"Bu gece sarılarak yatalım mı?"
Jisung önce bir rüyada olduğunu düşündü bunun. Sonuçta daha az önce aklına gelen şey Minho'nun aklına gelemezdi değil mi? Hey, kalbine neler oluyordu? Tanrım aşık olmak ona artık acı mı çektiriyordu? Yoksa, daha fazla mı aşık oluyordu?
"Hm?" doğru duyduğundan emin olmak için tekrar sordu.
"Bu gece sarılarak uyuyalım mı diyorum?"
"Olur." gülümsedi küçük beden. Yıllardır arkadaşlardı fakat Jisung, arkadaşları babasının ona yaptıklarını öğrendikten sonra en küçük şeyde utanıyordu, ki zaten Minho ona her temas ettikçe utanmıştı her zaman.
İkisi de ufak bir heyecan ile üstlerini değiştirdiler. Daha sonra ise yatağa girdiler. Minho sırtını yatak başlığına yaslamış, Jisung ise bağdaş kurarak Minho'nun karşısına oturmuştu.
"Yarın ne yapsak?" dedi Minho.
"Bilmem. Dışarı çıkabiliriz, ormana gidip kitap date yapabiliriz, ders çalışabiliriz ohoo bir sürü şey var."
"Çok sıkıcısın Jisung. Dışarı çıkmak dışında hiç biri içime sinmedi. Niye sürekli ders çalışıyorsun?"
İleride babam gibi olmaktan korkuyorum. "Bilmem, seviyorum."
"Yarın ne yapalım, ciddi soruyorum. Kitap okumak yok, ders yapmak yok. Evet evet bunlar yok. "
"Müze?"
"Nerdeyse buradaki çoğu müzeye gittik Jisung."
"E sende hiçbir şeyi beğenmiyorsun ki."
"Güzelim dediğin şeyler fazla sıkıcı, gerçekten çok sıkıcı."
"Gizilim didiğin şiylir çik sikici, girciktin cik sikici. Hıh göte bak." dedi Jisung göz devirerek.
Minho ufak bir kahkaha attı. Jisung'un ise yanakları al al olmuştu. Minho bu görüntü ile daha çok gülümsedi.
"Bence önce sabah kalkalım, bir şeyler hazırlayıp sahil kenarına gidelim, orada biraz takıldıktan sonra kitapçıya gideriz, istediğin kitabı alırsın, oradan sonra da sinemaya gideriz ve yemek yiyip eve geliriz."
"Minho! Evde yeterince izliyorsun. Ona para mı vereceksin bir de?"
"Evet küçük bey vereceğim." küçüğüne gülümsüyordu büyük olan.
"Enayi olarak yorumladım."
"Bu arada sinema demişken, biliyor musun yeni bir diziye başladım. Mükemmel, kesinlikle izlemelisin."
"Yine mi Minho? Senin toplam izlediğin diziler kadar dizi görmedim ben." dedi gülerek. Daha sonra ilave etti "Neyse, adı neymiş?"
"Moonlight. Konusu, babası küçükken ölüp annesi tarafından istenmeyen bir geri zekalıyı anlatıyor. Annesine kendini sevdirmeyi başaramayan bir aptal!" dedi ve büyük bit kahkaha attı.
Not: Moonlight isimli böyle bir dizi yoktur.
Jisung durdu. Kendisinin de küçükken annesi ölmüştü, babası tarafından istenmiyordu, ona kendini sevdirememişti. Minho, Jisung hakkında da mı böyle düşünüyordu?
Küçük bedenin gözleri doldu. Bu düşünce bile onu kötü hissettiriyordu. İçinden böyle bir adama aşık olduğu için kendine nefretler kusuyordu.
"Jisung... Ben öyle deme-" sözünü kesti küçük çocuk.
"Minho sus. Duymak istemiyorum sus Minho." dedi gözleri dolu dolu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun/Minsung
Fanfic(Belirli bir konu yok her halt var ama ufacık bir bilgilendirme) Jisung babasından şiddet görüyordu. Aslında onun arkadaşları olan ailesi, onun hayatını kurtarmıştı.
