Olaylı geçen dersin ardından odama çıkmıştım. Derste Tomla anlaştığımiz gibi onunla buluşmak için hazırlanıyordum, bugün hafta sonu olmadığı ve hala ders saatleri içerisinde olduğumuz için onun yanına formayla gidecektim maalesef, şuan da sadece biraz makyaj yapıyordum ve saçlarımı yeniden şekillendiriyordum.
Gözlerime maskara, dudaklarıma çok doğal duran pembelikte bir ruj ve allık sürmüştüm, saçlarımı da çok güzel şekilde yapmıştım, odadan çıkmadan önce kokusunu en çok beğendiğim parfümümden her yerime sıkmıştım, ve sonunda odadan çıkabilmiştim.Tom'un yanına gittigimde, sırtını bir ağaca yaslamış ve göle bakarak dalmış bir şekilde beni bekliyordu, sırtı bana dönük olduğu için beni görmemişti. Yavaşça yanına yaklaştım ve hemen benim geldiğimi anladı.
Yüzünü dönmeden konuştu.
Tom:Sonunda gelebildiniz Lal hanım
L:Ses bile çıkarmadım, geldiğimi nereden anladın.
Tom:Sıktığın parfüm kokusundan, o kadar çok sıkmışsın ki, senden önce kokun geliyor.
Sonra bana döndü ve ağaçtan uzaklaşıp yanıma doğru geldi.
Tom:Ayrıca o amortentia dan sonra bu parfümün kokusunu asla unutmam.
Uzunca ona baktım ve konuştum
L:Amortentia da senin kokunu aldığımda, neden o kadar şaşırdın?
Tom:Beni sevdiğini ne kadar hissetsemde, senin ağzından duyduğumda her zaman farklı bir şok geçiriyorum, asla hislerim yanılmaz biliyorum ama, bu konuda yanılırsa diye her zaman aklım çıkıyor, ve yanılmadığımı anladığım her an bir kez daha şok oluyorum.
Bana iyice yaklaştı ve saçımın bir tutamını okşamaya başladı, sonrasında konuşmaya devam etti.
Tom:Senin her konuda yarattığın etki bambaşka oluyor...
Şaşkın bir şekilde Tom'un gözlerine bakmaya başladım.Onun gözleride beni buldu, birbirimize çok yakındık.
Tom:Senin yanında olduğum her an kendimi çok zor tutuyorum, benim için çok büyük bir tehditsin.
L:Ne konuda bir tehditim?
Tom:Her konuda, bu zamana kadar kontrol altına alamadığım tek bir şey bile olmadı, fakat sana karşı olan tüm hislerimi asla kontrol altına alamıyorum, ve bu beni deli ediyor.
L:O zaman daha çok delirmeye devam edeceksin gibi görünüyor.
Tom:Bir tek senin hakkında mantıklı düşünemiyorum, kontrol altına alamıyorum, yanlış olduğunu bildiğim bir şeyi yapmaktan çekinmiyorum.
L:Neymiş yanlış olan?
Tom:Aramızdaki her şey, bu çekim, bu aşk, bu düşünceler, bu temas, hepsi çok yanlış, biz asla birlikte olamayız, sen bu konuda her zaman haklıydın, ama bu düşünce hiç bir zaman umrumda olmadı... Tabi bu düşünceyi benim aklıma sen sokana kadar, ne zaman ki bu düşüncenin gerçekten mantıklı olduğunu anladım, o zaman kafayı yedim.
L:Hayır Tom, ben haklı değildim, ben seni çok seviyordum, sana çok aşıktım, fakat duygularımdan kaçmak istedim, onları kabul etmek istemedim, bu duyguların içinde kendimi ve kendi mantıklı düşüncelerimi kaybetmekten korktum.
T:Aşktan neden bu kadar korktun? Benden neden bu kadar kaçtın? Madem beni seviyordun neden yaptın bunca zaman bunu bize?
L:Annem gibi olmaktan korktum, ben onun kızıyım Tom, onun kızıyım, eğer ki birisine aşık olursam, onun gibi aşktan gözümün körelmesinden çok korktum, hele ki bu kişi sensen
T:Ne varmış bende?
L:Ne olduğunu bilmiyormuş gibi konuşma Tom, sen onun oğlusun, o adamın, ilk oğlusun, seni elbette benimle evlendirmek için elinden gelen her şeyi yapardı, o adamın bu dünyada ki tek amacı güç, hem ayrıca anne karnindayken sana geçmiş olan o yan etki, o da çok korkuttu beni, hislerinin yalan olmasından, ve sırf beni güç için istiyor olmandan çok korktum, ya beni sevmiyorsan diye yiyip bitirdim kendim-
Cümlemi bölen şey Tom'un beni öpmeye başlamış olmasıydı, hiç durmadan çok büyük bir arzuyla öpüyordu beni, ve neredeyse hiç nefes bile almıyordu, ona karşılık verdim, ve deli gibi öpüşmeye başladık, ben bu adama aşığım, hemde deliler gibi.
Yaklaşık 30 saniye sonra birbirimizden ayrıldık, ikimizde nefes nefese kalmıştık.
T:Seni çok seviyorum Lal, hemde o kadar çok seviyorum ki bu içimdeki sevgiyi tahmin bile edemezsin, senin için bütün işkencelere katlanırım, gerekirse senin için ölür, senin için yaşarım, senin için bu dünyada yapamayacağım, veya olduramiyacagim hiç bir şey bile yok, sen yeter ki bana İnan, sen yeter ki bana güven, gerisi hiç önemli bile değil.
L:Sana güvenmemek çok zor geliyor artık, sana inanmamak çok aptalca geliyor artık, ben seninle her şeye varım Tom, tahmin bile edemeyeceğin her şeye varım, sen yeter ki bırakma bizi, yeter ki vazgeçme bizden.
T:Asla sevgilim, asla, asla vazgeçmem bizden, asla bırakmam bizi, sen güven bana.
Tom'a bakıp içten bir gülümseme sunmuştum ona.
L:Seni seviyorum...
T:Sana aşığım...
Dedikten sonra sarıldı bana, ve kulağıma fısıldadı.
T:Bana güvendiğin ve inandığın için teşekkür ederim sevgilim, güvenini ve inancını asla boşa çıkarmiyacagima emin olabilirsin.
~Bölüm sonu~
[Bu bölüm diğerlerine nazaran daha kısa oldu ama umarım beğenmişsinizdir :)]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KARANLIK TARAF~
FanficT:Bir kere bile olsa bize bir şans veremez misin? L:Hiç bir zaman şans veremem...