sabah uyandığımda saat 10 du başım çok agriyordu dün gece ne olmuştu öyle ayağa kalktım telefonumu aramaya başladım telefonumu bulduğumda yabancı numaradan mesaj vardı
"masanın üzerine sana uygun kıyafet koydum, ve kahvaltı da hazirlattim benim bir isim çıktı. kahvaltını yap beni bekle bir yere çıkma"
yazmıştı öküz bu kesin topraktı zaten. Bir anda aklıma dünkü olaylar geldi toprakla opustugum sahne canlandı utançtan yerin dibine giricektim bide ilk ben öpmustum of yaa nasıl bakacaktim yüzüne. dediği gibi koyduğu kıyafetleri giydim gri eşofman ve gri sweatshirt vardı. giyince üzerime tam oldu. aşağıya mutfağa indim ev gerçekten büyüktü böyle evim olsaydı dışarı cikmazdim. kahvaltı kurulmuştu birazcık biseuler atistirip kalktım kahvaltiliklari da dolaba yerleştirdim. ee şimdi ne yapacaktım toprak i bekleyecek mıydım. hayır tabiki beklemeyecektim. telefona tekrar mesaj geldi
"uyanmadin mi hala?" yazmıştı
cevap olarak"uyandım kahvalti bile yaptım"
"güzel şimdi beni beklerken bilgisayarimdan bişey izleyebilirsin salondaki masanın üstünde"
"sağolun ama çıkacağım birazdan"
"mina dediğimi yap sinirlendirme beni"
*KİSİNİN ADİNİ ÖKÜZ OLARAK DEGİSTİRDİNİZ*"hayır diyorum toprak"
"mina o evden çık neler olacağını izle"
"beni tehdit mi ediyorsunuz"
"tehdit değil uyarı"
mesajına görüldü atmıştım. iyice beni oyuncak yapmıştı. çantamı alıp çıktım evden. taksi çağırıp eve gittim. hala basım çok agriyordu. duşa girip kahve yaptım kendime, ve şarkı açıp dergilere bakmaya başladım. aklıma işten çıktığım gelmişti bir ay sonra üniversitem açılıyordu paramı biriktirmistim ve annem gönderiyordu zaten paraya ihtiyacım yoktu ama evde sıkılıyordum da kapı bir anda çalmaya başladı ama sert bir şekilde. kapıya gittim ve delikten bakınca toprak olduğunu anladım.
"toprak ne var"
"mina ac kapıyı"
"toprak niye geldin"
"MİNA AC KAPIYI DİYORUM SANA"
"tamam ne bağırıyorsun açıyoruz"kapıyı açtım, toprak in gözu hafiften morarmisti ve dudağı patlamıştı.
"noldu toprak kim yaptı bunu"
"önemli bişey yok bir kavga vardı"
"ne kavgası kimle kavga ettin"
"boşver sen beni" deyip elini belime koydu
"özledin mi beni mina"
"ne" dedim afallamis bir şekilde. o da gülmeye başladı. içeri yürüyüp koltuğa oturdu.
elime yardım malzemesi alıp yanına oturdum. dudağını silmeye çalıştım"toprak yüzünün haline bak"
"bence bu halimle daha çok havaliyim" deyip sırıttı
"haha çok komik toprak gülmeyi keste ne oldu ve neden geldin"
"öylesine bir ugrayayim dedim beni özlemis gibisin"
"cook anlatamam yani"
dedikten sonra telefonum çalmaya başladı tam telefonu acacakken elimden aldı
"hilayda arıyor, şu yakın arkadaşın olan"
"evet sen nerden biliyorsun ve telefonumu ver" dememe rağmen ayaga kalktı ve aramayı reddetti. bende ayağa kalktım telefonu almaya çalıştım.
"napiyorsun ver telefonumu" dedim ve elinden almaya çalışıyordum ama boyum yetmiyor Allahin belası
"bişey yapmıyorum sadece kimle konuşuyorsun onlara bakicam" dedi ben hala telefonu almaya çalışıyordum