Bölüm 4

314 213 12
                                    

Rüzgar'ın karamel kokusu içimi doldururken ben sakinleşmek için derin nefesler almak ile meşguldüm ve bu onun kokusunu içime çekmeme sebep olduğu için sakinleşmek yerine heyecanlanmamı sağlıyordu.

Birkaç kez daha derin derin nefes alınca Rüzgar elini ağzımdan çekmişti.Ona soracak o kadar çok sorum vardı ki hepsini bir nefeste söylememek için kendimi zor tutuyordum,ben tüm sorularımla ona saldırmamak için kendimi zor tutarken şuan ona nasıl soru sormayacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.Şuan soru sormak için ne doğru zamandı ne de doğru yerdi.Buraya bana kendini açıklamaya gelmişti,sorularımı yanıtlamaya değil.

Benim tanıdığım Rüzgar sorularımı kendi istediği zaman ve kendince doğru bulduğu zaman cevaplayacaktı.Ben sordum diye değil kendi istedi diye yani.Şuan her soracağım soru cevapsız kalacağından sormaktan vazgeçmiştim bile,ben bunları düşünürken arkamdan önüme geçmişti ve o güzel yeşilleri endişe doluydu.

"Sana bir şey yapmadılar değil mi?"diye sordu gözlerini gözlerimden ayırmadan."İyiyim sadece bir sorunum var."derken sorunun ne olduğunu da söylecektim ama ben devam edemeden lafa atladı ve "Çözeceğim."dedi,bunu demesiyle tebessüm ettim.Sorunun ne olduğunu bile bilmiyordu ki ve bunu öyle tatlı demişti ki bu koca adam benim gözümde bir bebek gibi gözüküyordu.

"Daha sorunun ne olduğunu bile bilmiyorsun ki Rüzgar."dedim gülümseyerek hala yeşillerimizi birbirimizden ayırmamıştık."Sorun ne olursa olsun fark etmez,çözerim ben."dedi ve devam etti "Beni bilirsin minik cadı."diye sözünü bitirdi.Bilmez miydim ya?Bunu demesiyle aklıma bir anı gelmişti.

"Cadı ağlama artık ya bıktım senin bu ağlamalarından,git başka yerde ağla ille ağlaycam diyosan da,katlanamıyorum benim önümde ağlamana."dedi 11 yaşındaki Rüzgar ve bunu demesiyle 6 yaşındaki Ayperi ona inat eder gibi daha yüksek sesle ağlamaya başlamıştı.

"Söyle cadı,sorun ne söyle bana."diyince Ayperi hemen başını kaldırdı ve ona baktı.Yeşil gözleri ağlamaktan kızarmıştı."Rü-Rüzgarrr ayakkabıma baksana."dedi Ayperi ağlamaktan zar zor konuşabiliyordu."Bağcıklarını düğümledim ama isteyerek değildi,şim-şimdi de çözemiyorum.Düğüm görmek istemiyorum ben."dedi bir yandan da derin nefesler alıyordu sakin olabilmek için.

"Çıkar cadı."dedi Rüzgar ve Ayperi ona soran gözlerle bakmak dışında bir şey yapmadı.Rüzgar da bunun üzerine"Düğümlü olan ayakkabıyı çıkar ve bana ver."dedi hiç de yumuşak olmayan bir sesle,böyle konuşması Ayperi'nin daha çok ağlamasına sebep olurken Rüzgar ayakkabısını çıkarmayacağını anlamıştı.Bu yüzden önünde eğilip ayakkabısını çıkarmak için hamle yapacaktı ki Ayperi'nin düşmemek için onun omuzlarına tutunması duraksamasına sebep oldu."Başımın belasını buldum ben seninle cadı."dedi ve ayakkabıyı çıkardı.Ayakkabıyı çıkardıktan sonra kalkıp arkasını döndü ve ilerlemeye başladı.

"Nereye?"diye sorması üzerine Ayperi'nin "Sorunu çözmeye başka nereye olabilir?"diye sordu,Ayperi hiçbir şey demeyerek onu takip etmeye başlamıştı ve bu da Rüzgar'ın gamzelerini göstererek sırıtmasına sebep olmuştu.Rüzgar oyuncakların bulunduğu odadan çıkıp salona gitti ve şöminenin önünde durup ayakkabıyı şöminenin içine attı.Ayperi ağzı açık onu izliyordu ve hala ağlamasını durduramamıştı,Rüzgar'ın bunu yapmasıyla Ayperi"nin ağlaması daha da şiddetlendi.

"Sen ayakkabımı yaktın,seni at kafa!"diye bağırdı Ayperi.Rüzgar ise gayet sakin bir sesle"Teşekkür etmen gerekirken bak sen ne yapıyorsun küçük çirkin cadı seni.Düğüm görmek istemiyorum demiştin,ben de düğümü yok ettim işte."dedi ama Ayperi ağlamaktan onu duyamıyordu.Rüzgar ise devam etti"İstediğin de bu değil miydi?Hani bak bakayım görebiliyor musun düğüm.Göremezsin çünkü yok.Hadi ağlama artık."

Geçmişin GeleceğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin