25 -Emily

166 16 0
                                    

Bir süre sonra dudaklarından ayrıldım şaşkınlıkla bana bakıyordu bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama beni kendine çekiyordu sanki

"Sen... beni-"

"Herneyse!"diye sözünü kesmiştim

"Ben gidiyorum en kısa zamanda seni görmeye gelicem"Tam gidicektim ki kolumdan Tuttu

"Tek birşey sormak istiyorum"

"Evet?"

"Beni artık seviyorsun değil mi?"

İç çektim ne söyliyicektim ki evet Jacob gel öpüşelim mi demem gerekiyor??

"Bilmiyorum... bu bir ayda biraz düşündüm ve kararımı qaliba verdim" beni dinliyordu

"Ben şey... qaliba ben-"

"Evet?!"

"Neden bu kadar heyecanlısın ki?"

"Tanrım Wendy 1 aydır ben bu anı bekliyordum!"

Şaşkın gözlerle ona baktım gerçekten ama gerçekten bana takıntılı olmuştu

"Ben seni ben... ah bunu nasıl dile getireceğimi bilmiyorum seni-"

"seviyorum"

Başımı aşağı yukarı salladım

"Evet"

"O zaman bende seni-"

"Seviyorum"

Bu seferde ben söylemiştim bu sohbet çok qaripti ikimizde konuşmadık sonunda ben konuştum

"Bu sohbet neden bu kadar korkutucu"

"Bilemiyorum"

Yanaklarının kızardığını gördüm gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ama
Bek başarılı olamamıştım

"Hey ne?. Neye gülüyorsun yüzümde bişey mi var?"

Hemen kafamı hayır anlamadında salladım çok aptal göründüğüm belliydi kahkaha atmaya başladı

"Neye güldüğünü sora bilirmiyim?"

"Yanakların"

Hayırrr
Hayırrr
Hayırrr

"Sen kendi yanaklarına bak domates surat!"

"Domates mi?"

Şimdi ise ben gülüyordum

"Herneyse ben gidiyorum hoşçakal Jacob" diyib son kez sarıldım ona

"Benimle gelsen?'"

"Olmaazz söz yine gelicem yani burada karşılaşsak olmazsa size gelirem tabi Adel beni öldürmezse"

"Onunla . Yani onlarla bunu konuşucam... şey yanağımıda öpermisin orasıda acıyordu"

Gülümsedim ve yanağına bir öpücük bıraktım

________

Eve geldiğimde Tom ve mattheo evde yoktu ölüm yiyenlerde yoktu yanlız başıma kalmıştım bu evde hiç olmazsa anahtarın yerini biliyordum yoksa dışarda kalacaktım Tomun odasına gittim ve günlüğünü aramaya başladım neler çevirdiğini öğrenmeliydim her yeri aradım ama yoktu yorulduğum için kendimi yere attım ve o an yatağın altında bir defter gördüm yatağın altına sürünerek elim ile deftere uzandım ve onu elime aldım sonra ayağa kalktım ve onun yatağında oturmaya başladım bu defter neyin nesiydi böyle çok güzeldi o ayrı ama bir o kadarda eskimiş ve korkutucu görünüyordu

Defterde ki ipi açtım ve bazı resimler gördüm ilk sayfaya bakıyordum bir kişinin resmi vardı ve üstüne kırmızı bir iks çizgisi vardı diğer sayfaya geçtim diğeride aynıydı qarip qarip isimler ve altlarına VMP Yazıyordu bu ne anlama geliyordu ki yoksa... bunlar vanpirler ola bilirmiydi?! Başka sayfa ve başka sayfa hepsinin üstünde iks vardı onları öldürmüşmüydüler?? Ve son sayfa hayır... Jacob olamaz şimdi kurban oymuydu?! Buna izin veremezdim başka sayfalara geçtim ama Jacobtan sonra hiç bir fotoğraf yoktu kapı açılma sesi duydum hemen defteri olduğu yere koydum ve son hızla odadan çıktım aşağı indim Tomun yaralandığını gördüm kolu kesilmişti Mattheo onu koltuğa oturması için yardım etti

"Noldu sana??"

"Önemli bişey değil"

"Önemli değil mi? Kolunun derin kesildiğini görmüyormusun?"

Beni umursamadı ve mattheo dan destek alarak odasına çıktı son zamanlarda gerçekten çok değişti boynum yine ağrımaya başladı Lanet olsun! Boynumu tuttum oda sanki dönüyordu ve bu benim midemi bulandırmıştı neden hep böyle oluyordu ki Jacob bana Zehiri çıkardığını söylemişti e o zaman? Belki Tom biliyordur ama onunla Jacob hakkında konuşmalıyım bunu sonra sorarım Tomun odasına yol aldım ve kapıyı çaldım

"Gel!"

İçeri girdim umarım odasını karıştırdığım için bana kızmaz sonuçta arkadaşız içeri girdiğimde kolunun sarılı olduğunu gördüm

"İyisin değil mi?"

"Elbetde çok iyiyim"

"Aslında sana bişey sormak istiyordum yani söylemek istiyordum"

Kaşları çatıldı ve ayağa kalktı biraz korkmuştum önümde durduğunda konuştu

"Umarım kötü bir şeyler olmamıştır"

"Ha-hayır yani"

"Yani?"

"Bazı şeyler öğrendim"

"Nedir o?"

"Onu gerçekten öldürücek misin?"

"Anlamadım neden bahsediyorsun?"

"Jacob gerçekten öldürücekmisin?"

"Ne yani nerden biliyorsun?!"

"Soruma soruyla cevap verme Tom!"

"Tom... Marvolo'ya noldu?"

"Konumuz bu değil öldürücekmisin öldürmiyicekmisin!"

"Evet öldürücem!"

"Öldürmiyicem demiştin Benden bunu nasıl saklarsın arkadaş olduğumuzu sanıyordum! Ama Sen tanıdığım en kötü insanmışsın"

Üstüme yürüyüp kollarımı sıkmaya başladı

"Benimle doğru konuş Wendy yoksa..."

Kolumu sıktığı eline baktım canımı acıtıyordu gözlerim dolmaya başlamıştı yüzüne baktım

"Yoksa ne. Beni demi öldüreceksin?"

Bişey söylemedi ve çatılan kaşları hafifçe düzeldi ellerini anında kollarımdan çekti ve hızla odadan ayrıldı hayır hayır arkadaşım dediğim çocuk bu olamazdı Emily denen kızla konuşmalıydım yada kardeşimle birine bunları anlatmalıydım biri Tomu durdurmalıydı ama kim? Mattheo'mu? Hayır o kardeşinden yana o zaman Emily bulmalıydım...

__________







Son Günüm || Tom Marvolo Riddle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin