1.7

176 14 1
                                    

İşte o beklediğim zaman yaklaşıyordu. Garip bi şekilde Deku'yla aile yemeklerinin olduğu günler daha yakın oluyorduk.
Lavabonun orda dişlerimi fırçalıyordum. Deku da saçlarını tarıyordu.
Ağzımı gargara yapıp tükürdüm. Parmağımla fırçayı temizlerken iki el belimi sardı. Bana yaslandı. Sırtımın gerildiğini ikimiz de hisettik büyük ihtimalle ama Deku bozuntuya vermedi. Kulağımla boynumun arasında ki noktaya küçük bir öpücük kondurdu.

"Sence de kapı açıkken bunu yapmalı mıyız"

"Hm ben çok mutluyum"

"Güzel o zaman içerde de bunu devam ettirirsin"

"hm tabii" Sesi kulağımı gıdıklıyordu.

Ayrıldı ve dışarı çıktı bende ellerimi kurulayıp içeri geçtim.
Deku yatağa uzanmış telefona bakıyordu. Üstünden atlayıp yanına geçtim ve yüzümü elime yasladım. Yan bir şekilde Deku'yu izliyordum.

"Ne o çok mu güzelim"

"Evet"

Telefonu kapayıp yatağın yanına koydu. Annemler yatmıştı o yüzden ev sessizdi. Kalkıp kapıyı kapattı ve kilitledi. Yanıma sırtüstü yattı ve kafasını bana çevirdi.

"Ne o hadi"

Gözlerim açıldı hemen Deku'yu kucağıma çektim.

"Yuh bu ne hız"

Bana doğru eğildi ve o yumuşak dudaklarını benimkilere değdirdi. Ve günün sonunda istediğim şey oluyordu. Deku'yu belinden tutup daha çok kendime çektim. Bir süre devam ettikten sonra nefessiz kaldık ve ayrıldık.

"Çok uykum var kacchan"

"Ya"

"Peki"

"Evet" 

Siktir ya of

dedi ve yanıma tekrar yattı. Arkasından beline sarıldım ve Deku'nun o harika kokusuyla uykunun kollarına bıraktım kendimi.

.

Sabah olmuştu ve ben Deku'nun güzel kokusuyla uyanmanın hazzını yaşıyordum. Normalde arkadaş erken uyandığı için genelde ona yetişemezdim. Gözlerim hafif hafif aralandığında Deku hala sakince uyuyordu. Ne kadar dinç olsa da oda yoruluyordu en nihayetinde. Bir süre kollarımın arasında ki yeşil kafayı izledim. Saçlarıyla oynananmasını sevmezdi ama ben çok seviyordum. Uykusunu bölmwk istemediğim için parmaklarımı çillerinin üzerinde gezdirdim. Hafif kıpırdansa da uyanmadı ta ki bu güzel anın içine sıçılana kadar...

"HEY KATSUKİ UYAN ARTIK YA YAZIK MİDORİYA'YA SENİN YÜZÜNDEN ODA ALIŞACAK GEÇ KALKMAYA"

SİKİYİM

"OF SUS ZEHİR ETTİN ŞUAN SABAHIMI"

"KALKTA KAHVALTIYA YARDIM ET"

"SABIR"

Deku tabii ki uyanmıştı. Daha ilk kelimeden gözlerinin açıldığının bahsine girerim.

"Günaydın Kacchan"

iç çekiş "Günaydın Deku, günaydın"

"Boşver hadi kahvaltıya inelim"

İkimiz de kalktık ve direkt aşağı indik.
Daha çok rahat pazar kahvaltılarından olduğu için hepimiz pijamalarmızlaydık. Kahvaltı sofrası gayet başarılıydı. Deku'nun güzel kahvaltılarından sonraki favorim diyebilirdiz.

"Afiyet olsun"

"Ellerinize sağlık"

Herkes yemeğine gömülmüştü ortama sessizlik hakimdi.

Herkes yemeğinin sonlarına gelmeye başladığında sohbet açılmıştı ama ben pek dinlemiyordum hala ağzıma bir şeyler atmakla meşguldüm.

"Ha bu arada biz perşembe günü Fransa'ya gidiyoruz"

aynı anda

"NE"
"NASIL"

sesleri salonda yankılandı.

bkdkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin