Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
özet:kravatından çekip onu öperseniz
RİNDOU HAİTANİ
Kendi kendine mırıldanarak yatak odana gittin. Kapı eşiğine yaslanarak önünüzdeki manzarayı incelediniz. Erkek arkadaşın şu anda bütün hafta şikayet ettiği bir iş etkinliğine hazırlanıyordu. Ve bu kesinlikle bir çete işi olduğundan, yabancıların katılmasına izin verilmedi.
Beyaz gömleği giyerken Rindu'nun sırt kaslarının esnemesini büyük bir ilgiyle izlediniz. Yeterince yakından bakarsanız, dövmesinin siyah çizgilerini gömleğinin içinden hala görebiliyordunuz. Kollarını sıvayıp sağ kolundaki siyah mürekkebi tamamen ortaya çıkarırken içini çektin.
Erkek arkadaşının önceki boş ifadesi, arkasını döndüğünde biraz yumuşadı ve senin durduğun yere yaklaşarak elini yanağını avuçlamak için uzattı. "Üzgünüm meleğim, son zamanlarda işim olduğunu biliyorum. Ama bu geceyi gerçekten kaçıramam. Ben de burada kalmayı tercih ederim."
"Sorun değil Rin, üzgün falan değilim. Ne de olsa iş." Bu konuda bu kadar sevimliyken yorumunu düzeltmek senin içinde yoktu. "Yardım edebileceğim bir şey var mı?"
"Pekala, madem teklif ediyorsun, gömleğin düğmelerini ilikleyebilir misin?" Yine, sorarken erkek arkadaşının herhangi bir art niyeti olduğundan şüphe ettin ama kabul ederken kesinlikle vardı. Doğrulurken, bir parmağınızı kemer köprüsüne geçirip onu göğsünüze doğru çekerken eliniz kalçasına uzandı. "Y/n?!"
"Pekala, bunu düzgün bir şekilde yapmak için biraz daha yaklaşmana ihtiyacım var, aynı fikirde değil misin?"(😉🤭) Sesinde muzip bir kıvraklık vardı ama bununla yetineceğini sanıyorsa fena halde yanılıyordu.
Erkek arkadaşın bu gece zaten çok yakışıklı görünüyordu, kesinlikle kimse senin dokunuşunla seğiren belirgin karın kaslarının üzerinde avuçlarını gezdirme şeklinden dolayı seni suçlayamazdı. Sol elinin parmakları yavaşça dövmesini takip etti, tüylerini diken diken etti ve omurgasından aşağı bir ürperti gönderdi.
"Y/n." Adınız bu sefer daha sert bir şekilde çıktı, sizi hizmetlerinizden caydırmayan, sadece devam etmeniz için sizi cesaretlendiren bir şey. Kısık gözlerin arasından, parmak uçların kayıtsızca belinin altına daldırılırken bakışlarını tuttun. Bu temasla nefesinin kesilmesiyle dudaklarınızda küçük bir sırıtış belirdi. Ama sen daha fazla cesaret edemeden, Rindu sıkıca bileklerinizi kavradı ve onları göğsüne doğru kaldırdı. "Tanrıya yemin ederim ki, çok büyük bir tehdit olabiliyorsun."
"Üzgünüm," kıkırdadın. "Ama haklısın. Daha gece başlamadan çok heyecanlanmanı istemeyiz."
"Seninle neden çıkmak istediğimi tekrar hatırlatır mısın?" Seni bir süredir gördüğün en duygusuz ifadeyle sabitlerken inledi.
"Çünkü beni seviyorsun, tabii ki~"
"Çok tartışmalı."
"Hadi ama," diye mırıldandın, bileklerini göğüs kaslarına bastırmak ve omuzlarının üzerinden geçirmek için bükerek elinden kurtardın. Tırnaklarını ensesinden nazikçe kazıyarak kulağına eğildin ve "Beni çok fena öpmek istediğini ikimizde biliyoruz.
