Yazarın Ağzından//
Kafeye gelem ambulans sesi ile herkes bir an olsun sevinmişti. Jisung'un bilinci kapandıktan sonra herkes korkmuş, ağlamaya ve bağırmaya başlamıştı.
Chan ve Jeongin gerçekten kendilerini Jisung'un ebeveynleri gibi görüyorlardı kendilerini. Ona annelik ve babalık yapmak onlara çok güzel, özel geliyordu.
Minho, ona bir haftalığına sevgilisiymiş gibi davranacaktı ama bu onu zorlamıyordu. Çünkü normalde ona sürekli bu şekilde hitap etmek ve o şekilde davranmak istiyordu anlamsızca.
Diğerleri ise Jisung'u hep kardeşi olarak görmüştü hep.
__________
Minho'nun ağzından//
Jisung hastaneye geleli yarım saat olmuştu. Doktorlar gerekli işlemleri yapmıştı. Tanrıya şükürler olsun ki kötü bir şey yoktu. Jisung ise şimdi uyuyordu. Uyanmıştı fakat bir dakika bile uyanık kalamamıştı, başının çok acıdığını söylemişti. Doktorlar ise uyuması gerektiğini fakat Jisung'un uykusu olmadığı için ona uyku ilacı vermişlerdi. Tanrım, çok tatlı...
"O iyi olacak değil mi?"
Bu durumdan en çok Jeongin etkilenmişti. Fazlasıyla korkmuştu. Dizlerini karnına çekmiş, oturuyor, gözlerini Jisung'dan bir saniye bile ayırmıyordu. Chan ise onu kolunun altına almış sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Abartma bebeğim, bak doktorlar iyi olacağını söyledi."
Dedi Chan.
"Hadi ama Jisung. Üzülme bu kadar tanrıya şükürler olsun ki o iyi."
Dedi Hyunjin.
"Ona sarılabilir miyim?"
Dedi çaresiz bir şekilde.
"İçin rahat edecekse sarıl, git yanına yat hatta."
Dedim. Jeongin gerçekten onu çok seviyordu. Özellikle o olayı öğrendiği günden beri onu çocuğu olarak görüyordu.
Jeongin ayrıldı sevgilisinden. Jisung'un yanına gitti. ayakkabılarını çıkarttı ve serum takılı koluna dikkat ederek yanına yattı.
Yüzünü inceledi bir süre. Bir eli Jisung'un göğsünde, diğer eli saçlarındaydı.
"İyisin değil mi miniğim?" dedi "Seni bu halde görmek beni çok üzüyor." diye devam ettirdi fısıltı ile.
"Bizi bırakmaya çalışma tamam mı? Bak en ufak şeyde bu hale geliyorum, sakın Jisung. Yapma."
Fısıltı ile konuşuyordu. Sanki onu rahatsız etmek istemiyormuş gibiydi.
Biz hepimiz susmuş bu ikiliyi izliyorduk.
"Seni çok seviyorum Han Jisung."
Jisung yavaş gözlerini açmaya başladı.
"Jisung, iyi misin bebeğim?!"
Jisung uyanınca hepimiz başına toplandık.
"İyisin değil mi?"
"Başın ağrıyor mu?"
"Bir şey ister misin?"
Her kafadan farklı bir ses çıkıyordu. Jisung ile biraz daha ilgilenip yerimize oturmuştuk. Jeongin ise yattığı yerden kalkıyordu ki Jisung kolunu tuttu.
"Gitme," dedi yalvarır gibi "lütfen."
"Gitmeyeceğim, hep yanındayım."
Dedi Jeongin. Daha sonra eski yerine yattı. Jisung'a kollarını sardı. Jisung ise kafasını Jeongin'in göğsüne koydu.
![](https://img.wattpad.com/cover/344341154-288-k793869.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun/Minsung
Fiksi Penggemar(Belirli bir konu yok her halt var ama ufacık bir bilgilendirme) Jisung babasından şiddet görüyordu. Aslında onun arkadaşları olan ailesi, onun hayatını kurtarmıştı.