AMA YORUM YOK YA YORUM
>>>>>>>
05429810808
Bunun vakti gelmişti bence
Twitter ve instagram çok yoruyo**Bekle
+9053....
MerhabaBen:
Ayyy siz kimsinizBal Tanem:
Numaranı tuvalet duvarından buldum da
Bir şansımı deneyeyim dedimBen:
Kesin Özgün yazmıştır oraya
Vay orospu çocuBal Tanem:
Ne ŞLKJDFSLŞKDJSFŞLASDBen:
Gerçek olsaydı o yazardı yani sdkjsfdsBal Tanem:
Arkadaşın??Ben:
Öyle
Ve maaşını benden alıyo
Evet bunu açıklamanın vakti gelmişti
Ben aslında pezevengim
Beni pezevenk olsam da sever miydinBal Tanem:
HAYIR SDKLJFHNDLJKAHFGNDSBen:
Bugün şaka yok
Bugün sadece hüzün varBal Tanem:
Umay beni ciddi ciddi hep güldürüyorsun
Yalan söylemiyorum
Seninle konuşurken tebessüm etmeden duramıyorum
Ve bence bu hoşBen:
Yapıyorum bu sporu
Bir de bana aşık oldun mu
Tadından yenmezBal Tanem:
Orasını seni gördükten sonra düşünürüz
Hoşlantı diyelim şimdilikBen:
Yaaa çen büyüdün de benden mi hoşlandın çenBal Tanem:
UmayBen:
Tamam tamamBal Tanem:
En azından sesini duyayım???Şu an deli gibi Ahu'nun sesini duymak istediğim için tabi ki bu fırsatı kaçırmayacaktım. İsminin yanındaki arama tuşuna tıkladım.
Tıkladığım şeyin arama tuşu değil de görüntülü arama tuşu olduğunu, aramayı açan Ahu'nun kıkırtı dolu sesiyle,
"Babaanne telefonu önde tutacaksın önde, görüntülüde kulağına götürmeyeceksin tamam mı?" deyişinden anlamıştım.
"Ahu çabuk kapa gözlerini kapatıp doğrusunu arayacağım."
"Olmaz."
"Ya of."
Telefonu kendimden kademe kademe uzaklaştırarak sadece alnım ve saçım görünecek şekilde önüme aldım.
"Ya babaanne öğrettim ya sana aşağıda tutacaksın aşağıda." Diyerek dalgasını sürdürdü.
Bugün de rezil olduk çok şükür.
"Kapatıyorum normal şekilde arayacağım."
"Kapatma kalsın, zaten yüzünü göstermiyorsun." Tabi ki de bu fırsatı da kaçırmayacaktım çünkü Ahu tamamen kendini gösteriyordu ve bu benim için görsel şölendi.
"Peki." Dedim sadece.
"Uysalsın, söz de dinliyorsun." Diyerek güldü.
"Hav." Diyerek karşılık verdiğimde daha çok güldü. Dişleri çok güzeldi, dudakları çok güzeldi. O çok güzeldi.
"Umay." Diyerek daha çok güldü. Adımı da çok güzel söylüyordu, ya da bana öyle geliyordu. Muhtemelen aşık olduğumdan ikinci seçenek ama olsun.
"Ya bak sana bir konuşmamızı anlatacağım." Dedim görmese de sırıtarak. Aklıma gelince kendimce gülmüştüm tekrar.
"Anlat." Diyerek ilgiyle ekrana baktı. Gel de aşık olma işte.
"Özgün diye bir arkadaşım var bahsettiğim, bir de Zühre diye tamam mı?"
"Tamam."
"Zühre daha önceden arkadaşımdı, ikisi tanışınca Özgün Zühre'den hoşlanmaya başladı ama asla karşılık göremedi, ah üzümlü kekim. Neyse."
Ahu hafifçe kıkırdadı anlatış şeklime gülüyordu muhtemelen.
