yeniden doğduktan sonra çıplak olduklarını görüp utandılar. Şimdi buradan böylesine eski ve ilkel mitte, edepli ahlak görüşlerinin bulunduğu, öykünün emek istediği önemli şeyin cinsel organların görülmesinden duyulan sıkılma duygusu olduğu sonucunu mu çıkaracağız? Bu hiç de doğru olmaz...
Öyküyü Victori devri anlayışıyla incelersek önemli yanını göremeyiz mesela. Burada önemli olan şudur:Erkekle kadın, kendilerinin ve birbirlerinin ayrımına vardıktan sonra yalnızlılıklarının, ayrı türler olduklarının, bu nedenle de farklı olduklarının bilincine varmışlardır. yalnızlıklarının ayrımına varmış olmakla birlikte birbirlerine daha yabancıdırlar. Çünkü birbirlerini sevmeyi öğrenmemişlerdir. Birbirlerini sevmeyi henüz öğrenmemiş olduklarını nasıl anlıyoruz? Tabii ki Âdem'in Havva'yı savunacağı yerde suçu onun üzerine atmasıyla.
Sevgiyle birleşme olmadan insanın yalnızlığını fark etmesi utanma duygusu yaratır. Bu aynı zamanda suçluluğun ve huzursuzluğun kaynağıdır...
(...)
Bebeklerde "benlik" algısı çok az gelişmiştir. Kendisiyle annesini bir sayar bebek. Annesi yanında olduğu sürece yalnızlık duymaz. Bebekteki yalnızlık duygusu, annesinin fiziksel varlığı, göğüsleri ve teniyle giderilir. Çocukta yalnızlık duygusu ve kişilik geliştikçe annesinin fiziksel varlığı yetersiz gelmeye başlar. İşte o vakit yalnızlığı başka yollarla giderme isteği belirir, artar, güçlenir.
Aynı şekilde insan şoyu da bebekliğinde kendini doğayla bir saymıştır. Toprak, hayvanlar, bitkiler onun dünyasıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müthiş psikoloji
Non-FictionSevdiğiniz için kıskançlığa kapıldığınız oluyor mu? Peki ya, sevdiğiniz için kendinizi gözden çıkardığınız, var gücünüzle fedakarlıklarda bulunduğunuz, kendinizi sorgusuzca uğruna adadığınız, benliğinizden çaldığınız zamanlar var mi? Sevdiğiniz için...