~KARANLIK TARAF~

chapter 4

L:Neler oluyor Snape?!?

Snape:Tom ile birlikte olamazsın, hemde hiç bir zaman

Bunu zaten bende biliyordum fakat bunu bana Snape in söylemesi garip gelmişti.

L:Bunu bende biliyorum zaten, ama eğer senin farklı bir sebebin varsa lütfen söyle.

Snape:Yıllar önce Tom un annesi, Tom un babasına aşk iksiri yapmış hemde bunu Tom a hamileyken yapmış ve bu iksirde yan etki yapmış, bu yan etki ise Tom un ömrünün sonuna kadar asla aşık olamiyacagi bir yan etkiymiş, yani anliyacagin Tom un söylediği hiç bir şeye inanamaz ve güvenemezsin, çünkü büyük bir ihtimalle babası seninle birlikte olsun diye ona aşk iksiri yapmış.

Snape bunları söyledikten sonra yıkılmıştım, Tomla bir ömür boyu asla birlikte olamiyacagimi zaten biliyordum ama bu kadar gerçekçi bir sebebin olması beni daha çok yıkmıştı, özellikle de Tom un bana gerçekten aşık olmadığını öğrenince çok kırılmıştım sanırım.

L:Tamamdır Snape, bunları benimle paylaştığın için teşekkür ederim, şimdi izin verirsen biraz istirahat edicem.

Snape bana iyi geceler diyip odadan çıkıp gittikten sonra bana söylediklerini düşünüyordum, bu kadar olaydan sonra Tom dan artık uzak durmam gerek diye düşündüm, belki de başka birisine aşık olmalıydım. Bunları düşünürken uyuyakalmıştım.

Sabah saat 07.45'te uyandım ve hemen kalkıp formalarımı giyindim



Dahaca havalar soğumadığı için sadece bunları giymiştim ve ortak salona inmiştim, orda sadece Mattheo, Tom ve Slytherinden bir kaç arkadaşlarını görünce hemen ortak salondan çıkmak için kapıya doğru ilerledim, tam kapıdan çıkıcaktım ki matthe kolumu tutmuştu.

Matthe:Bir günaydın yok mu ya, ne bu böyle apar topar kaçarmış gibi?

L:Mattheo bak cidden işim var bırak kolumu gidiyim.

Mattheo:Emredersin patron, sen öyle diyorsan öyledir, ama bir dahakine bir günaydını çok görme bize olur mu?

Dedi göz kırpıp yanımdan uzaklaşırken, bende hemen slytherin ortak salonundan çıkmış gidiyordum. Koridorda ilerlerken karşıdan arkadaşlarıyla birlikte gelen Diggory i gördüm, o da beni görmüştü, başımla selam verip hafif tebessüm edip yanından uzaklaşırken, Diggory nin yanıma doğru geldiğini gördüm.

Cedric:Merhaba Lily, ah çok pardon Lily dedim, Lal demem gerekiyordu.

Dedi hem özür dileyerek hemde gülümseyerek.

L:Yok sorun değil, sana da merhaba.

Dedim gülümseyerek.Cedricle iyi anlaşıyorduk, sanırım Hufflepuff olupta anlaştığı tek slytherin ben olabilirdim.

Cedric:Nasılsın peki? Hogwartstan sonra hiç mektuplaşmadık, o yüzden merak ettim seni.

L:Ben iyiyim, sen nasılsın, kusura bakma benim mektup yazmam gerekiyordu ama yazamadım, umarım küsmemişsindir bana.

Cedric:Sana küsmek mümkün mü? Hem zaten küsemem ben sana.

Dedi benimle dalga geçermiş gibi gülerek.Bende gülerek karşılık verdim ona.
O sırada karşıdan Mattheo ve Tom geliyordu.

Mattheo:Bize Bir günaydın bile demeden çekip gittiğin işin Diggory ile flört etmek miydi sevgili Lal hanım?

Bu söylediğiyle kaşlarını çatarak Cedric ona bakmıştı.

Cedric:Yine ne saçmalıyorsun Riddle

Cedric Mattheo ya bir şey söylemesine rağmen Mattheo bir saniye bile gözünü üzerimden çekmemişti ve bana bakarak konuşmuştu.