2# Peanut Butter (Fıstık Ezmesi) // Luke Hemmings

N

Luke'un Bakış Açısı:

Bu gece için gergin olduğumu söylemek BAYAĞI yetersiz kalırdı. Bu hafta inanılmaz derecede yavaş geçmişti, bugün cumaydı, yani All Time Low konseri.

Konser için heyecanlıydım, ama tek düşünebildiğim şey Audrey'i öpmekti, ya kötü öpüştüğümü düşünürse? Ya bana gülerse? Olumsuz düşünceleri kafamdan atmaya çalıştım. Kahretsin, bu kız bana ne yapıyor? Daha önceden bir kız hakkında hiç bu kadar özgüvensiz olmamıştım.

Saate baktım, konsere 4 saat 17 dakika ve 42 saniye kalmış.

Kahretsin

Audrey'in Bakış Açısı:

Çok ilginçti çünkü hiç gergin değilim, yani zaten Luke'dan o şekilde hoşlanmadığım biliyordum, o yüzden gergin olmam için bir sebep yoktu. Ama deli gibi heyecanlıydım.

Lanet olası All time Low konserine gidiyordum! Daha önce hiç konsere gitmiştim. Biri kapıyı çaldı. Kapıyı açtığımda Alice'in geldiğini gördüm.

"Audrey Marie Stammer heyecanlı mısın?!" diye bağırdı, suratıma bir tişört fırlatırken.

"Evet." diye cevap verdim, içeri girmesine izin verirken. Bana attığı tişörtü açtım. İki beden büyük görünüyordu ve üzerinde All time Low yazıyordu. Ona sorgulayıcı bir bakış attım.

"Calum'un, daha dört tane falan konserine gitti." dedi. Onun da bir tane giydiğini farkettim, ama farklı bir dizaynı vardı. Eski tişörtümün papucunu dama attım ve bunu başından geçirip şortumun üzerine çektim.

"Hazır mısın?" diye sordu. Başımla onayladım, çantamı ve telefonunu kapıp zıplamaya başladım. Otoparka gittik, Calum ve Luke'un arabalarına yaslandığını gördüm. Alice Calum'un kollarına atladı ve onu öptü. Bu onun da ilk defa konsere gidişiydi. Luke ve ben orada sadece garipçe dikildik ve kızardığını gördüm.

Beni bariz bir şekilde izliyordu ama pek önemsemedim, muhtemelen neden Calum'un tişörtünü giydiğimi düşünüyordu.

~

Bu konser muhteşemdi.

"Tamam, son bir şarkı daha çalacağız! Muhteşem dinleyicilerdiniz, teşekkür ederiz!"

En sevdiğim şarkılardan biri olan 'Dear Maria'yı çalmaya başladılar. Şu an daha da mükemmel olamazdı. Calum'la Alice'e baktım. Hiç şaşırmayacağım bir şekilde birbirlerinin suratlarına yapışmışlardı. Onların yapış yapışlığını görmezden geldi mi şarkıya odaklandım. Arkamdan bir çift kolun beni sardığını hissettim.

Başını çevirdiğimde bunun Luke olduğunu gördüm, tekrar beni izliyordu. Ben de ona baktım ama gözleriyle buluşmaya cesaret edemedim. Yapmayı planladığını düşündüğün şeyin olmasını istemiyordum. Ve eğer o güzel mavi gözlerine bakarsam, bunun olacağını biliyordum.

Luke'un Bakış Açısı:

Onun Calum ve Alice'e bir anlığına baktığını gördüm. Daha önce hiç bu kadar güzel görünmemişti. Yüzü terden parlıyordu, ve saçları alnına yapışmıştı. Aşık olduğum o güzel gözleri parlıyordu. Daha fazla dayanamayacaktım.

Bunu yapacağım.

Ve bu lanet olası büyüleyici olacak.