"İşte Zühre Özgün'e bir şey dedi Özgün de tamam anne dedi başka bir arkadaşımız hemen annecik kedicik mi oldular diye girdi Özgün de ya ben kedicik olmam semeyim ben Zühre miyavla dedi."
Şu an bunu niye anlattığımı bile bilmiyordum ama Ahu'yla her şeyi konuşmak istiyordum, her şeyi.
"Eee?" diyerek destek çıktı.
"Sonra Zühre dedi ki havla bakim bu da havladı hemen." Kahkaha attım. Anlatırken daha komik gelmişti amk.
Ahu da güldü. "Bende dedim ki gurursuz oç Özgün de dedi ki sanki sen farklısın aq."
"Nasılsın peki?"
"Öyleyim balım da dur karıştırma şimdi orasını." Dediğim zaman yüksek sesle bir kahkaha attı. Bir süre gülüşünde takılı kaldıktan sonra devam ettim. "Bende dedim ki senin gibi değilim havla derse havlarım miyavla derse miyavlarım kucağıma çık derse çıkarım seme de olurum uke de olurum hanımın canı hangisini istiyorsa o olurum. Özgün de tasmamın rengini sordu bende hanım o gün hangisini taktıysa dedim. İyi demiş miyim hayatım?"
Bir de onay istiyordum Ahu'dan. Ben harbi iflah olmazdım ya.
"İyi demişsin." Diyerek beni onayladı.
"Çok hanımcıyım ben."
"Fark ettim." Derken sırıtıyordu.
Bu kadar basit bir konuşma insana mutluluk verebilir miydi? Veriyordu işte.
"Sonracıma ben bunlara Ahu isterse sizi bile satarım ben şerefsizim de dedim. Zühre de seni oyuna çağırdığımda hele bir gelme diye tehdit etti."
"Benden bahsediyorsun yani?"
"Yavrum benim seni konuşmadığım saniye var mı diye sorsana önce. Ahu şöyle Ahu böyle, Ahu çok güzel. Ahu harika. Ohooo."
"Yine de arkadaşlarını satman hoş olmamış." Bunu kızgınlıkla değil gülerek söylemişti.
"Bana ne satarım ki ben."
"Oyun oynadığın, ya da kendine ayırdığın vakti isteyecek değilim Umay, bana ilgi göster derken bundan bahsetmiyordum."
"Biliyorum biliyorum." Dedim devamında. "Yapıyorsam kendi istediğim için yaparım. Bu bana iyi geleceği için. Uzun bir süredir sadece kendime iyi gelecek şeyleri yapıyorum da. Zühre de bunu biliyor dediğinde ciddi değildi yani. Bana zorla bir şey yaptıramaz."
"Ben sana iyi gelmezsem?"
Gülüşünün kademe kademe soluşunu izledim küçücük ekrandan. Kim sebep olduysa o soluşa, bulup parçalamak istedim.
"Büyük konuşacağım, öyle bir şey mümkün değil." Gözlerimi görmese bile bakışlarını gözlerime diktiğini hissettim. "Sen sadece varlığınla bile bana iyi geliyorsun."
Bir süre durdu. "Sevindim." Dedi sonra.
"İyi ki varsın Ahu." Dediğimde bakışlarını yere indirdi. Biraz kaldı öyle. O sırada ne düşündü, içinden neler geçirdi bilmiyorum tekrar bana baktığında gülümsüyordu.
"Sende iyi ki varsın Umay." Dedi.
Bir süre daha havadan sudan konuştuk ve arkadaşlarıyla plan yaptığını söyleyince kapatmak zorunda kaldık. İkimizin de daha çok konuşmak istediği her halimizden belli oluyordu.
Bal Tanem:
Sesin duyduğum en hoş şeylerden biriGörüldü 13:35
Sanırım çarpıntım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2:29
Teen FictionYarı texting. Çiçekler alacağım sana Sana söz bir çiçek solmadan yenisi gelecek Sana söz seni öyle mutlu edeceğim ki Yaşadığını hissedeceksin.