Mutluyken muziği dinlersin...
Mutsuzken sözlerini...Jin
Dün birinci sınıflar Abohsana yola düştükten sonra bende eve gelmiş nerdeyse tüm gün uyumuştum
yaram daha yeni olduğu için arada sırada acıyordu bu da işime engel oluyordu
Bu günse erkenden uyanmış üsse doğru yola çıkmıştım.İçimde garip bir hiss vardı,sanki kalbimi sıkıyorlarmış gibi,vardığımda arabamı park ederek yeşil çadırların en büyüğüne yaklaşıp içeri girdim benim gelmemle içerdeki tüm her kes ayağa kalkmıştı
Selam verip benim için ayırtılmış yerime geçtim ve onları dinlemeye başladım bu zaman.Jungkook yüzündeki korkmuş bir ifadeyle içeri girdi bu garibime gitsede bir şey söyleme den sadece onun yanıma gelip konuşmasını bekledim.
Bir kaç adımda yanıma vardığında telaşlı bir halde elini pantolonuna silerken bir şey söylemek istiyor ama sanki konuşamıyordu ,ondan önce davranıp.
"Bir şey mi oldu?"
Cevap vermek yerine sadece kafasını hafifçe salladı. Bu benim iyice telaşlanmama sebep olmuştu.
"Ne oldu Jungkook delirtme adamı düzgünce anlat!!"
Sesim olduğundan sert çıkınca etraftaki bazı gözler bize döndü,bunu umursamadım çünkü bir şeyler ters gidiyordu.
"Şey Sunbaenim...."
Bu çocuk teker teker konuşarak benim sabrımı iyice zorluyor,derin bir nefes çekip 'ney' der gibi kaşımı kaldırdım.
"Sunbaenim hani birinci sınıflar ellerindeki haritalarla bir hafta içinde üssü bulmalıydılar ya."
"Evet.."
"İşte bu gün yeni bir emir geldi, üzerlerinde taşıdıkları telsizlerle ormanda olan tüm askerlere haber vermeli ve bu akşama dek tatbikatı bitirmeliymişiz ki ,eğer yetişemeyen olursa onları ormanda bırakıp diğer eğitim alanına dönülücekmiş"
Ağzından çıkan her cümle kaşlarmın daha da çatılmasını sağlıyordu, bu nasıl bir saçmalıktı.
"Neden böyle bir şey yaptılar ki her neyse askerlere haber verin akşama dek bitirelim."
Deyip arkama yaslandım,aslında ne kadar çabuk biterse o kadar iyi olurdu. Ancak bakalım askerler yollarını bulupta geri döne bilicekler miydi.
"Sunbaenim bir şey daha var"
diye tekrar konuşan Jungkooka baktım."Askerlerin nerdeyse hepsi dün akşam ya da bu sabah üsse dönmeyi başardı"
Ne bu kadar çabuk mu o zaman iyi haberdi.
"Ama iki kişiden başka"
diyince kafamı kaldırıp yüzüne baktım."Kimler üsse varamadı?" bu soruyu sorarken vücudumu bir titreme sardı,umarım o iki kişiden biri sen değilsindir Sol ah.Karşımdakinin cevabını bekleyenedek kalbim yerinden çıkıcak gibi hissediyordum.
"Lee ji hoon ve Kang hoon ortalıklarda yoklar ayrıca ikisinin telsizlerinede ulaşamıyoruz "dediğinde ağzımdan kısık sesli bir küfür çıktı"S.ktir".
O an korktuğum şeyin başıma geldiğini anladım. Ellerimi saçlarıma götürüp sinirli bir şekilde karıştırdım.Şimdi ne olucaktı,ayağa kalkarak bir elimi belime yerleştirip,sert bir şekilde yüzümü sıvazladım.
"Ne yaparsanız yapın onları gece yarısından önce bulun bana Jungkook ANLADIN MI?"sonlara doğru sesimin yükselmesiyle içeriderki herkes
Yerinden kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge (Düzenleniyor)
Ficção AdolescenteOkulun önününe geldiğimizde arabanın kapsını açarak aşağı indim.İçeri girmeden önce karşımda duran beş katlı binaya bakıp "KMA sen benim için sadece okul değil aynı zamanda savaş alanısın.Bu savaşı kayıp edip kazanacağımı zaman gösterecek." yong...