Jisung tüm melekler gibi normal di her zaman aynı günü görürdü ve her zaman aynı bir rutini olurdu. Aynı bir insan gibi yaşardı kısacası... Fakat... Bir gün Minho adlı birisini duymuştu merak ediyordu. Sonuçta oda hala bir çocuk değilmiydi? Jisung 1...
NE YAPTIM BEN! SAÇMALADIM ÇOK BÜYÜK BİR B*K YEDİM!
H: Jisung ben o kadar da ileriye gide- HJ: ÖZÜR DİLERİM! KENDİMİ KAYBETTİM CİDDEN! ÇOK KÖTÜ SACMALADİM! BUGÜN OLANLAR SADECE BUGÜNDE KALSİN LÜTFEN! H: benim tanıdığım Jisung işte böyle.
Hyunjin bana güven besleyen bir gülümseme bahşetti ve bende Hyunjin'e teşekkür eder gibi başımı salladım. Her neyse şuan aramam gereken bir kişi vardı... Lee Minho.
Koşarak sınıftan çıktım. Hala aklımda yaptığım saçmalıklar vardı S*X PARTNERİ NE YA! NE KADAR FİLM İZLEDİN SEN JİSUNG! HYUNJİN İLE BALDİBACK İZLEMEK VARKEN BÖYLE ŞEYLER İZLERSEN TABİ BÖYLE OLUR!
°°° Üst kata çıktım Minho yoktu. Ben kime ne açıklıyordum ki...? Zaten şeytan olan o benim bir şey açıklamama gerek yok. Biz neyiz böyle lise 9. Sınıf mı? Kimseye bir şey anlatmayacağım.
Terasa çıktım ve yere oturdum. Eskiden Minho ile oturduğumuz yere. Anlamıyorum kendimi anlıyamıyorum! Neden! Neden bir şeytanla konuşmak istersin ki?
Telefonumu çıkarttım ve Instagram da gezinmeye başladım hiç bir işim yokmuş gibi. İzleniyor gibi hissediyordum. Tabi izleniyor gibi hissederim şuan teneffüs ve ben terasa oturmuş telefona bakıyorum.
?: shhh
Başımı telefondan kaldırdım ve karşımda bana Cheesecake uzatan bir adet Chan gördüm. Komiğime gitmişti ister istemez bir şeytanın bana tatlı getirmesi. Güldüm ve cheesecake e baktım.
C: almayacak mısın? HJ: Ow... Pardon!
Cheesecakei aldım ve Chan yanıma oturması için yanımda ki buz gibi betonu patpatladım. Chan sakin bir şekilde yanıma oturdu.
HJ: Bence sen şeytan olmayı haketmiyorsun. C: Neden? HJ: insanlara iyi geliyorsun ve beni tecavüz eden kişilerden kurtardın. C: herkesin içinde bir kötülük vardır Jisung. Senin içinde de var ve benim içimde de var. Fakat ikimizin kötülükleri ya saf ya da baskın. Mesela sana o tecavüz eden melekler. Aslında onlarda özünde bir şeytan ama iyilikleri daha baskın oldukları için melekler. HJ: Chan sana bir şey sorabilirim miyim? C: tabi. HJ: sana güvene bilir miyim bilmiyorum ama... Minho nerede biliyor musun? C: biliyorum da neden soruyorsun? HJ: ona bir şey açıklamam gerek. C: Jisung kendini bu kadar kasma. Arkadaşımı tanırım zaten bir açıklama isteseydi şu zamana kadar seninle konuşurdu. Üstelik etrafına bak, şeytanlar dan kaçan kaç tane melek var? Şimdi senin bir şeytana gitmen kötü olur.
Etrafıma baktım. Bir melek grubu tahminen 20-30 kişiler di ve Şeytanlara sarkıntılık yapıyorlardı. Fakat diğer melekler ise şeytanlardan kacıcak delik arıyordu.
HJ: bazı melekler aşkın oku ile vurulur ve ondan kaçamazlar. Ne kadar isteseler de bunu başaramazlar. Şurada ki 20 ve ya 30 kişilik melek grubuna bak. Onlar çoktan Erosun okları ile vurulmuş ruh eşlerini arıyorlar-
Chan çok sesli bir şekilde güldü.
C: siz melekler ne kadar da aptalsın. Üzgünüm ama bu doğru. Aşk diye bir şey asla var olmadı ve asla da var olmayacak.
Sanırım Chan'nın hassas noktası ise buydu. Aşk...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neyse gençler daha iyi yazmaya calisicam. Sizi seviyorum muck byebye.
