XXIX|Scapegoat

476 52 35
                                    


Keyifli okumalarr^^

Keyifli okumalarr^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

XXIX|Scapegoat


FELIX

"Yoklar."

Başındaki siyah şapkayı düzelttiğinde odağını çatıdan çekip Felix'e bakmıştı. "Ne olduğunu gördün mü?" Çocuk başını iki yana salladı. "Hayır." Ardından kendisi de çatıyı yokladı. Henüz ölümün kıyısından dönmüşken ona en dürüst yalanlarını sıralamaya devam ediyordu.

"Belki de emir almışlardır."

Hararetli anlarının bıraktığı aptal bir etki vardı üzerinde. Zihni bomboştu. Endişe ve korku yerini hissizliğe bırakmıştı. Her birlikte oluşlarında da etkisini artırarak devam ediyordu.

Genç, omuzlarını silkmiş sonraysa sokaklarının arasına park edilmiş olan araca doğru ilerlemişti. Ağzının içinden söylendi. "Ya da ölmüşlerdir?"

Felix sertçe yutkunuyor.

Hyunjin için iki ihtimal vardı zaten. Acil bir durum mu olmuştu bilmiyordu fakat eğer çatışma olsaydı mutlaka duyacağının farkındaydı. Duyu organları fazlasıyla hassastı. Felix'se önüne bakıyordu sadece. Teni beyazlamış, ölü gibi duruyordu. Yıpranmıştı ama öyle bir yıpranıştı ki onunkisi yeniden doğuyor gibiydi. Başka Felix,

Hedefi tamamen değişen Felix.

Hyunjin'in aracın koluna uzanan eli yumruk oldu. Çocuk, her ne kadar ısrarla başka yerlere baksa da Hyunjin, ona odaklanmıştı,

"Gidip kontrol edeceğim."

"Minho etti."

Genç, duraklıyor. Tereddütsüz çıkan ses tonunda gram şüphe barındırmıyordu Felix. Hatta, en nihayetinde gence ağırca başını çevirmiş, buz gibi bir edayla gözlerinin içine bakmıştı. "O dışarıyı her daim kontrol etmek zorunda. Giden adamları çoktan fark etmiş. Bana geldiğinde ilk seni görmek istedi bu yüzden."

Siktir, her bir cümlesine ustalıkla gizliyordu yalanlarını. Hoş, uzmanlık alanı da buydu ve Moi'de gelişen tek yeri kasları değildi. Düşünme şekli de adapte olmuş, örgütün yumuşak karnına kenetlenmişti.

Chris gibi.

"Ona uyuduğunu ve bununla uğraşamayacak bir halde olduğunu söyledim."

Hyunjin, sözlerine karşı şaşırmadan edemedi. Felix, onunla ilgileniyordu. Ayrılmaz bir parçasıymışçasına, hayati bir organına dönüşmüştü sanki. Her adımı birlikte attıklarından Minho'ya bunu deme cesareti göstermiş olmalıydı. Fakat yine de dünkü hissettiği o korkunç duygu durumunu üzerinden atamamıştı. Bulduğu açığa öylesine sıkı sarılmıştı ki aksi aklına gelmemişti bile. İhtimal vermediği her şeyi yapıyordu Felix. Yara alıyor, yara sarıyor, korkmuyor, kaçmıyor...

Old Boy | hyunlix +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin