Babası tarafından terk edilmiş bir kız... Annesinin ölümünü izlemiş bir çocuk... ikiside tek bir şey istiyor İNTİKAM!
"Sen bi kere o oku kalbime sapladın ister bacağıma ister kafama sapla çıkarır eline verirdim Ay Perisi..."
Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama uyandığımda hastanede serumlu bir halde bulmuştum kendimi karşımda Annem, Cici babam yanımda ise koluma yatmış şekilde uyuyan üvey abim Emir. Evet bir üvey kardeşim var ve nekadar ondan nefret etsemde şuan çok tatlı görünüyodu.
"Anne"sesim okadar azdıki zor duyuldu. "Ay parçam!"dedi ve narince sarıldı bana.Üvey babam ise gülümsedi aslında daha evli değillerdi ama baba diyodum ona.hafifçe kalkıp oturur pazisyona geldim horul horul uyuyan abim ise uyandı ve bana bakıp gülümsedi.gelde nefret et şimdi. Sağ tarafıma bakınca Akay'ı gördüm.biraz sonra elinde bir lale paketiyle Pars ve arkasındaki korumaları geldi."Anne bizi biraz yanlız bırakırmısınız?"annem onaylayıp babamla birlikte çıktılar.Emir ise yerinden dahi kıpırdamadı
"Emir sende"kaşlarını çattı."seni bu 4 dağ ayısıyla başbaşa bırakam abicimm"abicimimiş yapmacık herif. Neyseki zarzor hem abimi hemde parsın korumalarını dışarı çıkardık.Yanıma geldi ilk önce beni süzdü gülümsedi ve yanıma oturdu." Geçmiş olsun Ay Prensesim"gülümsedim ve elindeki laleleri bana uzattı.
"Gerek yoktu ama teşekkür ederim" doğrulup yanağına bir buse kondurdum.Bana hayretler içinde bakıyordu sanırım biraz fazla ileri gitmiştim.bu halimi farketmiş olmalı ki gülümsedi "bunu uzun zamandır istiyodum ama hastanede değil"yine güldü. O güldükçe karnımda kelebekler uçuşuyodu çok garip hissediyordum hiç böyle hissetmemiştim...
Akay Kuzgun
Uyandığımda Emir Abi ve Pars'ın arkadaşları Deniz,Evren ve Aybars dışarı çıkıyordu.Pars ise mehir'e yalakalık yapıyordu. Pars elindeki laleleri Mehir'e uzattı teşekkür edip onu öptü... evet onu öptü onun çiçeklerine ölmesin diye uykusuz kaldığim geceleri hatırladım bir an kalbimde çok büyük bir sızı oluştu bana bakmıyordu bile.Sadece Pars'ın gözlerinin içine bakıp gülümsüyodu.
Gözümden bir kaç yaş aktı.onu deli gibi severken o başkasına aşıktı.
Mehir yılmaz
Pars çiçekleri verdikten sonra veda edip gitti. Ancak aklım sadece Çisemdeydi.yavaşça doğruldum oturur pozisyona geldim ve karşımda kitap okuyan Akay'ı gördüm maskesi sürekli takılıydı Akay!"diye seslendim sesim titremişti kafasın kaldırıp bana baktı, hiç değişmemişti hala aynıydı çok güzeldi. Yavaşça kalkıp yanıma geldi elini uzattı kalmama yardım etmek için, elini tutup ayağa kalktım
Kalkmaz olaydım dengemi kaybedip geriye doğru yalpaladım. Tam düşecekken Akay belimden kavradı burunlarımız neredeyse birbirine değicekti hala yüzünde maske vardı. Maskesini çıkarmayı deli gibi istiyodum. Ama vicdanım el vermiyodu.
Dengemi sağlamıştım ama Akay beni bırakmıyordu."Akay dengemi sağlayabiliyorum beni bırakabilirsin"bunu dememle birlikte Akay beni daha çok kendine çekti"bir kez daha bırakmamı istersen seni öperim Mehir"şok olmuştum Akay ise gülümsüyodu Yani öyle tahmin ediyordum.tabi bu an çokta uzun sürmedi kapının açılmasıyla Akay beni yatağa doğru itti.gelen doktordu .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Mehir yılmaz" aklıma direkt çisem geldi iyimiydi acaba?"Evet, Benim""Biri sizi görmek istiyor"kapıdan içeri Çisem girdi turuncu saçları beyaz teni ve Masmavi gözleri hala aynıydı çok güzeldi."Çisem!"ne kadar çok bağırdıysam Akay kulaklaŕını kapattı, ona ters bir bakış atıp koşarak Çiseme sarıldım.
