1.2

1K 36 4
                                    

Duru'dan

"Neden geldin?"sesimi düz ve güçlü tutmaya çalışırken az önce yaşadığım olayın şokunu da yeni yeni atlatıyordum.Aramızdaki mesafe asla azalmayıp daha çok artmıştı.

"Neden gelmeyeyim?"onun sesi ise oldukca rahattı.Sanki saatler önce hiçbir şey yaşanmamış gibiydi.

Ne bekliyordum ki?

"Git buradan..."gözlerimi ondan mümkünce uzak bir yere çevirip üstümdeki baskısından kurtulmayı bekledim.Ancak onun buna niyeti yoktu.

Bana daha çok yaklaşıp aramızda bir karışlık mesafe bıraktı.O bir karış mesafeyi istese tam şu anda kapatabilirdi.Fakat gözlerindeki tutarlılık buraya bunun için gelmediğini gösteriyordu.

"Seninle konuşmadan hiçbir yere gitmem,gidemem,"sert bir soluk aldı ve başını omzumla başım arasına yerleştirdi.Şimdi onun alıp verdiği her nefes,köprücük kemiğimin kuytularından başlayıp kalbime doğru hırçın bir rüzgar estiriyordu.

"İstemiyorum.Ne seni görmeyi ne de seninle konuşmayı.Hiçbir şeyi istemiyorum.Hatta senden..."kelimeler ağzımda düğüm düğüm olurken boğulacağımı bile bile yutkundum.

"Senden nefret dahi ediyorum."

Furkan abi ani hareketle başını kaldırdığında gözlerimiz kesişti.Mutfaktan yansıyan ışık onun yalnızca belli bir kısmını aydınlatırken,yüz hatlarındaki değişimi görebiliyordum.

"Şimdi olmaz Duru.Benden nefret etsen bile beni dinlemen gerek.Yalvarıyorum sana,"sonra dizlerinin üstüne çöküp ellerimi tuttu.

"O an ne yapacağımı bilemedim.Seni ilk defa bu kadar çileden çıkmış görüyordum ve elim ayağım birbirine dolandı.Ne yapsam sakinleşirsin,ne desem seni kırmam diye düşünmekten o ana odaklanamadım.Sonradan aklım başıma geldi.Ama sen bana öyle bir baktın ki,kendime sinirlendim.Peşinden geldim ve..."

Ellerimi ellerinden kurtarıp dolan gözlerimi ondan sakladım.Onunda gözleri dolmuştu.Ancak karanlıkta olduğumuzdan pek belli olmuyordu.

"Sus artık!"

Hızla salona girip koltuğa oturdum.Ağlamamak için verdiğim her çaba olumsuz sonuçlanırken o da yanıma geldi.

"Hani demiştin ya,Hümeyra da olup bende olmayan şey ne?"gözlerim ona dönerken üstündeki tişörtün yakalarını kavradım.Sert davranısımdan kaynakli ikimizde koltuğa üst üste düşmüştük ancak bu umurumda bile değildi.

"İnadına mı yapıyorsun ha?!Neden geldin buraya,neden hala konuşuyorsun?Neyin açıklamasını yapıyorsun Furkan abi..."gözlerimdeki yaşlar onun yüzünü ıslatırken geri çekilmek istedim.

Lakin Furkan abi elini bel boşluğuma koyup gitmemi engelledi ve beni kendine daha çok bastırdı.

"Senin için cevaplayayım,"salona çok az ışık vurduğu  için ikimizde karanlığa gömülüydük ve bu yüzden aramızdaki çekim her dakika artıyordu.Furkan abi ise bununla yetinmeyip fısıltıyla konuşmuş ve sıcak nefesini yüzüme üflemişti.

Ona karşı hissettiklerimi reddetemesemde onun bana karşı ne hissettiğini bilememek kendimi tutmamı sağlıyordu.Cidden ben ne zamandır bu hislere sahiptim.Daha doğrusu,ben ne zamandır başka birini seven bir insana aşıktım.

Terbiyesiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin