3

281 40 178
                                    

Sabaha karşı uyandı felix. Saate baktığında 4.16 olduğunu gördü. Normalde bu kadar erken uyanmazdı, şuan da uyanmasının sebebi hissettiği susuzluktu zaten. Hâlâ fazlasıyla uykusu vardı. Bu nedenle yatağından hızlıca kalkarak odasından çıktı.

Etraf sessizdi. Herkes uyuyor gibi görünüyordu. Felix de fazla ses yapmadan yavaş adımlar ile merdivenlere doğru yöneldi. Etrafta ayaklarının tahta merdivenlere basarken çıkan gıcırtı seslerinden başka bir ses yoktu. Bu Felix'i biraz olsun korkutsada içini rahat tutmaya çalışıyordu. İçindeki bu korku ile adımlarını biraz daha hızlandırdı. Merdivenlerden indiğinde hiç etrafına bakmadan direkt mutfağa girdi. Etrafa bakarak daha fazla kendini korkutmak istemiyordu.

Hemen dolaptan aldığı bir bardağa soğuk suyu doldurup dudaklarının arasına götürdü. Elinden geldiğince hızlı olmak istiyordu travmaları ile baş başa kalmamak için.

Boş bardağı bulaşık makinesine yerleştirip arkasını döndü. Bir an önünden bir gölgenin geçtiğini gördü. Bunun bir hayal olmadığına neredeyse emindi. Nefesi kesilmişti resmen. Yavaş adımlar ile mutfak kapısına doğru yürüdü ve koridoru kontrol etti. Etrafta kimse yoktu. Ama az önce gördüğü gölgenin gerçek olduğuna emindi felix. Deliriyorum diye düşündü yada bu sadece beyninin travmalarını kullanarak ona oynadığı bir oyundu.

Mutfaktan çıkarak merdivenlere doğru yöneldi. Bunu yaparken etrafı kontrol etmeyi de ihmal etmiyordu tabiki. Adımlarını hızlandırdı. Burada durdukça travmaları canlanıyor, eski anıları gözlerinde canlanıyordu. Bu evde birisi olmasa bile, o gölge bir hayal olsa bile beynine ve onda derin izler bırakan anılarına engel olamıyordu.

Merdivenin ilk basamağına ayağını bastığı anda gelen cam kırılma sesi ile ruhu bedeninden ayrıldı resmen. Nefesi kesildi, aniden arkasını dönerek etrafını kontrol etti. Merdivenlerden görüldüğü kadarı ile salondaki vazo paramparça bir şekilde yerde duruyordu. Felix bir süre salona doğru bakmaya devam etti. Orada birinin olup olmadığından iyice emin olmak istiyordu.

Geri geri giderek merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Vazo o merdivenlerden kırıldığı için arkasına bakmadan ilerliyordu. Merdivenleri yavaşça tamamen çıktığında bir süre bekleyip iyice kontrol etti etrafı. Daha sonra ise arkasını dönüp koşarak odasına girdi. Kapıyı ise arkasından kilitledi.

Sonunda derin bir nefes alabilmişti. Şuan ise tek yapabildiği bu evde dolanan kişinin onu fark etmemiş olmasıydı. Eğer o kişi felix'i fark ettiyse onun peşini bırakmayacaktı. Bundan emindi Felix.

Derin ve titrek bir nefes aldı Felix. Hâlâ korkuyordu, hemde fazlasıyla. Yavaş ve temkinli adımlarını yatağına doğru yönlendirdi. Tabiki uyumayacaktı, bütün bu olanlardan sonra uyuyamazdı. Oraya sadece bütün odayı görebilen bir yerde olduğu için oturuyordu. Odada kimsenin olmadığından emin olmalıydı.

Yavaşça yatağa oturdu felix. Şuan da odanın her yerini görebiliyordu. Kulaklarını etraftaki seslere vermeye çalıştı, odaklanmaya çalıştı. Etraftan gelen bütün sesleri duymalıydı. Kendini iyice vererek tüm sesleri dinlemeye başladı. Eve hakim olan koca sessizliği dinledi.

Dakikalar geçti.

Dakikalar..

Ve dakikalar..

Merdivenin basamaklarından gelen gıcırtı sesleri hakim oldu bütün eve. Bir bir çıktı birisi o basamakları. Felix ise sadece bunu dinliyordu. Duyduğu sesler vücudunun en ince ayrıntısına kadar titremesine yeterdi.

Bir kapı açılma sesi geldi. Daha sonra ise hemen ardından kapandı. Bunların hemen ardından etrafa tekrardan bir sessizlik hakim oldu. Felix korkuyordu, bu yüzden de koridora bakmak yerine yerinde oturup olacakları beklemeye devam etti. Ve etrafı dinlemeye de..

Tekrardan dakikalar geçti. Felix beklemeye devam etti.

Bu sefer olanları duyabilmek için iyice odaklanmasına gerek yoktu Felix'in. Kulaklarını bir çığlık sesi doldurdu. Bu sesin kime ait olduğunu anlamak için fazla çabalaması gerekmedi. Tanıyordu bu sesi hemde çok iyi tanıyordu. Bu ses Hyunjin'in sesine aitti. Felix aniden ayağa kalktı. Hyunjin'i kurtarmalıydı. O felix için herşeyi yapmıştı hatta canını bile tehlikeye atmıştı. Şimdi ise sıra felix'teydi.

Hızlıca kapının kilidini açıp kapıdan dışarıya çıktı Felix. Fakat karnına giren ani sızı ile durmak zorunda kaldı. Bıçaklanmıştı..

Final

(Şaka şakaa heheh)

Felix başında hissettiği ağrı ve yanağında hissettiği yanma hissi ile açtı gözlerini. Bir hastane odasındaydı. Yanında ise az önce ona tokat atan hyunjin duruyordu.







**********




Yazar in your area💅🏻💅🏻

Nasılsınız bebeklerimm??

Bugün söyleyecek bir şeyim yok sanırım.

O yüzden yeni bölüme kadar kendinize çoook iyi bakın hoşçakalınn<33

Dilsiz Şeytan-2 | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin