İstanbul'da normal bir sabah. Ama Hayal için pek te normal değil.
Hayal: Anne Teyze noluyor!
Cemre: Aynen ya Noluyo sabah sabah!
Ceyda: Ne olacak. Anneniz yine boş konuşuyor.
Sema: Sen mi boş konuşyosun ben mi!
O sırada Çağlar gelir.
Çağlar: Noluyo ya?
Hayal: Bide sen eksiktin kuzi o da oldu.
Cemre: Niye kavga ediyosunuz?
Sema: Oturun.
Otururlar.
Sema: Hayal
Hayal: Efendim anne.
Sema: Bak Çağlar evlendi evlenicek. Ablan evli. Seninde evlenme vaktin geldi.
Hayal: N-Ne? Anne sen ne saçmalıyosun!
Hayal ayağa kalkar.
Hayal: Ben evlennek istemiyorum ya! Ben böyle ablamın yanında gayet memnunum!
Hayal gider.
Mardin
Eylül: ABEEEEE!
Barış: Zukkum!
Eylül: Diya min dibêje wê rabe (Annem kalkmayacak mı diyor)
Barış: Ez diçim razê (Git uyuyacağım ben)
Eylül: Ger tu şiyar nebî dê diya min li te dîn bibe. (Uyanmazsan annem kızar sana)
Barış: Niha ez ji te aciz im. bimeşin diçin (Ben kızacam şimdi. Yürü git)
Eylül gider.
Savaş: Kalkmıyor değil mi?
Eylül: Yok kalkmıyo
Savaş: Kalkar şimdi
Savaş Barış'ın odasına gider.
Savaş: Ger tu ranebî çi dibe bila bibe ez ne berpirsiyar im! (Kalkmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim!)
Barış: Beni bi rahat bırakın lo.
Savaş: Ulan kalk İstanbul'a gidecen
Barış: Abowww ben bugün İstanbul'a gidecektim.
Savaş: Şunu bilyedin yaw.
Savaş gider.
Savaş: Geliyo şimdi.
Barış gelir.
Ferman: Günaydın bizim oğlan
Barış: Qe nebe tu bi ser min de neyê pismam (Bari sen üstüme gelme kuzen)
Eylül: roj baş tu xew (Günaydın uykucu seni)
Barış: Sen görecen sarı çiyan.
Savaş: Hade hade geç kalacan.
Esma: Eyi yolculuklar oğlim.
Barış: Sağolasın anam.
Aradan baya zaman geçer. Barış İstanbul'da bir otele gelir.
Barış: Ula biri baksın buraya
Hayal: Buyrun ben yardımcı olayım.
Barış: Ben buralarda yeniyem. İkizim bilir buraları.
Hayal: Burada boş oda kalmadı, istersen gel bizim eve gidelim.
Eve giderler. Hayal kapıyı çalar.