Telefonum çalıyordu kerem arıyordu açsam mı açmasa mi diye düşünüyordum ama eğer acmasam bizim iş yerini arar herseyi öğrenir olay büyür uğraşamam gözündeki yaslari silip boğazımı temizliyip keremin aramasini açarım "mina nasılsın balim ".
"İyiyim kerem sen nasılsın".
"Mina sesin neden bu kdr boğuk geliyor hastamızın ".
"Evet biraz uşutmusum sanırım". "Nasıl becerdin bu havada hasta olmayı kızım ". "Ne bilim kerem ya".
"Ne kızıyon kızım ".
"Kızmadım neyse ne için aramıştın". "Senin iş yerine yakınım oraya geliyorum "
"hayır gelme " of şimdi iş yerine giderse işler daha çok karışır " çok geç arabayı park ettim bile " dedi kerem hay sikim "of kerem gelme işte aq" şimdi aglicam sinirden herşey üst üste geliyor "mina bişi oldu dimi benden bisiler saklıyorsun çok belli iki dk ordayım ". en iyisi herşeyi anlatmak " kerem dur iş yerine gelme iş yernin bir alt sokağında park var oraya gel aciklıycam sana" diyip yüzüne kapatırım konuşacak halim yok iki dakkika sonra kerem gelir yanıma beni böyle gördüğü için sinirleniyordu farkındayım kucukkende hep ben ağlayınca bu yüz ifadesini kullanıyordu ayağa kalkıp hiç bişi demeden elerime onun beline koyarım sımsıkı sarilirim oda ellerini belime koyup sımsıkı sarılır sarılmanın verdiği etkiyle daha çok ağlarim kerem " noldu güzelim kim üzdü seni " diyip başımın üstüne öpücük kondurur
Biraz öyle kaldıktan sonra banka oturduk ve bana soruyordu noldu falan diye ben ne anlatcaktim herşeyi anlatsam kafeye giderdi olay büyürdu en iyisi anlatmamak "önemli bişey olmadı kerem sadece hastayım ve son zamanlarda bazı şeyler üst üste geldi öyle patladım bende" o da çok ustume gitmek istemedi. Oturduk öylece başımi omzuna koydum keremle çocukluk arkadaştık. Üniversite ders falan görüşemiyorduk. Toprakin buraya doğru yürüdüğünü gördüm. Keremin omzundan başımi kaldırdım niye geliyordu ki of valla tekrar bağırirsa bende bağırarak oturup ağlardım. Alla alla kimse susturamazdi. Geldi kolumdan tuttu. "gidiyoruz mina" dedi ben şoka ugramistim kerem de aynı şekilde sonra kerem "hop noluyor bırak kızın kolunu" dedi ve toprakin beni tutan kolundan kerem de tuttu "minayi bırak" dedi tekrarlayarak. Toprak sinirli bir nefes verdi ve kereme bitane yumruk vurdu. " Sen kimsin oğlum" dedi ve karnına tekme atmaya başladı bende bir anda çığlık attım. Yerde kerem yatiyordu burnundan kanlar geliyordu. "Sen ne yaptığını sanıyorsun psikopat herif" dedim ve onu ittirip tam keremin yanına egilcektim ki toprak tekrar beni tuttu "ona dokunmayı aklından bile geçirme" dedi " ne saçmalıyorsun toprak bırak beni" dedim ama dinlemiyordu kolumdan sürüklemeye başladı bende bagiriyordum arkamda da kerem bayılmış bir şekilde yatıyordu. Keremi öyle görünce ağlamaya başlamıştım ve olayların şokunu atlatamamistim. Arabasının yanına varmıştık. Kapağını açıp beni içeri fırlattı "aptal" diye bağırdım Allah belasını versin kim sanıyordu kendini o da arabaya bindi ve sürmeye başladı çok hızlı gidiyordu "durdur arabayı inmek istiyorum seninle bir yere gitmek istemiyorum" dedim hala ağlıyordum hiç cevap vermiyordu en sonund durdu. Toprakin evine varmıştık. O inmiştu ama ben daha inmememistim. Gelip kapımı açtı "in" dedi bende onaylamaz şekilde omuzlarımi yukarı kaldırdım "kızım hiç akillanmiyorsun" deyip bana doğru yaklaşıp kemeri çözdü. Yüzümüz bir ara çok yakınlaştı. Kemeri çözdükten sonra beni omzuna alıp arabadan çıkardı ve eve doğru yürümeye başladı "Toprak bırak beni, bırak Allah'ın belası" beni dinlemiyordu zile bastı. Evin hizmetlisi kapıyı açtı hiç cevao vermeden üst kata doğru çıkmaya başladı bende sırtına yumruklar vuruyordum ama hiçbir işe yaramıyordu. Odasına geldiğimizde beni kucağından indirdi. Bende hala göğsüne vurmaya devam ettim. "Allah'ın belası keremi öyle bırakıp geldik ya ciddi bişey varsa" dedim o da bir anda daha çok sinirlendi iki kolumu da tuttu "başlatma keremine onun için mi ağlıyorsun" diye bağırdı. Artık bagirmasindan sıkılmıştım. "Bana bağırma" deyip kollarımı ondan çektim. Ve üst üste hapşırmaya başladım. Elini anlima koydu. "Ateşin var hemen ılık bir duş al sonra dinlenmen lazım" dedi "burda duş alamam kiyafetim yok eve götür beni" burnumu da çekmeye başlamıştım "benim kiyafetlerimle idare edersin" dedi ve beni duşa doğru götürdü ve "ben dışarıda bekliyorum dusunu al sen " dedi ve çıktı. Bende dediği gibi duş almaya başladım. Biraz duşta oyalandiktan sonra çıktım. Ve oradaki bornozlarin bitanesini giydim. Sanırım toprakindi kocaman geldi. Toprakin tabi başka kimin olacak aq. Toprakin kıyafetlerinin olduğu yere baktım bana olabilecek bir kıyafeti yoktu kocamandı zaten benim 2katimdi adam. Ordan bir tişört ve boxer aldım. Ve giydim ve tişört diz kapağımin biraz üstüne denk gelmişti. Banyodan çıktım toprakin yanına gittim "aldım duşu ne zaman eve gideceğim" dedim o da "bu gece burda kal, Emel hanıma çorba yapmasını söyledim birazdan gelir içtikten sonra uzanirsin biraz" dedi niye evinde kalıyorum aq kendi evim yok mu da "gerek yok kendi evimde kalabilirim" dedim ve emel hanım çorbayı götürdü "çok konuşuyorsun mina hadi otur şuraya corbani iç. Tam itiraz edicekken beni yatağa oturttu çorbayı önüne koyup kaşığa doldurdu "ağzını aç" dedi "ne ben çocuk muyum amk" dedim ki ağzıma direkt kaşığı soktu. "Çok konuşma da ye hadi" dedi ve çorbayı bana yedirdi. Valla bu adam bipolardi. Sonra telefonu çalıp çıktı. Çorba ve duş beni çok mayiştirmişti o yüzden yatağa uzandım.
