18.Bölüm

12 0 0
                                    

Barış: Amcaoğlu sende gel. Damatlarısın ya ondan.

Fırat: Tamam. Benim eşyalar İstanbul'da zaten.

Savaş: O zaman size eyi yolculuklar.

Barış: Sağol abi.

Savaş Barış'a sarılır. 

Savaş: Dikkatli sür. Hayal gibi se-

Hayal sadece arabaya gider.

Fırat: Şu konuyu açmasan mı amcaoğlu?

Savaş: Ne var ki? Ha-

Fırat sinirle gider.

Barış: Abi şu aralar onlara Hayal'in ablası ile alakalı şeyler söyleme.

Savaş: O Neden?

Barış: Hani Hayal'ler kaza geçirdi ya.

Savaş: Eee?

Barış: Kazada ablasını kaybetti ondan şu an onla alakalı bir şey söyleme.

Savaş: Ha o yüzden Fıro'da gitti?

Barış: Aynen.

Savaş: Neyse hayde de hayde daha yola çıkacan.

Barış: Tamam hadi görüşürüz.

Savaş: Görüşürüz.

Barış son kez Savaş'a sarılır ve gider. İstanbul'a gelirler.

Barış: Eveet. İstanbul'a geldik. Önce kime gidicez? Fırat'ın eve mi yoksa sizin eve mi?

Hayal: Bize gidelim. Hem annemler haberi aldıklarında kötü olmuşlardır.

Barış: Haklısın.

Hayal'den

Hayatımın en kötü gününde annemlerin yanına gittim.

Hayal: Anne! Baba! Ben geldim!

Sesim öyle titriyordu ki neredeyse ağlamak üzereydim. O sırada Çağlar'ın sesini duydum. Sesi titriyordu, belli ki ağlamıştı.

Çağlar: HAYAL!

Koşarak geldi ve bana sarıldı. Sanki 40 yıldır görmemiş gibi sarılmıştı. Böyle sarılması gayet normaldi, çünkü iki kuzeninden birini kaybetmişti ve diğerini kaybetmekten korkuyordu.

Hayal: Çağlar... Ben çok üzgünüm...

Birden sarılmayı bıraktı ve parmağıyla Barış'ı gösterdi ve bağırmaya başladı.

Çağlar: Senin yüzünden! Benim kuzenim senin yüzünden öldü!

Barış başını yere eğmişti, biliyordum. Suç ona atılınca üzülmüştü.

Hayal: Ça-

Çağlar: BENİM İKİ KUZENİM SENİN YÜZÜNDEN ZARAR GÖRDÜ!

Barış'a bakarak parmağıyla beni gösterdi.

Çağlar: BU KIZ SENİN YÜZÜNDEN NEREDEYSE HİÇ YÜRÜYEMEYECEKTİ! ABİNİN DE SENİNDE VİCDANIN YOK! SEN VİCDAN NE BİLMİYOSUN!

En sonunda akan gözyaşlarımla Çağlar'a tokat attım.

Hayal: Çağlar onun bi suçu yok! Tüm suç benim! Ben istedim gitmeyi! Yürüyemediğime gelirsek, Barış'a ateş açılsa onun önüne geçerim! Her ne olursa olsun! Anladın mı beni Çağlar!

O sırada annem teyzeme tutunmuş geliyordu. Cansu'da oradaydı. Ama babam ortalıkta yoktu.

Çağlar: Anlamadım Hayal! Teyzemin halini görmüyor musun! Kadın haberi duyunca sinir krizi geçirdi! Cansu'yu çağırdım sakinleştirsin diye zor sakinleştirdi kız!

Mardinli DamatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin