Mr.Rover | Jikook

lover or wife?

*siyah ekranla okuyun lütfen <3

Kalbim.. kalbim yerinden çıkacaktı bu-bu onunda bana karşı bir şey hissettiği anlamına geliyordu değil mi?

"J-jungkook bu ne demek oluyor?"

"Bak biliyorum daha yeni tanıştık ama ben ben bize şans vermek istiyorum. Belki sen istemiyor olabilirsin ama deneyemez miyiz?"

"Sana bir şey hisseden taraf sadece kurdum değil."

"Ne?"

"Duydun senden hoşlanıyorum hoşlanmayı da geç ben seni seviyorum Jimin."

Derin cidden çok derin bir nefes aldı koskoca Alfa karşımda dokunsam ağlayacak kıvama geldi.

"1 aydır neden yoktum sanıyorsun, denedim senden uzak durmayı yemin ederim denedim! Belki sadece bir yanlış anlaşılmadır diyip senden uzaklaşmayı denedim. Sırf sen rahatsız olma diye. Ama olmuyor Alfam o-o Omegasından ayrıldığı için gözyaşı döktü Jimin. Onu baskıladım belki sadece kurdum eşini istiyordur diye ama bende bende yapamadım.Birbirimizi tanımadığımızı biliyorum. İzin verirsen seninle artık daha çok vakit geçirmek istiyorum."

Dedikleriyle şok olmuş şekilde ona bakıyordum ne diyeceğimi bilemez bir haldeydim.

"Birbirimizi tanırız sorularımız varsa aklımızda olan birbirimize sorarız, istediğin gezmek istediğin yerlere gideriz birbirimize alışırız. Deneme aşamasında oluruz, eğer güzel ilerletebilirsek ciddiye döner ilişkimiz hmm ister misin deneyelim ister misin?"

Ellerini yanağıma koymuş ordan anlıma geçmiş ve derin bir öpücük bırakmıştı oraya gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu, bir bebek gibiydi. Sonra geri çekilmiş ve bana bakmıştı.

"İ-istemezsen anlarım bana güvenmiyor olabilirsin, dediklerime inanmıyor olabilirsin ama iste yani lütfen ben şey siktir yine batırdım değil mi?"

Bu halleri cidden çok tatlıydı. Bana dominant bir alfa olmasına rağmen alsa alfa sesini yada baskınlığını belli etmiyordu. Tanrım cidden ondan çok hoşlanıyordum!

Eliyle anlına vurdu (hafifçe) batırdığını düşünüyor olabilirdi. Ama bana göre tam tersiydi. Tavırları, söyleşi o kadar içtendi ki. O anki heyecanla bu sefer ben elimi yüzüne uzatmış ve göz altlarını okşamıştım.

"Jungkook öncellikle biraz sakin ol olur mu?"

Kafasını sallamış yüzünde olan ellerimi tutup öpmüştü elimi avuç içine almış ve parmaklarımızı birleştirmişti.

Gülümseyerek ellerimizin uyumuna bakıyorduk. Kafasını kaldırıp bana bakmıştı sanırım devam etmemi istiyordu.

"Rahatsız değilim, açıkçası sana yalan söylememe gerek yok. Açık konuşmak gerekirse, seni önceden tanıyordum yani sadece Twitter üzerindendi ama, seni ilk gördüğüm andan beridir aklımdan çıkmıyordun."

Kafası karışmış gibi bana bakıyordu. Ama sinirli değildi daha çok merak vardı gözlerinde.

"Peki neden taşındığınız gün, tanıştığımız zaman tanımamazlıktan geldin? Beni yanlış anlama asla sorgulamak için demiyorum merak ettim sadece."

"Ben-ben yanlış anlamanızdan korktum."

"Neyi yanlış anlayacakmışız?"

Tek kaşını hava kaldırıp sorduğu soruyla gerildim. Gözlerimin dolmasına engel olmadım sesim titrerken konuşmaya devam ettim.

"Eskiden bir programda, bir Omega sırf sana takıntılı olduğu için evinin yakınına taşınıp seni rahatsız edecek şeyler yaptığı için taşınmak zorunda kaldığını söylemiştin. Bende belki benide onlardan biri sanarsınız diye söylemek istemedim. Özür dilerim ama ama yemin ederim ki bilmiyordum burda yaşadığını."