2.1 🎶

901 156 90
                                    

UNUTMUŞUM BÖLÜM ATMAYI ŞDKSFJŞLSDFS NEYSE

>>>>>>>>>

Ben:
Napıyorsun bakayım

Bal Tanem:
Hiç yatıyorum öyle
Sen

Ben:
Ne tesadüf bende

Bal Tanem:
Ne güzel

Ben:
Hayırdır pek keyfin yok gibi
Çıkalım mı bir yerlere

Bal Tanem:
Olur

Ben:
1 saat sonra Firar da?

Bal Tanem:
Olur

Telefonu koltuğa atıp ayağa kalktım. Vardı bir şeyi ama çıkardı kokusu buluşunca. Hazırlanmaya başladım, ufak bir makyaj yapıp üstüme rahat bir şeyler giydim. Hava sıcaktı, saçımı açık bırakmak yerine topuz yapıp enseme rahat bir nefes aldırdım.

Evden çıkma süremi de ayarlayarak tam buluşacağımız saatte kafede olmuştum. Dakik bir insan olduğumu söylemiştim. Erken gelirdim, ama asla geç kalmazdım. Bir yerlere, bir şeylere geç kalmayı hiç sevmiyordum.

Ahu gelip karşıma oturduğunda keyifsizliği tamamen yüzünden anlaşılıyordu. Arada sırada karnını tutması da gözümden kaçmıyordu.

"Neyin var?" diye sordum dayanamayarak.

"Hiç." Dedi sadece omuz silkip.

"Ahu."

"Reglimin ilk günü." Dedi sonunda. "İlk gün ağrım olur."

"Yavrum o zaman niye buluşma teklifimi kabul ediyorsun, kalk gidiyoruz."

Gözlerimin içine baktı. "İyi olur belki demiştim. Seni göresim de gelmişti."

Şu an onu öpmemek için kendimi frenlediğim aşamadaydık tam olarak. Oturduğumuz gibi masadan kalkmıştık ama bir şey olmazdı. Elinden tuttum yürürken, seve seve parmaklarımı kavradı. "Nereye gideceğiz ki?" diye sordu saf saf.

"Eve tabi ki. Benimkine gidelim."

"Seni bırakır geçerim ben eve."

"Ahu'cum, bebeğim. Önemli bir işin yoksa şayet, bana gidelim. Yatarsın, dinlenirsin. Tek başına olmandan daha iyidir. Hadi güzelim."

İkna etmiş olacağım ki beni ikiletmeden yürümeye başladı. Arabanın önüne geldiğimizde durdum.

"Ben süreyim mi?"

"Biliyor muydun sürmeyi?"

"Beni çok hafife alıyorsun sen." Dedim gözlerimi kısarak. Bu yaptığıma kıkırdadığında onu biraz olsun güldürebildiğim için mutluydum. Anahtarları avcuma bırakıp yolcu koltuğuna geçti. Şey, araba nasıl sürülüyordu ya?

Tamam, tamam hatırladım. Arabayı özenle sürerek, yollara olabildiğince dikkat ederek çoktan ezberlediğim yönlerden ilerledim. Sitenin içine girip, binanın önüne rahatça park ettikten sonra Ahu'ya bir bakış attım. Gözleri kapalıydı ama uyuyormuş gibi değildi. Tilki uykusuydu sanırım. Zira park ettiğimi anlayınca gözlerini yavaşça açtı.

Yönlendirmemle beraber 9. Kata çıktık. Elini bir saniye olsun bırakmadım, sımsıkı tutarak yanında olduğumu göstermeye çalıştım. Bel çantamın ön gözünden anahtarı çıkarıp kapıyı açmak için elini bir süreliğine bıraktım.

Ev dağınık mıydı acaba? Ulan hiç dikkat de etmemiştim evden çıkarken. Bismillah çekerek kapıyı açtım. Dağınık olmaması için dualar ediyordum.

Korktuğum kadar kötü bir hali yoktu. Rahat bir nefes alarak Ahu'yu içeri buyur ettim. Ayakkabısını çıkardıktan sonra peşimden gelmeye başladı. Yatak odasına mı götürsem salondaki L koltuğa mı yatırsam arasındaki ikilemden sonra televizyondan bir şeyler izleyebileceğimiz olasılığını göz önüne alarak koltuğu seçmiştim. Onu salonda bırakıp odama gittim. Yatağın altındaki bazadan yastık ve temiz yastık kılıfı aldım. Kılıfı odada geçirip yastığı kucakladığım gibi salona geri döndüm.

