0.7

591 84 32
                                    

Arda'dan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arda'dan

Son masayı da sildiğimde üzerime çöken derin yorgunlukla kendimi masaların üstüne kaldırılmayı bekleyen sandalyelerden birine bıraktım. Biraz ağrılarımın hafiflemesini istiyordum.

Bazı günler yarım günken dersimin olmadığı günler tam gün çalışıyordum ve bu beni çok yoruyordu. Yine de kendi paramı kazanmak ve kendi kendimi büyütebilmek hayatımda büyük bir adım olmuştu benim için.

Akşam yedide, tam yarım saat sonra mesaim bitiyordu ama eve gitmeyecektim.

Telefonumun ekranını aydınlatıp son mesajları bir daha okurken endişelenmeden edemedim. O soğukta hasta olmamak bile bir mucizeyken bir de soğuk zeminde oturmuştuk. Ferdi'nin yanına gitmeliydim.

Babannemin hasta çorbası onu iyileştirecek tek şeydi ve eminim Ferdi tek başına makarnadan başka bir şey yapamazdı.

Okan Abi dışarıdaki müşterilerin tepsilerini kaldırırken bana seslenmişti "Erken çık istersen Arda."

Okan Abi'ye durumdan bahsettiğimde anlayışla karşılamıştı, zaten hep üstüme titriyordu. Hatta Ferdi'yi de sormuştu. Sorduğunda anlatacak çok şeyim yoktu ama ondan bahsederken ne kadar mutlu göründüğümü fark etmiş olmalıydı. Gülümsemek ve yorgunluğumu unutmak için ismini duymak yeterliydi.

Efe hafifçe terden nemlenmiş yüzünü sıvazladı ve karşımdaki sandalyeye oturdu. İkimiz de fena yorulmuştuk. "Eve geçiyoruz değil mi?" diye mırıldandı. 

Olumsuzca salladım kafamı "Ferdi'nin yanına uğrayacağım dün üşütmüş biraz." gözlerini bana dikerken yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade vardı.

"Ne ara yakınlaştınız siz bu çocukla böyle?"

"Anlamadım ben de." dedim. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki. Bu hızın karşısında kalakalmıştım.

Dünkü anılarımız tekrar aklıma gelirken gülümsedim "Tek bildiğim yanında hiç hissetmediğim kadar mutlu hissettiğim."

O da tahminimce benim bu halimle keyiflenirken kollarını göğüsünde birleştirdi "Aşık mı oldun?"

"Sanırım."

Aşk nedir bilmiyordum. Ne aşık olmuştum ne de bir ilişkim olmuştu. Sadece gelip geçici hoşlantılar vardı hayatımda. Belki de hiç gözümü açıp etrafa bakamadığımdan beni seven biri varsa da ruhum duymamıştı. Lisede pek sosyal bir çocuk da sayılmazdım.

Efe tatlı olduğunu düşünerek -ama sadece komik duruyordu- dudaklarını büzdü. "Benim bebek Arda'm aşık mı olmuş?" yanaklarıma uzanıp onları sıkarken kendimi geri çektim. "Yapmasana Efe."

Bir süre daha devam etti ve gülerek geri çekildi. "Tamam tamam yapmıyorum bir şey. Hadi hazırlan da çık sen buraları ben hallederim."

Yapmam gereken son işleri de üstlendiğinde gözlerimin parladığına yemin edebilirdim. Ayaklanıp kollarımı boynunun etrafına doladım.

otobüs durağında,arferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin