Quiero que seas mía

five

Jimin'in ağızından

Alarmımın çalmasıyla uyandım,ellerimi yumruk yapıp gözlerimi ovaladım.Yatağım'
dan kalktım kısa bir duş aldım ve üstümü giyinmeye gittim.Siyah bir takım elbise ve altına da beyaz spor ayakkabıları mı giyinip
abimin odasının önüne geldim ve kapıyı çaldım.

İçerden gir dediğini duyduğumda kapıyı açıp girdim.

"Günaydın abi"

"Günaydın chim bakıyorum çoktan hazırsın"

"Ve sende hala yatıyorsun kalk giyin hadi
bugün önemli bir toplantımız var"

"Evet evet biliyorum neydi şu İspanyollar çık o zaman giyip aşağı geleyim"

"Çok kibarsın saol ya geçikme lütfen geç kal
mayı sevmiyorum biliyorsun"

"Tamam başımın belası tamam"

Arkamı dönüp odasından çıktım,odama girip gerekli eşyalarımı alıp aşağı indim.
Kahvaltı masasında oturan anne-babamı görünce gülümseyerek "günaydınnn" dedim

"Günaydın oğlum"

"Günaydın oğluşummm"

"İşler nasıl gidiyor oğlum"

Babamın sorusuyla ağzımdaki yemeği yutup konuştum.

"Çok güzel baba hatta bugün Jeon'larla bir
likte İspanyollarla önemli bir toplantımız
var ama abim hala aşağı inmedi ve onun
yüzünden geç kalıcaz"

"Aferin oğlum senin hep böyle dakik olmanı
çok sevmişimdir"

Babama tebessüm edip önüme döndüm ve yemeğimi yemeğe devam ettim.Ben doymaya yakın abim geldi ve

"Chim ben yemicem sende doyduysan hadi
çıkalım,günaydin annecim-babacım"

"Günaydın bir tanem bir kaç bir şey atıştırsaydın bari"

"Hayır aç değilim, sonra şirkette yerim hadi kalk minik sende"

"Bana bak sensin minik yürü çık araba bizi
bekliyor"

Annemle babamı öpüp çıktık evden ve arabaya bindik şöför ilerlemeye başlayınca kafamı abime çevirdim çok dalgın görünüyordu kahvaltı da etmedi normalde
hepimizden önce oturup yerdi.

"Abi sen iyi misin?"

Sorunla beraber kafası bana döndü ama sorduğum soruyu anlamamış "hı ne dedin"
demişti.

"İyi misin diyorum çok dalgın ve durgunsun
merak ettim"

"İ-iyiyim bir şey yok merak etme ufaklık"

"Peki seni zorlamıcam istediğin zaman bana
anlatabilirsin abi,bu arada bana ufaklık dedin duymadım sanma"

"Teşekkür ederim bebeğim,belki bir gün
anlatırım ama şimdi olmaz toplantımız var"

"Aslında istersen sen girme git dınlen biraz ne dersin"

"İdare edebilir misin ki"

"Tabi ki burda koskocaman Kim Jimin var"

"Tamam peki teşekkür ederim ufaklık"

"Rica ederim abii"

"Efendim buyrun geldik"

Şöförün kapımızı açmasıyla inip şirkete girdik,abim odasına bende toplantı odasına gittim.İçeri girip oturdum ve asistanım min ji'yi çağırdım.

Beş dakika sonra kapının çalınmasıyla gir dedim ve min ji elinde dosyalarla birlikte içeri girdi,min ji'yi seviyordum tatlı kızdı lep demeden leblebi anlıyordu ve zekiydi
ve patron-işçi değilde iki arkadaştık çoğunlukla.