L koltuğun birleştiği köşeye yastığı bırakırken Ahu hala ayakta dikiliyordu.

"Bebeğim otursaydın ya." Dedim elinden tutup koltuğa çekiştirerek. "Yeni gelin gibi naz yaptın he." Derken gülüyordum.

Yatmasını sağladıktan sonra üstüne eğildim. "Sen şimdi yatıyorsun, ben sana bitki çayı ve sıcak su torbası getiriyorum. "

"Uğraşma Umay." Dedi tuttuğu elimi sıkarak.

"Uğraşacağım işte." Diyerek göz kırptım. Eğilip alnına ufak bir öpücük koydum. Sımsıkı tuttuğu elimi de elini yavaşça öperek bıraktırdım. Televizyon kumandasını yanına koyarak ayrıldım. Isıtıcıya su koyup beklemeye başladım. Salonla mutfak birleşikti. Bir elimde telefon, yönüm salona dönük şekilde suyun kaynamasını bekliyordum. Telefondan da kızları güncelliyordum.

Ben:
AHU EVİMDE
AHU KOLTUĞUMDA YATIYO
GECE YATTIĞI YASTIĞA SARILCAM

Zührem:
Lan noluyo

@🌙peri::
Hani eve atmazdın lan
Yalançısın.

Özgün 3:
KOLAY GELSİN

Ben:
Ya öyle değil
Aşk bahçem bir tanem regl olmuş ağrısı var
Aldım eve getirdim bende ona bakıcam

Özgün 3:
Yoldan kedi buldu sanki beslicem de bi de KJDFSKLSFAD

Ben:
Beslicem de tabi

Ah bi de miyavlasaUsta benim hayalleri siyah poşete koy ya Neyse sizi güncellediğime göre gidiyorum ben
Su kaynadı

Zührem:
Manyak bu he

Diğerleri hala bir şey yazıyordu ama son gördüğüm mesaj Zühre'nindi. Telefonu tezgahın üstüne koyup odama ilerledim. Hazır gelişmişken üstüme ev kıyafetlerini de geçirip çekmecedeki su torbasını aldım.

Kaynayan suyun bir kısmıyla çay yaparken bir kısmını sıcak su torbasına doldurdum. Torba yakmasın diye bir havluya sardıktan sonra çayla beraber Ahu'nun yanına ilerledim. Beni görünce doğruldu. Yastığın olduğu tarafa oturarak sıcak su torbasını yavaşça kasığının üstüne koydum. Soğuk soğuk terlediği alnındaki ufak ter tanelerinden belli oluyordu. Rengi atmış gibiydi zaten.

Bardağı bitince elinden alıp orta sehpaya koydum dönünce önünde durdum ve dizlerimin üstüne çöktüm. İki elini birden tutarak yüzüne baktım.

"Senin gibi ilgiye bayılan bir insan, bunu bana daha önce niye söylemedi sevgilim?" diye sordum gözlerine bakarak. Gözleri anlık parlasa da solması yine kısa sürmüştü.

"Nazlanmak, mızmızlanmak istemedim. Sütten ağzım yandı daha önce." Diyerek omuz silkti. Tuttuğum ellerini öperek yavaşça ayağa kalktım. Yastığı dik konuma getirip sırtımı yaslayarak oturdum. Ahu ise beni izliyordu. Onu kolundan çektiğimde ne yapmak istediğimi anlayıp sırtını bana yaslayarak göğsüme yattı.

Televizyondan rastgele bir şey açarken sıcak su torbasını bir kenara bıraktım. Bir yandan saçını severken bir yandan elimle karnına masaj yapmaya başladım.

"Bana.." Saçını öptüm. "İstediğin kadar..." Bir kere daha öptüm. "Mızmızlanabilirsin. Nazlanabilirsin. Çocuklaşabilirsin. İlgim hep senin üstünde olacak. Önceliğim hep sen olacaksın." Bir şey demedi ama kucağıma daha da yerleşti.

"Ailenin evinde misafir olmazsın ev sahibi olursun."

Öleceksem tam sırası ya. Böyle çok mutlu, çok huzurluyken.

2:29Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin