~YILLAR SONRA~~Öğret bana,nasıl unutulur düşünmek?~
~William Shakespeare
Her insanın vardır unutmak istediği şeyler.
Hiç hatırlamak istemediği şeyler.İllaki vardır.
Ama unutamıyoruz...
Biz var oldukça unutmak istediyimiz şeyler de var olacak.
Bazen hiç düşünmemek istiyorum.
Düşünmeyi bile unutmak istiyorum.
Ama mümkün değil.Beni
ona bağlayan bağ çok güçlü.Hiç kopamayacak kadar güçlü...Kopamayacak bağ...
İkimizden bir parça
Hiç dününmemiştim bir gün tekrar onu göreceğimi...
Nerede görecektim ki, zaten?
Hastanede...
Yıllar sonra karşımda'ydı.Ela gözleri ile bana bakıyordu.
Tanımıştı beni...Ya da hiç unutmamıştı...Benim gibi.
Ola bilir'miydi?Beni unutmaya bilirmiydi.Ben
unutmayı denemiştim.Ama Umut vardı.Oğlum...
Oğlumuz...
O Umutun babasıydı...
"Çok teşekkür ederim,Tuana"Yağızın sesi bölmüştü bakışmamızı.Hemen yanından kalktım.
"Teşekküre gerek yok.Görevim"dedim.
"Bu görevi aşıyor.Yasal dışı bir şey"
"Doktorlara yasak diye bir şey yok.Bir yara varsa sarılmalı.Yarasını sardığın adam kim olursa olsun."Son cümleyi ima ederek söylemiştim.
"İzninizle"dedim tekrardan.
"İzin senin"dediğinde hemen odadan çıktım.
Kalbim sıkışıyordu.Kolay değildi.
Hiç kolay değildi.
Onu yıllar sonra önümde görmek bitti dediğin bir şeyin yeniden başlanması gibi...
Odama nasıl gittim bilmiyorum.Aklım yerinde değildi.Aklım almıyordu.
Kaldıramıyordum.
Neden?
Neden yıllar sonra?
Neden şimdi??
Ellerim esiyordu...Başım dönüyordu.Bu böyle olmamlıydı...Yani olmaması gerekiyordu.
Titreyen ellerimle kendime bir bardak su doldurdum.
Hemen bir sakinleştirici ilaç götürdüm yan dolapdan.İlaçı alıb üzerinden de su içtim.
Gözlerimi kapadım.
Bunun bir rüya olması dileğiyle.
Kapı sesi duyuldu.Biri gelmişti.
Gözlerimi yavaşca açtığımda ela gözlerini gördüm onun.
İrkilib hemen geri çekilmiştim.Ama o ,üzerime geliyordu.
Geriye addım atmadım.
Öylece yerimde durdum.
Yaklaştı...yaklaştı...aramızda santimler kalana kadar yaklaştı...Bu yakınlık beni rahatsız etse de geri çekilmedim."Tuana"demişti kısık sesiyle.Adımı biliyordu.
Yağız bana hitap ederken duymuştu."Eğer teşekkür için geldiyseniz"dedim onu tanımıyormuş numarası yaparak.Yüzleşmek istemiyordum.
Yüzleşmeye hazır değildim.
"Yapma"demişti a sesini uzatarak.
"Neyi yapmayım,bey efendi?"Bu resmen salağa yatmaktı.
"Tanımıyormuş gibi yapma"dediğinde hala tanımıyormuş numarasına devam ettim.
"Sizi tanımıyorum"dediğimde gözlerini kıstı.
"İlk birlikte olduğun adamı unutmuş numarası yapmayı kes"
Dediğinde kaskatı kesildim.Yutkundum.
"Olmuş bitmiş bir şey"dedim gözlerine bakamayarak.
"Olmuş bitmiş?"Ardından güldü."Sence gerçekten öyle'mi?"
Sustum.Neden böyle söylemişti.Umutu biliyor ola bilirmiydi?
Ya onu benden alırsa?
Düşündüğüm şeyle nefesim kesildi.Ben Umutsuz yaşayamazdım.
"Benden uzak dur"Dedim sert sesimle.
"Neden?"diye sormuştu.
Evliyim diyemem.Çünkü evli değilim.
"Bir oğlum var"dedim.
Oğlum dedim...
Oğlumuz diyemedim.
Korktum onu benden almasından korktum...
Affalamış gibiydi.Bir süre gözlerime öylece baktı.Hiç bir şey söylemeden baktı...
Ve hiç bir şey söylemeden odadan çıkıp gitti....
Hello millet.Uzun bölüm yazdım diğerlerine nisbeten.Diğer bölüm ne zaman bilmiyorum.
~seviliyorsunuz❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THAT NİGHT
Romanceİnsanlar fazla hata yaparlar.Çünkü hatasız insan olmaz.Bazı hatalar insanların hayatlarını mahv eder,bazı hatalar ise yeni başlangıçlara vasiteçi olur... Peki bu çiftin yaptığı hata onların hayatını mahv mı edicek? Yoksa bir yeni başlangıç mı olucak...