karışık.

104 8 22
                                    

Karavanlara dağıtılıyorduk.
Sevinç hoca ayrı ayrı karavanlara gidip neler yapacağımızı anlatıyordu.Sıra bizim karavanımıza gelmişti.Herkes dışarıda Sevinç Hocayı dinleyecekti.Katılım az olduğu için sadece dört karavan vardı.Toplamında 43 kişiydik sanırım.C şubesinden katılanlar nadirdi.Sevinç hoca karavana heyecanla girdikten sonra bağırmaya başladı;

-Gençler,herkes bana baksın!

Tüm gözler Sevinç hocaya dönüktü,sadece ikimiz haricinde.
Durmadan birbirimize bakıyorduk ve bundan asla sıkılmıyorduk.

-Herkes bana baksın dedim Çağancım!

Sırıttım,Sanırım güzel bir durumdu..bana böyle bakması.

-Arkadaşlar,yolumuz epey uzun farklı bir şehire gideceğimiz için bu şekilde oldu.

Uzun yolları severdim...Geçen sene yine uzun yolda yapmıştık dönem sonu tatili,Çağanla durmadan şakalaşıp,şarkılar dinlemiş ve durmadan birbirimize aşkımızı itiraf etmiştik.Çağan'a pişmanlıkla ve üzüntüyle baktım..bu senede öyle olabilirdik..

-Tuana daldın gittin?

-H..ha?

Gülümsedim,ekip endişeli bir halde bana bakıyordu.Alisa ve Ülkü zaten diyeceğim şeyi bildikleri için sustular.
Alisa yüzümün düştüğünü görünce sızlandı;

-Yağız bu tip ne ya!

-Ne var Alisa?

Alisa Yağız'a yaklaşarak konuşmaya başlamıştı.Leya tam karşımdaydı,gözleri dolmaya başlamıştı.Gözünden akan yaşı silip karavan'a koşmaya başladı.

-Alisa.

dedim,yapmamasını işaret eden mimiklerim ile.Yağız ve Alisa'nın birbirlerini kardeşleri gibi gördükleri için boş düşüncelere gerek yoktu.

-Ne?

dedi.

-Eee,hadi gitmiyormuyuz?

dedi Ülkü beni kurtarmak istermiş gibi.Yağız,Arda ve Mert çantaları taşırken,bizde içeriye gidip kalacağımız yerleri ayarlayacaktık.

Karavan'a gittiğimizde Çağan kimseyi umursamadığını göstermek istermiş gibi kulaklıklarını takmış ve pencereden dışarıya bakıyordu..

"Yeşil orman..benzeri olmayan Güneş...kıskanıyordu en güzel tonları en asil şekilde taşıyan ela rengi gözlerini.
Kumral saçlarını..."

-Tuana hadi ilerle.

Birşey söylemeden Çağan'ın yanındaki bölgeye gittim.Bizim kalacağımız yer karava'nın üst katıydı.Çağan oraya gittiğim an gözlerini bana çevirmişti.

-Yardım edeyim.

dedi elimdeki ağır çantaları işaret ederken.

-İstemiyorum.Ben taşırım.

Çantalara doğru eğildi.Yüzümüz çok yakındı,dudaklarıma bakarak ;

-Sormadım.

dedi.Ben doğrulunca gülümsedi.Çantaları alıp kendisine en yakın bölgeye yerleştirdi.

-Burası değil.

dedim yüzüne bakmadan.Karavanda sadece ikimiz vardık..Ülkü ve Alisa ne ara gitmişti hiç bir fikrim yoktu..
Çağan arkamdaki pencerenin perdesini kapatmaya çalışıyordu,bende oraya sıkışmıştım.Amacı kimsenin bizi görmemesiydi.

-Çağan bırak beni gideceğim!

Kolunu karavan'ın duvarına yasladı ve gözlerime baktı.

-Şimdi nereye kaçacaksın..?

karmaşık.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin