bkdk

2.5

Odaya çıktığımızda bitik haldeydik. Gerçektrn bitmiştik yani. Kendimi direkt yatağa attım ve Deku'yu beklemeye başladım. Onsuz olmadan iyi bi uykuya dalacağımı düşünmüyordum açıkçası.

"Dekuuuu... " sesim gitgide çatallaşıyprdu çünkü havuzda en çok bağıran bendim tabii ki.

"geldim geldim. Todoroki tuttu biraz parti detaylarını verdi işte. "

"aa doğru bi konsepti falan var mıymış"

"evet kokteyl gibi olcakmış aslında o yüzden parti gece yarısı başlıyomuş"

"yani ilk defa bunyem uyku istedi ve onda da ayakta mı kalmam gerekiyo pf.. "

"hadi amaa çok eğlenicez, hem istersen ben seni ayıltabilirim... "

"hmh nasıl yapacakmışsın onu bakalım" dedim ve bir anda gözlerim açılmıştı. Uyuklarken hiç fark etmemiştim ama Deku üstündeki sweatshirt'ü çıkarmış valizin başında kendine kıyafet bakıyordu. Bu görüntü karşısında dona kalmıltım. Gergin geniş sırtı bana doğru dönüktü. Sağlam kol kaslarını görebiliyordum ve bu beni ayrı bir büyülüyordu.
Kafasını bana çevirdi. Elinde iki kıyafetle dönmüştü. Tam konuşacaktı ki ona nasıl baktığımı anladı. Hınzırca gülümsedi ve elindeileri bıraktı.

"vay vay katsuki beyin gözleri açılmış bakıyorum"

kızardığıma kalıbımı basarım

"ama bu akşam olmaz kacchan yine Todoroki tarafıbdan basılmak istemiyorum yarım saate bizim odada olacak. Onun da beni boyle gormesini istemezsin heralde diye düşünüyorum"

Ağzım açık onu dinlerken son söylediğiyle kendime geldim.

"ehm- eh, haklısın giyinelim"

Tatlı tatlı gülümsedi ama o da bu ertelemelerden sıkılmış olmalıydı. Neyse ki kokteyl vardı. Ve kokteyl demek içki demek. İçki demek... Görürüz.

.

Yaklaşık yarım saat sonra Todoroki kapıda dikiliyordu. Açmamak için direnmiştim fakat söz dinlememişti tabii ki. En sonunda açmıştım.

"Beni kapıda enayi gibi bekletmek hoşuna gidiyor dimi pislik"

Deku tapılası kıkırdısıyla tüm düşüncelerimi yerle bir ederken bir yandan Todoroki'ye laf yetiştirmeye çalışıyprdum.

"evet fazlasıyla"

"VE HALA GİYİNMEMİŞSİN"

"hayır sadece böyle geliyorum"

"NE"

"ne yani normal bi pantolon ve tişört işte"

"Canim bakugou'cum bak şöyle ki bu bir kokteyl azıcık özeneydin. Deku'mun yanında güzel görünmen lazım"

Arkadan Deku spor bir kombin yapmış olmasına rağmen her zerresi harika bir şekilde omzumun arkasından seslendi.

"O her haliyle harika"

"uu bu akşam heyevanlı gecicek desene"

"Sen bozmsaydın gececekti"

Göz devirmekle yetindi.

.

Bana zorla bir takım giydirdiler fakat hoşuma gitmişti aslında.

neyim ben be ateş ediyorum resmen

Kokteylin yapılacağı yer otelin içindeki kocaman botanik bahçe-kafe'deydi. Oldukça hoş bir ortam olmuştu aslında. Yeşilliklerin içindeki masaları tabaklarla ve çiçeklerle süslenmişti.
Bizim grup çoktan bir masa kapmıştı ve yerleşmişti. Sandalyeler kaldırıldığı için masa genişti ve bir masaya sığışabilmiştik. Bizi gördüğü gibi kaminari üstümüze koşmaya başladı. İkimiz de mal gibi bize koşuşunu izliyorduk. Tam Deku'nun üstüne atlıcaktı önüne geçip durdurdum.

"Ulan sen beni sınamak için mi gönderildin"

"kacchan öyle deme"

"kaşınıyorsa kaşımak lazım ama"

Tam biz konuşurken yanımıza Shinsou geldi.

"hop sakin hadi masaya gecelim. "

Masaya geçtiğimizde güzel bir sohbet dönüyordu. Herkez aşırı derecede şık giyinmişti ve az kalsın Todoroki'ye teşekkür edecektim kıyafetimi değiştirdirti diye.

Herkes eğleniyordu açıkçası. Güzel ve hoş bir ortamdı. Sahne tarzı bir yer vardı ve bir grup şarkı söylüyordu. Şarkı durdupunda herkes sahneye döndü. Sahne bi anda aydinlandi ve Todoroki'nin babası Endeavor göründü.