Aleph- Gesaffelstein (kesinlikle açın.)
Karanlık ve soğuk deponun ortasında durmuştum. Boş boş depodan daha soğuk olan yerdeki öldürdüğüm cesede bakıyordum. Neredeyse öldürmem iyirmi beş dakika çekmişti. O dakikalar boyunca sadece adamın çığlıklarını dinlemiştim. İstesem bir saniyede geberde bilirdim ama o zaman eğlencesi kalmazdı.
Elimdeki keskin baltayı masanın üzerine koyduktan sonra elimdeki siyah eldivenleri çıkarttım. Kanın kokusu etrafı sarmıştı. Yağmurun ve şimşeklerin o kadar şiddetliydi ki ses depoda bile duyuluyordu.
Adımlarımı kitaplığa yönelttim bildiğim kitabı aşağı çevirince kitaplık bir kapı gibi açıldı. Depodan çıktıktan sonra salona doğru yürüdüm etraf daha çok siyah ve kırmızı tonlardaydı.
Salonun ortasındaki siyah deri koltukta üç kişi oturuyordu. Masanın üzerindeki dosyayı alıp koltuğa oturdum. Yanımdaki kısa saçlıya dönerek. "Cesedi yakmayı hatırlatmaya ihtiyacım var mı?"Lisa ayağa kalkıp "Ama bebeğim sende bensiz bir şey yapamıyorsun." Alay ederek söylediği şeye sert bakışlarımla cevap vermiştim susmuş ve depoya doğru gitmişti.
Jennie "E bu şerefsizin suçu neymiş." Diyerek dosyayı eline almıştı. Masanın üzerindeki içkiden bir yudum almıştım. "Tecavüzcü ve kadın pazarlığı." Rosé "Orospu çocuğu." Diyerek yerinde kıpırdandı böyle şerefsizlere tahammülü yoktu.
Geçen on dakika sonra Lisada gelmiş yerini almıştı. "E şimdi ki oyuncağımız kim?" Dolapdaki kağıtları ve fotoğrafları gözlerini önüne çıkarmıştım. "Lee Hyuk. Suçu uyuşturucu satıcılığı ve tecavüzcü. Toplam beş kadına tecavüz etmiş bunlardan biri tecavüz sırasında kaçmaya çalışırken şiddete baş vurmuş kız oracıkta kan kaybından ölmüş. Sonrasında kızın cesedini ormanlık alanda attığı bilinmiş."
Hepsi koltuktan kalkmış kendi işlerinin başına geçmişti. Ne yapacaklarını iyi biliyorlardı.
****Arabadan indikten sonra geldiği bara baktı. Dışarıdan normal bir bara benzsede o kadarda masum değildi. İçeri girmişti. Şimdiyse gözleri etrafta yeni kurbanını arıyordu. Kısa süre sonra bulmuştu. Barmenden sert bir içki istedikten sonra sonra kurbanının hemen önündeki masada oturmuştu. Kırmızı ve zaten kısa olan elbisesinin eteği birazda yukarı çekmişti.
İçkiyi içermiş gibi yapıyordu. Az sonra tahmin ettiği gibi adam yanındaki kızı göndermiş içkisiyle masaya doğru geliyordu. Koltuğu çekmiş oturdu. "Böyle güzel bir bayanın burda yalnız olması hiç doğru değil." Gülümseyerek söylediği şeye neredeyse kusmak istedi. Amma oyununa devam etti.
"Malasef sizin gibi çekici kişiler bulmak kolay olmuyor." Gözünü kırparak söylediği bu cümleye sırıtarak bakıyordu adam. Elini Jisoonun bacağına koymuş bacağını okşamıştı. "O zaman bu yalnızlığa son vermeye ne dersin?" Kolunu şuan kesip hayvanlara yem etmek istesede gülümseyerek. "Sormanız hata." Demişti.
Adam ayağa kalkmış elini Jisoonun beline koyarak onu merdivenlere doğru yöneltti. Odaya geldiklerinde adam üzerindeki ceketi çıkarmıştı. "Uzatmayı hiç sevmem." Jisoo'ya doğru adımlarken bir anda ellerimi omuzlarına çıkarmıştım. "Ne tesadüf bende." Adam boynuna yönelirken onu yatağa uzandırmıştı.
Jisoo gizlice elini kulağına götürmüş küpenin arkasında olan küçük düğmeye basmıştı. O anda tüm barda kulak delici şekilde bir şarkı çalmaya başladı. Neredeyse insan kendi sesini bile durmuyordu insan. Jisoo bunun Jennie'in işi olduğunu biliyordu. Sistemi ele geçirmişti.
Adam hâlâ boynundayken elini hızlıca yastığa altındaki susturucu olan silaha atmıştı adamın boğazının altına tutup düşünmeden tetiğe bastı. Üzerine bulanan kanla ayağa kalktı. Bu anda kapı açıldı. İçeriye giren Roséyle hemen adamı alıp temizlik arabasının içine atmışlardı. Rosé temizlikçi rolüyle herkesten önce gelmiş silahı yastığın altına bırakmıştı.
Rosé giderken Jisoo hemen yüzündeki ve kollarındaki kanı silmiş yatağın üzerindeki çarşafı alıp yere atarak yakmıştı üzerine yanda duran içkiden attıktan sonra hızla arka kapıdan çıkmıştı. Lisa arabayla burda bekliyordu hemen öne binerek kızların arasına gelmişti. "Cesed nerde?" Jennie bilgisiyardan kafasını kaldırmış eliyle arkayı gösterdi. "Garajda"
Derin bir oh çektikten sonra hepsi burdan uzaklaşmıştı. Bu gecenin son cesedi ola bilirdi ama hâlâ bir şeylerin sonu değildi.
Arkadaşlar merhaba nasilsinizz fici yazdım umarım güzel olmuştur beklentinizi karşılamıştır. Hızlıca yazdım diye böyle oldu ama daha güzel olucak.
Bu arada bir sorum olucak aslında bu hikayede kızlar arasında aşka yer vermek istemiyorum full böyle cinayet falan olsun istiyorum uygun mudur????
Görüşürüzzz
Tt: Soyaeswie
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born Red // Texting+Düz Yazı✔️
FanfictionKadın düşmanlarının olduğu bir ülkede onların sonunu getiren azılı bir seri katil? Bangtanpink ship değildir! Shipler: Taekook Yoonmin Namjin Jensoo Chaelisa