Iste bu yüzden tam ve kesin netlikte bir tarifi yok... Sadece sevginin mutluluk, huzur ve denge açısından gerekliliğini netlikle tarif etmek mümkün olabiliyor, ancak sevginin ne olduğu ve nası oluşturulabileceği hakkındaki teoriler, fikirler, inançlar ve tezler sonsuz...
Neden?
Çünkü insan sayısı kadar sevgi tarifi ortaya koymak mümkün... Her insan kendi sevgi biçimini, bilgisiyle ve emeğiyle kendi inşa eder zira,Sevgi: parmak izi kadar özgün, ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir... Bu uğurda herkesin bilgisi, emeği ve düşünce disiplini kişiye özeldir.
Sevgi kendiliğinden değildir, öğrenilendir. Dolayısıyla sevgisizlik de öğrenilmiş bir eylemdir.
"ben sevmeyi seçiyorum" demek gayet etkili ve iyi bir motivasyon sayılabilir ama katiyen yeterli değildir...
Sevgi için bilgi, emek, düşünce disiplini ve uygulama çok ama çok gereklidir.Sevgi, inşa edilen bir deneyimdir.
Ne var ki sevginin inşası sırasında, çoğunlukla iyi niyetli bile olsa yapılan hatalar, kusurlu sevgi biçimleri ortaya çıkarır. Ortada eğer kusurlu bir sevme biçimi varsa, aslında orada sevgi söz konusu dahi değildir, sadece sevgi zannedilen yanılsamalar
var demektir ki iyileştirmek lazım gelir.Mutsuzluğun da, depresyonun da, atletin de, isteksizliğin de temelinde sevgisizlik vardır. "Ama ben sevgi dolu bir insan olduğum halde mutlu bir hayat yaşamıyorum" savunmasına gecmeyiniz... Üzerine birtakım anlamlar yüklediğiniz, size özel o sevgi tarifinden bahsedilmiyor burada... Sevginin bilgi, emek ve düşünce disiplini olduğunu kitap boyunca hep hatırlayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müthiş psikoloji
Não FicçãoSevdiğiniz için kıskançlığa kapıldığınız oluyor mu? Peki ya, sevdiğiniz için kendinizi gözden çıkardığınız, var gücünüzle fedakarlıklarda bulunduğunuz, kendinizi sorgusuzca uğruna adadığınız, benliğinizden çaldığınız zamanlar var mi? Sevdiğiniz için...