Barış: Amcaoğlu sende gel. Damatlarısın ya ondan.
Fırat: Tamam. Benim eşyalar İstanbul'da zaten.
Savaş: O zaman size eyi yolculuklar.
Barış: Sağol abi.
Savaş Barış'a sarılır.
Savaş: Dikkatli sür. Hayal gibi se-
Hayal sadece arabaya gider.
Fırat: Şu konuyu açmasan mı amcaoğlu?
Savaş: Ne var ki? Ha-
Fırat sinirle gider.
Barış: Abi şu aralar onlara Hayal'in ablası ile alakalı şeyler söyleme.
Savaş: O Neden?
Barış: Hani Hayal'ler kaza geçirdi ya.
Savaş: Eee?
Barış: Kazada ablasını kaybetti ondan şu an onla alakalı bir şey söyleme.
Savaş: Ha o yüzden Fıro'da gitti?
Barış: Aynen.
Savaş: Neyse hayde de hayde daha yola çıkacan.
Barış: Tamam hadi görüşürüz.
Savaş: Görüşürüz.
Barış son kez Savaş'a sarılır ve gider. İstanbul'a gelirler.
Barış: Eveet. İstanbul'a geldik. Önce kime gidicez? Fırat'ın eve mi yoksa sizin eve mi?
Hayal: Bize gidelim. Hem annemler haberi aldıklarında kötü olmuşlardır.
Barış: Haklısın.
Hayal'den
Hayatımın en kötü gününde annemlerin yanına gittim.
Hayal: Anne! Baba! Ben geldim!
Sesim öyle titriyordu ki neredeyse ağlamak üzereydim. O sırada Çağlar'ın sesini duydum. Sesi titriyordu, belli ki ağlamıştı.
Çağlar: HAYAL!
Koşarak geldi ve bana sarıldı. Sanki 40 yıldır görmemiş gibi sarılmıştı. Böyle sarılması gayet normaldi, çünkü iki kuzeninden birini kaybetmişti ve diğerini kaybetmekten korkuyordu.
Hayal: Çağlar... Ben çok üzgünüm...
Birden sarılmayı bıraktı ve parmağıyla Barış'ı gösterdi ve bağırmaya başladı.
Çağlar: Senin yüzünden! Benim kuzenim senin yüzünden öldü!
Barış başını yere eğmişti, biliyordum. Suç ona atılınca üzülmüştü.
Hayal: Ça-
Çağlar: BENİM İKİ KUZENİM SENİN YÜZÜNDEN ZARAR GÖRDÜ!
Barış'a bakarak parmağıyla beni gösterdi.
Çağlar: BU KIZ SENİN YÜZÜNDEN NEREDEYSE HİÇ YÜRÜYEMEYECEKTİ! ABİNİN DE SENİNDE VİCDANIN YOK! SEN VİCDAN NE BİLMİYOSUN!
En sonunda akan gözyaşlarımla Çağlar'a tokat attım.
Hayal: Çağlar onun bi suçu yok! Tüm suç benim! Ben istedim gitmeyi! Yürüyemediğime gelirsek, Barış'a ateş açılsa onun önüne geçerim! Her ne olursa olsun! Anladın mı beni Çağlar!
O sırada annem teyzeme tutunmuş geliyordu. Cansu'da oradaydı. Ama babam ortalıkta yoktu.
Çağlar: Anlamadım Hayal! Teyzemin halini görmüyor musun! Kadın haberi duyunca sinir krizi geçirdi! Cansu'yu çağırdım sakinleştirsin diye zor sakinleştirdi kız!