"Özledim seni Ay"gözlerimde yaşlar boşalıyordu."bende özledim seni çiçeğim"Çisem beni karşısına aldı."hepsi geçicek yanındayım artık"diyip sarıldı fakat başım dönmeye başladı, bu sözü biri daha bana söylemişti ama hatırlayamıyodum. çok geçmeden dengemi kaybedip yere yığıldım.
Uyandığımda pars ve arkadaşları , çisem tanımadıgım iki kız ve birde Akaya çok benzeyen bir adam vardı.yan tarafımdada ise ellerini birleştirmiş şekilde oturan Akayı gördüm.Çisem uyadıģımı farkedip yanıma doğru yaklaştı."korkuttun bizi Mehir" gülümsedim."Mehir yılmazım ben tabiki korku salıcam etrafa ne sandın"oda bir anda kahkahalara boğuldu.Gülmeyen tek bir kişi vardı oda Akay'dı...
2 Hafta sonra
"EMİRR! eğer birdaha o gitarı çalarsan acımam senin götüne sokarım ona göre "eveet ben ve Emirin sıradan bir günü.4,5 dakika sonra gitar sesi kesildi ve koşarak odama geldi elinde 1 haftadır yıkamadıgı çorapları vardı."ÇORAP SALDIRISIII PİYUVV" ve en az 5 tane çorabı kafama fırlatıp özene bözene hazırladığım kıyafetleri alıp aşağıya koştu."EMiRR! seni bir elime geçirirsem kimse kurtaramaz "uçarcasına mutfağa koştum.elime su bardağını kaptığım gibi Emiri kovalamaya başladım
"Emir hemen ver kıyafetlerimi"üniversiteye geç kalıcaktım."Bunlarla gidemessin kıçın donar hele o Pars seni yiyecekmiş gibi bakarken"ayağına okkalı bir şekilde geçirdim bağırdı tabiki."o benim arkadaşım"arkadaşım kelimesini bastırarak söylemiştim."kim arakdaşını öper ki"bir dakika bunu nereden biliyodu."bunuda nerden çıkardın?"kendimi bataklığa çekiyordum."Akay söyledi şu yakışıklı 1.90 olan"kan beynime sıçramıştı görmüşmüydü?"AKAYYY!"diye bağırıp ve bide abimden kıyafetlerimi alıp yukarı çıktım.utanmıştım Akay düşüncesini bir kenara atıp elimdeki beyaz crop siyah eteği giyip üstünede abimden çaldığım deri ceketi giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçımı örüp üstünede kulaklığımı taktım ve kapıya doğru ilerledim. Neredeyse her rengi olan converselerimden siyah olanı giyip çıktım.telefonumdan Mabel Matizin sarmaşık şarkısını açtım. Emir beycik bu şarkıyı her dinlediğimde aşk acısımı çekiyon çen diye dalga geçerdi.Arabaya doğru ilerlerken Akay'ı gördüm tam seslenicekken uzun sarı saçlı bir kız koştu ona sarıldı ve öptü .başımı eğip hızlıca arabaya koştum, neden koştuğumu bilmiyorum ama o an bunu yapmak istedim.
Akay Kuzgun
Ege'yi bekliyordum.her zamamki gibi geç kalmıştı.karşîdan gelen Sonay'ı gördüm.yüzümü buruşturdum koştu ve bana sarıldı. "Korktum sana birşey olucak diye birdaha sakın yanımdan ayrılma"emrin olur paşam,kafamı biraz çevirince koşarak giden Mehir'i gördüm.herşey üstüste geliyo anasının satayım.sonay ellerini boynuma doladı ve maskemden öptü."iyiyim ben sonay" Ellerini boynumdan aldım.o an Ege geldi.
"benim gitmem lazım derse yetişeceğim"kosarak arabaya bindim.Ege'nin kafasına bir öpücük kondurdum zaten yüzümü gören tek o yüzden sorun etmiyodum kişiydi"beni büyük bir beladan kurtardın oğlum ya "Enseme okkalı bir tane geçidi,"bir daha beni öpersen senin beynini dağıtırım ona göre"
Mehir Yılmaz
Arabaya bindikten sonra derin bir nefes aldım. Ve Çisemi almak için yola çıktım.
Arkadaşlarr yeni bölüm geldiii umarım beğenirsini yorum yapmayı ve oy vermeyı unutmayın
