Odaya kim tarafından çekilmiştim en küçük bir fikrim yoktu ama şuan çok garip bir durumdaydık. Bana arkadan sarılmış vaziyette ve bir eli ağzımda kapının açık olan kısmından dışarıyı izliyordu.
İçeri karanlık olduğu için yüzünü göremiyordum galiba bir şapka takıyordu. Dışarıdan vuran ay ışığıyla anca yüzünün azıcık kısmını görmeyi başarmıştım, yüzüne aşağıdan baktığım için yalnız çene kısmı görünüyordu,ama gerçekten de çene hattı çok güzeldi.
Bir kaç dakika sonra ayak sesleri gittikce uzaklaşıp tamamen yok olmuştu.Gittiğini anladığımda elinden kurtuldum.
"Kimsin ve bana neden yardım ettin"dedim ve yutkunarak cevabını bekledim ama onun ağzından sadece "hı" sesi çıktı ve arkasından.
"Sana neden yardım edeyim ki aptal hareketlerin yüzünden az daha beni de ele veriyordun!!"
Sesi kalındı daha önce hiç bir yerde duymamıştım,belkide duymuştum ama hatırlayamıyordum,gün içinde o kadar erkek sesi duyuyorum ki hangisinin sesi olduğunu ayırt edemiyorum, düşüncelerim den kurtulup.
"Sende beni kurtarmasaydın bay ukala"dedim kızgın bir şekilde,oysa hiç oralı olmadan yaslandığı duvardan doğrularak bir kaç adım atıp önümde durdu.Şimdiyse sadece dudaklarının bir kısmını azıcıkta olsa göre biliyordum. Bende aynı şekilde ona doğru yürüdüm karşı karşıya durduğumuzda bir an afallamıştım buna sebebse kokusuydu. Çok güzel kokusu vardı kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimden sıyrılmaya çalışsamda bu pekte mümkün gibi gözükmüyordu.
Başımı kaldırıp yüzüne baktığımdaysa biraz eğilmiş bir şekilde oda beni izliyordu o kadar yakındık ki nefes almayı unutmuştum,karanlıkta siyah hareleri parlıyordu sanki gecenin karanlığındaki yıldızlar gibi,karşı taraftan sesli bir yutkunma sesi duyduğumda banada yutkunma isteyi geldi,ama bunu yapmamıştım yüzümü sağ tarafa dönerek bir adım geriye çekildim oysa yerinden kıpırdamamıştı bir kaç dakika sonra kendine gelip boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
"Bana bak çocuk bu gece burada olanları unut tamamı yoksa karışmam, böyle bir karşılaşma asla olmadı ve sende burada hiç bulunmadın anladın mı?"dedi sert ve soğuk çıkan sesiyle bense sadece kafamı salladım.
"Senin içinde aynıysa neden olmasın"dedim ağzımdan çıkan sözlerle kendim bile şaşırdım, karşımdakıysa sadece arkasını dönüp hızlı adımlarla odadan çıkararak gözden kayboldu.
"Neydi bu şimdi?"kendi kendime fısıltıyla söylendim ve orada fazla durursam yakalanacağımı bildiğim için odadan çıkıp yavaş adımlarla yürümeye başladım,koridorda bu sefer kimse yoktu bundan yararlanıp hızla odamızın önüne gelip içeri girdim neyseki her kes uyumuştu,bu günlük bu kadar adrenalin yeter sanırım üzerimdekilere aldırmadan yatağıma yatıp kendimi uykunun kollarına teslim ettim..
Seokjin den..
Bu neydi şimdi derin nefesler alarak odamın kapısından içeri girdim Sol ahın orda ne işi vardı az daha yakalanıyordum.
Acaba tanımışmıydı. Gerçi içeri karanlıktı aynı zamanda sesimi de değiştirerek konuşmuştum anlamasına imkan yoktu,düşüncelerimi bir tarafa bırakıp koltuğa oturdum nedenini bilmiyorum ama aşırı susamıştım.
Sehbanın üzerindeki bardağı alıp içtim gözlerimin önünde biraz önce yaşananlar geldiğinde yine yutkunmuştum ne oluyor bana böyle kafamı koltuğa yaslayıp düşünmeye başladım onun o kadar yakınındayken saçma şeyler aklıma gelmişti , kendimi zor tutmama rağmen şimdi aynı anılar tekrar aklıma geldikce sıcak basıyordu ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge (Düzenleniyor)
Teen FictionOkulun önününe geldiğimizde arabanın kapsını açarak aşağı indim.İçeri girmeden önce karşımda duran beş katlı binaya bakıp "KMA sen benim için sadece okul değil aynı zamanda savaş alanısın.Bu savaşı kayıp edip kazanacağımı zaman gösterecek." yong...