HJ: Ah! Burası neresi?
H: sence?
HJ: ben neden okulun hastanesindeyim?
H: Pff boş ver gel sana şarkı açıyım belki mutlu olursun.
HJ: Hyunjin ben zaten mutluyum.
H: he tamam.Felix ben Hyunjinle konuşurken içeriye atladı. Ne atlaması uçtu mübarek.
F: SOĞUK BİR AKŞAM ÜSTÜNDE
HJ: ne?
F: ÖYLE GÜZEL GÜLME BANAAA RÜYA SANDİM İNANMAMİSTİM
H: Ha?
F: VAZGECMEMMMMM DUY İSTEDİM
GÖR SEVGİLİMMM!
HJ: bu ne diyor?
H: bilmiyorum
F: ŞARKI ŞARKI!!!! ŞARKI SÖYLÜYORUM!
HJ: tamam bağırma sakin
H: sen böyle şarkılar dinlermiydin?
F: diniyorum işte. Onu bunu boş ver de sana ne oldu Jisung?
HJ: bende... Bilmiyorum... Yani en son konferans salonundaydım.
F: Ow... Şimdi iyisin ama dimi?
HJ: evet
H: hadi yurda gidelim.
HJ: Hyunjin m*lmisin? Hiç bir dersime girmedim daha.
H: kötüsün girme işte. Yurtta beraber baldiback seyrederiz.
F: Hyunjin bence şimdi gitmeyin şeytanlar yurt için sıra oluyor. Yani bir şeytan size pislik yapabilir.
H: biri Jisung'a pislik yaparsa önünde beni bulur. Onu korkudan gece ayakkabı ile yattiririm.Felix'le beraber gülmeye başladık. O sıra uzaktan bir şeytan kanadı gördüm.
HJ: bu...
Birisine çok benziyor... Fakat sanırım bizimkilere bunu söylememem lazım. Şeytana benziyen biri sanırım bana bakıp gitmişti. Chan olabilirmiydi? Sonuçta ilk onunla tanıştım ve çok da şeytan gibi durmuyordu.
HJ: hadi kalkın yurda gidiyoruz.
Kalktım ve ayakkabılarımı giydim sonra masada olan çantamı aldım. Ve kapıya yöneldim. Fakat duvar gibi bir adama çarptım.
HJ: Pardo-
M: Sorun yok.Bu... Minho. Lee Minho... Onu gördüğüm zaman bir yutkundum sanırım ona komik gelmiş olmali ki güldü. Hiç bir şey demedim ve sadece bakıştık.
HJ: O... O bir şeytan miydi?
H: Yok ebemdi!
HJ: HAY AM!N# KOYİYİM!
H: çok ayıp neden şimdi küfür ediyorsun ki. Tch tch.
F: Yurtan sonra buluşalım Jisung.
HJ: Peki.Felix Okulun yanındaki olan Kafeye gitti biz de Hyunjinle beraber yurda doğru yürümeye başladık.
H: gel bir yere uğrayalim sana Cheesecake alıyım.
HJ: NEEE YESSS!Bunun üzerine Hyunjin'in yanağına büyük bir öpücük bıraktım.
M: Bak ben demiştim çok yakışıyorsunuz. Sevgilisiniz dimii?
HJ: Minho senin işin gücün yok mu? Niye buna takılı kaldın? Sevgilimse sevgilim sanane yani?
H: sevgilimle bu kadar neden uğraşıyorsun Lee Know?Hyunjin elini belime koydu ve kendine çekti. Minho'nun gözleri Hyunjin'in belimde olan eline gitti. Gözü kırmızı olmuştu.
M: sana sevgilile mutluluklar dilerim Hwang Hyunjin.
H: dilemene gerek yok zaten mutluyuz.Hyunjin belimden elini çekti ve elimi tuttu. Ardından yürümeye başladı. Bende arkasından sürüklendim.
HJ: Hyunjin...?
H: Jisung sus sorgulama!
HJ: Ow... Peki.Sesiz bir şekilde yürüdük fakat kala Hyunjin'in eli benim elimdeydi. Ben çekmedim o da çekmedi. Yurda geldik ve ders kitaplarıma bakıyordum. Çüş! Bir tane ders kitabim yok! Biyoloji... Iy o olmasada olur. Pfff şimdi ben ne yapicam? Akşam oldu şimdi şeytanlar okula gidiyor.
HJ: Hyunjin ben bir yere gidiyorum birazdan gelirim ordan da Felix'le buluşuruz.
H: tamam.Üzerime bir hırka alıp dışarı çıktım. Sanırım şimdi uçmam lazım!
Fakat hala ben kanatlarimi kullanmayi bilmiyorum. Neyse yapcaz! Yaparsın sen Jisung!Kanatlarımı Açtım ve Yavaşça uçmaya başladım. Ufff bu ne be! Çok yavaş! Kanatlarımı hızlandırmaya çalıştım. Ardından başardım ama sanırım biraz fazla başardım.
HJ: H#SS!KT!R BU NE! ÇOK HIZLI!
Bizim okulun çatı katına düştüm.
HJ: AHHHHH! KANATLARIMI!
bir yerden gülme sesi geldi.
Acaba kim
😍😘🥰
Neyse nasilsinizzzzz
Ben hiç iyi değilim.
Kaç gündür rüyamda okulu görüyorum ağlıyıcam. Kızlarla dolaşmakdan bir şey yazamıyorum. Aklıma gelmiyor. Bu kadar geç geldiği için üzgünümmmm. Neyse işte sizi seviyom.
Hadi öpüldünüz bye bye 🐿️🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Will you be a demon or an angel?
FanficJisung tüm melekler gibi normal di her zaman aynı günü görürdü ve her zaman aynı bir rutini olurdu. Aynı bir insan gibi yaşardı kısacası... Fakat... Bir gün Minho adlı birisini duymuştu merak ediyordu. Sonuçta oda hala bir çocuk değilmiydi? Jisung 1...