1.1

704 76 67
                                    

Arda'dan

Evin içinde volta atıyordum, bir gözüm telefonda bir gözüm saatte gergin bekleyişim yaklaşık bir saattir sürüyordu.

İşten erken çıkmış ve eve gelmiştim, ardından yapmam gereken tek şey Ferdi'nin mesajını beklemekti. Bugün uzun zamandır merakıma yenik düştüğüm o olay gerçekleşecekti, arkadaşlarıyla tanışacaktım. Bana göre bu onun hayatına biraz daha dahil olmak demekti, hayatlarımızın aslında birbirinden olabildiğince farklı olduğunun farkındaydım. Onun da benim de farklı arkadaşlarımız ve farklı ilgi alanlarımız vardı. Beni heyecanlandıran da buydu işte.

Telefonun ekranına üstten bir bakış attım. Ne bir arama ne bir mesaj, hiçbir şey yoktu. Efe tekrar tekrar teledona bakmamla derin bir of çekti. "Arda'cığım sürekli telefona bakman gelmesini hızlandırmayacak biraz sakin olur musun?"

"Olamıyorum işte." dedim ve terleyen avuç içlerimi üstüme sildim.

"Onu beklerken gidip üstünü giyinmeye ne dersin çünkü birazdan arar."

Haklıydı. Onu beklerken seçtiğim kıyafetleri giymeyi bile unutmuştum. Doğrusu ne giyeceğimi pek bilememiştim, çünkü öyle yerlere pek gitmezdim. Efe'nin de yardımıyla klasik birkaç parça seçmiştim.

Göz yormayacak şekilde hafif desenli saten bir gömlek ve Baran'ın dolabından aldığımız bir deri pantolon seçmiştik. Kalkıp askıda duran gömleği kırıştırmadan üstüme geçirip pantolonu zorlukla da olsa üstüme geçirdim. Saçlarıma sıktığım spreyle beraber biraz geriye doğru tarayıp şekillendirdim ve yine pantolonumla uyumlu deri bir bileklik takıp parfümümü sıktım.

İçeri geçtiğimde Efe yüksek sesli bir ıslık öttürmüştü. "Benim bile dibim düştü." dediğinde otuz iki diş gülümsedim.

Bana on saat gibi gelen ve tamamen sessizlikle geçen on dakikanın ardından Ferdi'den kapının önünde olduğuna dair bir mesaj almıştım. Cüzdanımı ve telefonumu arka cebime koyarken Efe sakin olmamı ve çok içmememi tembihleyerek beni yolcu etmişti.

Merdivenleri inerken bacaklarımın beni taşıyamıyor gibi olduğunu hissetsem de kapıdan çıkıp Ferdi'yi arabasının önünde gördüğümde bu his tamamen yok olmuş yerini yerinden çıkacak gibi çarpan bir kalp almıştı.

Beni gördüğünde yüzüne bir gülümseme yayıldı. "Hoş geldin."

Kapıyı açmak için hareketlenmişken benden önce davranıp bana kapıyı açtı. Gülümsedim "Hoş buldum, teşekkür ederim."

O da sürücü koltuğuna binip bu ara sokaktan çıkmak üzere direksiyonu sağa kırmıştı. Ana caddeye çıkmaya çalışırkenki ciddi ifadesini izlerken kafasını bana çevirmesiyle refleks olarak önüme dönmem kıkırdamasına sebep olmuştu.

"Ne yaptın bugün?" dedi gözünü yoldan ayırmayarak.

"Fakülteye uğradım sabah, sonra kafeye gittim şimdi buradayım işte." dedim ben de ona bakarken. "Sen ne yaptın?"

"Ben bizimkilerleydim, akşam seni onlarla tanıştıracağımı söyledim seni çok merak ettiler."

Yüzümdeki gülümsemeyle onu onaylarken viteste duran eli dizimin üstündeki elime uzanıp sıkıca tutmuştu. Ardından dudaklarına götürüp küçük bir buse bırakıp ellerimizi ayırmadan vitesin üstüne geri götürdü.

Gözlerimi hiç ayırmadan birleştirdiği ellerimize kaydırdım bakışlarımı. İçimde yeşeren heyecana engel olamazken gözümü yola çevirdim.

Dikiz aynasına yansıyan yüzüme bakıp gülümsemişti. "Gömlek yakışmış."

Bu iltifatından sonra onu hiç incelemediğimi fark etmiştim. Her zamankinden pek farkı yoktu ama normalden daha kıvırcık duran kumral saçları düzgünce geriye taranmıştı, siyah gömleğinin üstüne aldığı deri ceketiyle tamamlanmış gibiydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

otobüs durağında,arferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin