Kısa bir bakışmanın ardından yabancı adamın dudakları aralandı ve genç kıza doğru konuştu, "Sen!" dedi ama devamını getiremedi.
Genç kızın dudaklarından adamın dediğine karşılık tek bir kelime dökülmüştü. "Evin"
Adam soran gözlerle kıza bakıp, "A...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkıları; Aynur Doğan/Keça Kurdan
"Evin. Evinnn…" Zoraki bir nefes verip son defa kızını uyandırmak niyetiyle seslendi yaşlı kadın. "Evin, keçamın (kızım). Geç kalıyorsun uyan artık," dedi.
Uykucu kızı için bu son seslenişiydi, zira her gün kızı ile aynı sahneyi tekrarlıyordu. Sonucunda ise gideceği yere geç kalmış Evin, kızının 'geç kaldım’' nidalarını dinleyen annesi Habibe Hanımın bıkkınlığı kalıyordu.
"Uyanmıyor mu?" Kahvaltı masasında oturmuş kendisine soru soran eşi Raşit Beye doğru ilerleyip, bıkkın bir ses tonuyla cevap verdi Habibe Hanım. "Na (hayır)," kahvaltı masasındaki yerine oturup, "Diğer günleri geçtim, bugün newroz sözde gösterisi var. Bari bugün erken kalksın," diyerek sitemini sürdürdü yaşlı kadın.
"Merak etme daye (anne), yeni pişmiş tandır ekmeğinin kokusunu alır almaz damlar buraya hanımefendi."
"Biri tandır ekmeği mi dedi? Ah! Evet kokusu tüm konağı sarmış halde. 'Evin gel bizi ye' diye de konuşuyorlar," diyerek masadaki yerini aldı genç kız. Herkesin düşündüğünün aksine erkenden kalkmış, hazırlanıp aşağı inmişti.
"Ne dedim size kokuyu aldı mı gelir bu kız. Yemeğe ayrı bir zaafı var küçük hanımın."
Abisi Devran'ın sözleri üzerine kendisine tip bir bakış attı genç kız. Abisi söylediği sözler konusunda haklıydı, yemeğe karşı ayrı bir zaafı vardı. Lakin abisinin her fırsatta kendisine 'küçük hanım' demesinden hoşlanmıyordu.
Ona göre büyümüştü artık abisinin gözündeki o küçük kız çocuğu değildi. Yaşı 22 olmuş, bu sene ise üniversiteden mezun olacaktı.
Tabi abisine sorsanız henüz reşit dahi sayılmazdı…
"Keça kere (eşeğin kızı) anan, baban hariç. Madem uyanmıştın niye ses etmiyorsun, annen sana sesleniyor sabahtan beri."
Tam ağzına bir parça tandır ekmeği atacakken babaannesi Xezal Hanımın sözleri üzerine duraksadı genç kız. Annesi seslendiğinde makyaj yapıyordu ve makyajın en ince detayı olan eyeliner çekiyordu. O durumda bir konuşsa dikkati kaçar istediği gibi olmazdı. Bu yüzden konuşmamış, makyajı bitince de aldığı yeni pişmiş ekmek kokusuyla hemen aşağı inmişti.
DayeXezal'a cevap vermeyip hatırladığı detay ile bakışlarını annesine çevirdi, zira kadına karşı mahcuptu. Annesi Habibe Hanım 'sen olmamışsın' bakışı atıp kahvaltısına dönünce genç kızda sonunda tandır ekmeğinin tadına bakmıştı. Zevkle çiğnediği ekmeği yuttuktan sonra boğazını temizleyip, abisi Devran'a bakarak konuştu, "Devran Bey bugün ki newroz şenliğinde yapacağımız gösterilerde sizi ve saygı değer ailenizi de aramızda görmeyi çok isteriz. Lütfen aileniz ile teşrif edip, bizleri şereflendiriniz," genç kızın sözleri üzerine abisi yüksek sesli bir kahkaha attı.