13.Bölüm: İntikamı Bile Yaşatmayan Dünya

79 6 37
                                    

Aldığın her bir nefes,

Zihnine kafes.

Göğüs kafesinde yanan ateş,

İntikamının mühürü olan ateşkes.

Girdiğin her bir yol,

Kalbinin sesinin yankılandığı taraf olan sol.

Savaş meydanında darbeler eşittir,

Yaranı sakla ve yok sansınlar.

Silahı eline al ve devam et,

Kurşununun hiç bitmeyeceğine inansınlar.

**

"Sen ne istiyorsun Mercan,nasıl bir intikam söndürecek göğüs kafesinde yanan ateşi?"

"Yaşayarak. Benim en büyük intikamım yaşamak olacak,karşılarında dimdik durmak. Benim yaşadığım her an ise onlar biraz daha vazgeçecek. Bunu ona borçluyum."

"Yaşayarak öldürmek birilerini, sevdim bunu."

Şimdi ise Demir karşımdaydı. Ela hareleri gözlerimi tarıyordu. Cümlesi ise zihnimde tekrar ediyordu. "Çünkü onu yaşayarak öldüreceğiz. Onu öldüren biz değil,bizim dimdik durmamız olacak."

Ellerim yumruk halini alırken yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Bu tebessüm göğsümde yanan ateşten geliyordu. Bu tebessüm Özgür'ün patlayan öfkesinin bana verdiği zevkten geliyordu.

Dudaklarımı araladım. "Sen ondan niye nefret ediyorsun?"

Çenesi kasıldığında elini ensesine götürdü ve
sıvazladığında gözlerini tekrardan gözlerime çevirdi,incelediğinde dudaklarını araladı. "Bazı şeyler var Mercan. Bağırmak istediğim gerçekler var ama susmak zorundayım. Sana bugün dediğim gibi,bazı şeyleri öğrenmek için ikimiz de hazır değiliz."

Haklıydı,ama onun benim hakkımda bildiği şeyler vardı ve benim bilmiyor olmam eksik hissettiriyordu. Dürüst davranacaktım. "Seni anlatman için zorlayamam ama sen benim hakkımda bir şeyler biliyorken benim hiçbir şey bilmemem eksik hissettiriyor."

"Senin hakkında bildiğim tek şey Zihin'de dövüştürüldüğün ve bunu da sen söyledin Mercan. Geçmişine ve yaşadıklarına hakim değilim. Ne zaman anlatmak için hazır hissedersen o zaman öğreneceğim."

Kafamı salladım,haklıydı.

Önüne döndüğünde arabayı çalıştırdı ve arabaya bir sessizlik yayıldı. Özgür'ü delirtmeyi başarmıştık, bu kesindi. Demir onun gözünün içine baka baka elimi tutmuştu ve Özgür'ün gözünün nasıl öfkeyle parladığını hatırlıyordum. "Şimdi ne yapacağız?" Diye sordum dayanamayarak.

Direksiyondaki eli sıkılaştı. "İlk olarak ona güçsüz olmadığımızı göstereceğiz. O insanları hep zaaflarından vurur, bizim elimizde de onun zaafları var artık. Onu vurmaktan çekinmeyeceğiz. Bu yüzden ona silah artık bizim elimizde dedim. Artık hedefin ucunda olan tek biz değiliz."

Özgür'ün herkesten sır gibi sakladığı hastalığını biliyorduk, karısının öldüğünü biliyorduk. Demir Özgür'ün karısıyla ilgili bir cümle kurduğunda nasıl delirdiğini de görmüştük ve burdan karışının onun zaafı olduğunu anlamıştık. Onun elinde beni oynatabileceği çocukluğum varsa bizim elimizde de onun sırları vardı.

KARANLIĞIN DİĞER YÜZÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin