5

333 34 332
                                    

"bunu bana nasıl söylemezsin felix!"

Hyunjin'in sesini yükseltmesi felix'i korkutmuştu.

"Özür dilerim hyunjin. Ben sadece seni endişelendirmek istemedim."

"Hadi bana söylemiyorsun neden jay'e söylemedin? Neden kendini tehlikeye atıyorsun!"

Felix, Hyunjin'in bağırdıkça titremeye başlayan ellerini arkasına sakladı. Hyunjin bunu görmüştü. Derin bir nefes aldı sakinleşmeye çalışırken. Felixin yanına oturup yanağını okşadı.

"Senin için endişeleniyorum felix. Lütfen birşey olduğunda beni haberdar et. Sana birşey olacak düşüncesi beni.." nefesi titredi "öldürüyor resmen."

Yanaklarını okşayan elini saçlarına doğru götürdü ve arasına daldırdı.

"Lütfen yapma bana bunu. Korkutma beni."

Sakince gülümseyip başını salladı felix.

**

Bir hücrede toplanmış, farklı suçlara sahip, farklı kişiliklerde 23 insan vardı burada. Her biri farklı işlerle uğraşıyordu. Hepsinin birbiri ile güzel anlaştığı söylenemezdi ama birgün mutlaka birbirlerine ihtiyaçları olduğunu bildiklerinden düşman olmazlardı birbirlerine.

Demir kapının kilidinin açılma sesi ile herkesin bakışları o tarafa doğru dönmüştü, gelen bir polisti.

"Görüşme günü."
(Başka bir adı varsa bilmiyorum şey işte her mahkumun yakınları ile topluca bir yerde görüştüğü zamanlar varya o umarım anlatabilmişimdir)

**

Sam etrafına bakındı. Her görüşme günü olduğu gibi boş masalardan birine oturarak zamanın geçmesini bekleyeceğini zannediyordu ki tanıdık bir yüz görene kadar. Gördüğü çocukla sırıttı sam. Çocuğun tam gözünün içine bakıyordu bir süre sonra çocuğun gözleri de sam'in gözlerini buldu. Sam o tarafa doğru ilerleyip çocuğun tam karşısındaki sandalyeye oturdu. Birkaç saniye karşısındaki çocuğu yüzündeki gülümsemesi ile süzdükten sonra konuşmak için dudaklarını araladı.

"Seni görmek çok güzel jake"

Jake, sam cümlesini bitirir bitirmez söylediği şeye yüzünü buruşturdu. Sam'in söylediği herşey onun midesini bulandırıyordu.

"Açık olayım, seni görmek mide bulandırıcı sam."

Sam keyifle güldü.

"Bakıyorum dilin çok uzamış görüşmeyeli. Sahiden, nereye kayboldun öyle birden yıllarca? Seni bulduğumda daha 17 yaşında bir çocuktun jake. Her gece sokaklarda ağlardın. Ne de çabuk unuttun seni toparlayan kişiyi?"

"Evet beni 17 yaşımda katil yapıp toparlayan bir psikopattın değil mi sen? Üzgünüm, seni unutmamam gerekirdi."

Sam iğneleyici bakışlarını karşısındaki ona göre savunmasız durumda olan çocuğa gönderdi.

"Senin kaderin buydu jake, aynı amcan gibi.." yüzüne klasik sırıtışını ekleyip ekledi"hatırladın mı?"

Jake'in gözünde canlanan anıları yutkunmasına neden oldu.

"Her neyse, buraya asıl gelme nedenime geçeyim" sesini etrafta olan polislerin onu duyma ihtimaline karşı biraz daha alçak tutmaya özen gösterdi "chan senin yapamadığını yapmak istiyor, hyunjin ve diğerlerini öldürmek istiyor. Bunun içinde senden yardım istiyor. Beni seninle görüşüp onlara yardım etmem için tehdit etti. Şimdi bana ona götürmem için birkaç taktik vermelisin."

Dilsiz Şeytan-2 | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin