YILDIZA DOKUNAN MÜREKKEP +18

YDM||ORTAK

Oy ve satır ara yorum yapmayı unutmayın lütfen!

İyi okumalar, iyi eğlenceler<3

KUMRU

"Ay kalk be üzerimden mutasyonlu amip!" diye çığırıp üzerimden ittim Beste'yi.
Uykusu da ağır kendisi de yahu..

Yerde homurdanmaya başlayınca gözlerimi devirip yataktan aşağı sarkıttım bacaklarımı. Ağrıyan başımı dindirmek için işaret ve orta parmağımı birleştirip şakaklarımda daireler çizmeye başlarken yataktan yavaş bir şekilde kalktım ve lavaboya girdim. Yüzüme su çarpıp kendime gelmeye çalışırken bu kadar içmemize sövüyordum.

Eğlendikten sonra duygusal şeylere gelince konu, dayanamayıp ağlamayı da içmeyi de abartmıştık. Şu anda da onun acısını çekiyorduk işte.
Ayaklarımı sürüyerek odaya girdim ve gerinip hala yerde yatan arkadaşıma baktım.

"Ay Beste, senin o kıvırcık saçlarını alır, tuvaletteki borulara dolarım unutamayacağın buklelerin olur he! Uyansana kızım, geç kalıyoruz."
Sonunda kendine gelmiş başını tuta tuta lavaboya girmişti. Halimize gülüp dolaptan açık mavi dar bir kot, üzerine de beyaz kol kısmının bir tarafı zincirli crop aldım ve üzerime geçirdim oyalanmadan.

Bugün okul yoktu ama etütlere katılacaktık. Oradan da bir yerlere gidecektik bir aksilik çıkmazsa.
Düz saçlarımı tarayıp alttan sıkıca bağladım. Yatmadan önce çıkardığım kolyeyi de boynuma yerleştirdikten sonra yüzüme bir şey sürmeden doğal kıvrık kirpiklerime rimel sürüp dudaklarımı nemlendirdim.
Beste lavabodan çıkıp götünü kaşıya kaşıya dolabın karşısına geçti. "Aşko bugün sendenim." Omuz silktim ve dans ede ede kahvaltı hazırlamak için mutfağa indim. "Haydi kızlar kalkın göbek atmaya.." Kıvırarak dolaptan çıkardığım kahvaltılıkları ada tezgaha yerleştirdikten sonra sabah sabah Beste'nin çay içmeyeceğini bildiğimden meyve suyunu ve bardakları da bıraktım kenara.

Dudağımı büküp ne yapsam diye düşünürken omlette karar kilip gerekli malzemeleri çıkarttım ve yapmaya başladım.
"Oo Kumru kuş, ne bu mutluluk?" Tahta kaşığı mutfağa giren Beste'ye uzattım. "Acayip hayvanlara benzi'rsen.." Gözlerini devirip bar sandalyesine oturdu ve ağzına dilimlenmiş salatalığı attı. "Aman, haspam seni.."
Kıkırdayıp altının kızardığına emin olduğum omleti tabağa koyup masanın ortasına yerleştirdim. "Afiyet olsun gülüm."
Sırıtıp hemen saldırmaya başlayınca yüzümü buruşturup meyve sularını doldurdum bardaklara.

"Of dün çok iyiydi, hep yapalım bunu!" Ona değişik bakışlar yollayıp başımı işaretledim. "Kendi kendini imha ediyor şu an, mümkünse uzun bir süre sonra yapalım. Yüzünü buruşturup kafasını salladı. "Valla Kumru aşkım ben gece bir an suyum geldi diye bağıracaktım, kalkıp üç dört defa ağrı kesici almak zorunda kaldım."
Güldüm ve onayladım, "Al benden de o kadar!"

*

"Anladık mı gençler?" Kafamı sallayıp gerindim yerimde. Hafta içi işlediğimiz yerleri tekrar etmişti Demir hoca. Zaten az olan sınıftan da onaylar anlamda mırıltılar çıkarken Demir hoca gülümseyip saatine baktı.
"Daha varmış zilin çalmasına, sohbete ne dersiniz?" Beste hemen onaylayıp alkışladı. "Hocam adamsınız. Bir an yeni konuya geçeceksiniz sandım, kalbime iniyordu." Deyip elini kalbinin üzerine koydu.
Hoca gülüp masaya yaslanmış ve omuz silkmişti. "O kadar mi sıkıcı duruyorum?" Kıkırdayıp Beste'nin nasıl toparlayacağına baktım. "Aa, Estağfirullah hocam, asla, sadece diğer hocamız biraz şeydi o yüzden.."
Hemen de nasıl sattı Erkan hocayı zilli!
"Öyle olsun..Ee neler yapacaksınız bugün?" Arka tarafta oturan Irem aldı ilk sözü.
Normalde haftasonu okulun önünden bile geçmeyen kızın burada olması oldukça komiğime gitmişti.
Demir hoca nelere kudret!
"Hocam biz piknik yapacağız havalar soğumadan, isterseniz siz de gelin, eğleniriz hem." Hoca gülümsemesini bozmadan nazikçe reddetti. "Maalesef farklı programlarım var bugün için, ama mutlaka başka bir zaman yapalım o tarz bir şey.. Hep okul hep okul olmaz sonuçta."
Ah şükür öğrenci halinden anlayan bir hoca..
"Ay evet hocam. Ben yazdım kenara unutmam mümkün değil, siz o işi oldu bilin yani."
Bize döndürdü bakışlarını İrem'e saritip. "Ee kızlar , sizlerin de planı  var gibi, neler yapacaksınız?"
Omuz silkerek cevapladım.