o bizi bırakamaz, hayır!

656 77 113
                                    

Minho sabah heyecanlı bir şekilde uyandı. Önce Jisung ile kahvaltıya gidecek, daha sonra ise deli gibi eğeleneceklerdi. Akşam ise Jisung'u ikna edebilirse Minho'nun yanında kalacaktı.

Minho sebepsiz yere son zamanlarda kendini Jisung'a yakın görmeye başlamıştı. Sürekli onunla olmak istiyor, onun sesini duymak istiyor, ona hep dokunmak istiyordu. Bu hislere pek anlam veremiyordu açıkçası. Ondan hoşlanıyor mu, aşık mı, onu arkadaşı olarak mı görüyor bilemiyordu. Bu hisleri sadece Hyunjin'e söylemişti ve en yakın zamanda bu konu hakkında onunla uzun bir konuşma yapıp akıl danışacaktı.

Şimdilik bu hisleri bir kenara bırakıp hazırlanmaya başladı. Önce Jisung'u evinden alacak, daha sonra birlikte kahvaltı yapacakları yere gideceklerdi.

_____________

Minho, Jisung ile buluşmak için fazlasıyla heyecanlıydı. Tam dışarı çıktı ki ona bir telefon geldi. Nedensizce tedirgin olmuştu. Titreyen elleri ile telefonlu açtı arayan Jisung'du ama onun sesi değildi konuşan.

Telefon ile konuştuktan sonra titreyen elleri ile telefonu kapattı, kalbi hızlı atmaya başladı ve gözünden yaşlar boşaldı.Çünkü Jisung'un  bir intahar girişimi yüzünden hastaneye kaldırıldığını ve
durumunun kötü olduğunu öğrenmişti.

Ondan sonrası rüya gibi geçmişti. Herkes hastaneye gitmiş, Jisung ameliyatta, Jisung'un babası gram umursamamış...

Herkes perişan halde oturuyordu.

Hyunjin dışında herkes berbat haldeydi. Hyunjin çok kötüydü fakat diğerleri için sakin olmalıydı.

Minho hemen ameliyathanenin önünde yere çökmüş ağlıyor ve bol bol dua ediyordu.

Felix'in ayakta duracak gücü yoktu, Hyunjin'e tutunmuş ağlıyordu.

Chan ve Jeongin birbirine sarılmış ağlıyordu.

Seungmin bir oraya bir buraya gidip duruyordu.

Changbin bir köşede oturmuştu.

Kısacası herkesin gözünden şelaleler akıyordu. Hyunjin dışında. İçinde fırtınalar kopuyordu ama belli edemiyordu.

Ama en kötüleri Minho olmuştu. O kadar çok ağlıyordu ki....

"Beyler buraya gelsenize."

Dedi Hyunjin Minho'ya sesini duyurmamaya çalışarak. Minho dışında hepsi oradaydı.

"Kendinizi harap etmeyin, lütfen. Jisung bunu istemezdi. İçimde fırtınalar kopuyor, ağlamak istiyorum ama yapamam güçlü olmam lazım. Siz de güçlü olun. En azından Minho için. O, o çok kötü. Şimdi onunla konuşacağım ve ben geldiğimde hepiniz o gözyaşlarınızı dindirmiş olacaksınız tamam mı?"

Daha sonra hepsine sarıldı. Hepsine güç verdi. Ufak bir sarılmadan sonra Minho'nun yanına gitti.

"Gel, biraz hava al."

"Hayır."

"Lütfen, bir şey olursa hemen geleceğiz söz veriyorum."

"Onu, onu bırakamam."

Hyunjin Minho'nun önüne eğildi. Elleri ile yüzüne avucuna aldı ve gözyaşlarını sildi. Eli ile gözünün altımı okşamaya başladı ve sevecen bir tavır ile konuştu.

"Lütfen Minho, Jisung için. Sana söz veriyorum iyi olacak. "

Minho önce Hyunjin'in gözlerine baktı. Daha sonra ameliyathane kapısına döndü.

"Geleceğim sevgilim."

Dedi fısıltı ile. Daha sonra ayağı kalktı ve Hyunjin ile yürümeye başladı.

Oyun/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin