsizce titremeye başladı. Biliyordu. Bu soruya ne cevap verebilirdim ki?

"Hangi ölüm daha acısızsa o olsun babacığım." Zoraki gülümsemeye çalıştım ama olmuyordu. Çok zordu bu.

Hanma'ya döndü ve tam bir şey diyeceği sırada bir silah sesi duyuldu. Ardından merminin yere çarparken çıkardığı tok ses...

Kimin vurulduğuna baktığımda, hiç istemediğim biri vurulmuştu. Her ne kadar korksam da onu seviyordum. Beni o büyütmüştü. Babam yere düştü. Bunu görünce ben de hızla yanına gidip ona sarıldım. Onu kimin vurduğu ya da neden vurduğu beni şimdilik ilgilendirmiyordu.

Tam kalbinden vurulmuştu. Artık geri dönülmesi mümkün olmayan bir durumdu bu. Bir hatayı bazen geri alabilirdiniz. Ama birini vurduğunuzda mermiyi atmadan önceki haline geri döndüremezsiniz. Bunu idrak ettiğimde gözlerimden istemsizce yaşlar süzülüyordu. Ve ortamda yine bir sessizlik...

Babam artık nefes almayı kesmişti. Ellerini tutan elim üşümeye başlamıştı ama nedenini idrak edecek durumda değildim.

Babama seslendim ama cevap vermedi. Sonra bir daha seslendim yine cevap yoktu. Sonra bir daha, bir daha ve bir daha... Ölüm sessizliği bu olsa gerekti.

Sonra ortamda tek bir ses duyuldu. Tek, tiz ve acı... Bu benim çığlığımdı. Çığlık atıyordum.

Biraz sakinleştikten sonra babamın cansız bedenine son kez baktım. Yüzünde buruk bir gülümseme vardı. Sonunda mutlak sonsuzluğa ulaşmıştı. Kulağına fısıldadım, "ışıklar içinde uyu baba." Babamın cebindeki silahı alıp beni kenarden sessizce izleyen Hanma'ya doğrulttum.

Yüz ifadesi anında kaskatı oldu. Bunu büyük ihtimalle beklemiyordu.

"Babamı ne hakla öldürürsün?" Sesim bir fısıltı halinde çıkmıştı.

Hanma korkuyla bir adım geri gitti. "Bence bunu konuşabiliriz. Hem öldürmemizi annen istedi yemin ederim." Ellerini yukarı kaldırmıştı.

"Hassiktir lan ordan!" Silahın tetiğini çekip vurduğum anda Hanma'nın önüne biri geçti ve onu vurmuş oldum.

Vurduğum kişiyi görünce yere çöktüm. Ağzım açıktı ve yerde kanlar içinde yatan kişiye bakıyordum. Ben onu vurmak istememiştim ki. O Hanma'nın önüne geçmişti. Neden yapmıştı bunu? Neden onu korumuştu?

Ağlayarak yere yattım ve dizlerimi karnıma iyice çekerek cenin pozisyonu aldım. Uzun süre ağlamayı planlıyordum.








Selammm uzun süre sonra yb attım bebeklerrrr.😱💩

Beni takip etmeyi(gt yapiuorum) ve oy vermeyi unutmayinnnn🫠🫶🫶🫶

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 08, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mikey's Daughter《•♡•》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin