ÖZEL BÖLÜM 1

440 17 5
                                    

2 yıl sonra...

Karşımdaki aynadan kendime bakarken üstüme ne giysem diye düşünüyordum. Haziran ayına girmemizle havalarında ısınması bir olmuştu. Geçen yıla göre bu yıl fazlasıyla sıcaktı ve ben kiyafet seçmekte oldukça zorlanıyordum.

Kısa giyinsem,biricik sevgilim içten içe kendini yiyip bitiriyordu. Hele biri bana göz ucuyla baksın ortalığı birbirine katıyordu. Neyseki kısıtlayıcı biri değildi. Genellikle sen istediğini giy desede erkek milleti her türlü kıskanırdı.

Elimdeki kombini kenara bırakıp askılıkta duran beyaz elbiseye baktım. Tam bir yaz elbisesiydi. Dizlerimin iki parmak üstünde biten,tam bitiş kısmında ise fırfırları bulunan bir elbiseydi. Bir kaç ay önce tam bu zamanlarda giymek için almıştım. İyi ki de almıştım.

Yine de kararsızlıkla diğer çicekli ve beyaz elbiseden biraz daha kısa olan elbisenin de resmini çekip Furkan'a attım. Bazen kararsız kaldığımda ona soruyordum çünkü sevgili sadık (!) arkadaşım beni satıp abimle zaman geçiriyordu...

Kendi kendime gülerken kafamı iki yana salladım. Zaman çok hızlı geçmişti. Daha 10,11 yaşındayken bana gelip şimdiki zamandan bahsetselerdi sanırım en çok abimle Buse'ye şaşırırdım.

Telefonuma gelen bildirim ile bakışlarımı bu sefer de ona yönelttim. Furkan attığım mesaja çok gec kalmadan cevap vermişti.

"Beyaz olanı giy sevgilim."

Gülümsedim ve dediği gibi beyaz elbiseyi üstüme geçirdim. Dalgalı saçlarımı kendi halinde bırakırken yüzüme çok belli olmayan bir makyaj yaptım. Amaç soluk gözükmemekti.

Kulağıma ve boynuma beyaz inciden oluşan küpe ve kolyeyi de taktıktan sonra oldukça güzeldim. Bu inci takımı doğum günümde Furkan almıştı. Bildiğim kadarıyla zarif bir yüzükte olması gerekiyordu ancak verdiğinde içinde yüzük yoktu.
Yine de bunu umursamadım. Neticesinde sevgilim beni düsünüp bir hediye almıştı ve ona hesap soramazdım.

Kombinime son kez baktım. Daha fazla vakit kaybetmemek için odadan çıkıp mutfakta yemek hazırlayan abime baktım. Bana değil sevgilisine yemek hazırlıyordu...

"Abim ben çıkıyorum. Buse'ye cok yaklaşma eve kamera koydum dakika dakika izleyeceğim sizi." dedim parmağımı ona sallarken. Yarım bir gülüş atıp tencerenin altını kıstı.

"Küçük hanıma bak sen büyümuşte beni uyarıyormuş. Asıl sen o zibidi Furkan'ın sana yaklaşmasına izin verme." Gözlerimi devirip kapıya yaslandım yan bir şekilde.

"Furkan senden daha uslu abicim. En azından oramı buramı ısırmıyor." İmalı sözlerimle kahkaha atarken başını aşağı yukarı sallayıp bana hak verdi.

Maalesef abimin sevme şekli ısırmaktı ve gariban Buseciğim sürekli olarak aşıları tam olmayan abim tarafindan ısırılıyordu.

Abime öpücük atıp günlük kendine dikkat et adlı konuşmamızı yaptık. En sonunda kendimi evden dışarı atarken bakışlarım sokağın sonundan buraya doğru gelen arabaya kaydı. Furkan mahallede olmaktan dolayı oldukça yavaş bir şekilde araba kullanırken en sonunda yanıma gelebildi. Araba da benim için ayırılan koltuğa oturdum,yani sevgilimin yanına.

Terbiyesiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin