1.Bölüm

711 12 3
                                    

Bu kitapta B×B vardır. Eğer rahatsız oluyorsanız okumayınız

-"Efendim, biraz daha iyileştirme iksirine ihtiyacımız var"

Ofisime giren minebay çalışanına baktım ve başımı olumlu anlamında salladım. Çalışmaya geri dönecekken tekrar ona baktım.

"Marcus nerde biliyor musun?"

Bana bir şey demeden bakmaya başlamıştı. Anlaşılan bilmiyordu. "Tamam odadan çıkabilirsin" Dedikten sonra çalışmaya geri döndüm. Minebay çalışanıda ofisimden çıktı.
1 saat çalıştıktan sonra boğazımın kuruduğunu farkedip ayağa kalktım. Su almak için makinelerin yanına giderken Marcus'u farkettim. Bir cihazla uğraşıyordu. Yanına yaklaştığımda bu cihazın gravity gun olduğunu farkettim.

"Marcus? O silahla ne yapıyorsun?"

Bana döndü ve elindeki silahı masanın üstüne koydu. Bana bakmaya başladı. Kısa bir sessizlikten sonra konuşmaya karar verdim.

"Hem sabahtan beri etrafta da yoksun nerdeydin?"

Soruma cevap vermesini beklerken makineden soğuk su aldım.

-"Denekler için bir kaç tane iksir aramaya çıkmıştım da. O yüzden gelemedim. Bir şey için bana mı ihtiyacınız vardı?"

Suyumu içerken hayır anlamında kafamı salladım ve su bittikten sonra plastik bardağı geri dönüşüm kutusuna attım.

"Hayır sadece merak etmiştim"

Support Pow;

Evet, ben ve yine Dave ile klasik kavgamız. Ama bu sefer biraz abarttık. Haklı olan bendim ama bana özür dilettirecek gibi. Ben kolay kolay özür dilemem. Göz ucuyla Dave'e baktım. Kafasını çevirmiş bana bakmıyordu. Ve tam odamın olduğu yere! UYUZ KÖPEK!

Ayağa kalkmak yerine direkt odama ışınlandım. Odamı hafiften göz ucuyla inceledikten sonra gözüme siyah 8 bacaklı olan bir şey çarptı. Ben bununla hayatta yan yana kalamam ama Dave ile de küsüm. Oflayarak mecburen Dave'in yanına gittim. “Özür dilerim. Ama sende orada beni çıldırttın ne yapabilirim?” Dave bana bakarak yüzümü inceledi “Ne yapmamı istiyorsun!”

Bu şekilde konuşmasına gıcık oluyordum. Emir vermesine. Ben son 5 saniye ile aslan burcuydum ama o başaktı. Başak olduğuna bakmayın kokuyordur sürekli. “Odada örümcek var da onu öldürebilir misin, canım ikizim?” Ah, buna yaptığıma inanamıyorum.

Sırıttı ve odama gidip örümceği öldürdü. Küçümser bir sesle “Evde istese jaguar besleyecek birisin ve bundan korkman saçma!” dedi. Göz devirmemek için gözlerimi kapattım. Evet, bu benim bulduğum bir taktikti kendimce. Ne abim yapar, ne de kardeşlerim... Sap ayağımda bir şey hissedince refleks olarak oraya baktım. “Taco ve ikizi gelmiş. Peh! Sen ve o mal tilkilerin” Taco ve Taja’yı kucağıma alıp biraz sevdim ve yemeklerini yedirdim. Saatte baktığımda saat bayağı geç olmuştu. Nerde kaldı ki bu? “Dave, Chris neden gelmedi hâlâ?”

Dave bana dikkatlice baktı “Onu neden sevip önemsiyorsun? Güven bana o malın teki yarın bir gün unutur o bizi. Sırf Marcus’u için”

Chris pow;

Gözlerimi açtığımda hala minebay de olduğumu fark etmiştim. Saat geç olmuş gibi gözüküyordu. Uyuya kalmış olabilirdim. Gözlerimi ovuşturarak uzandığım yerden doğruldum ve etrafa baktım. Işık kapalı olduğu için her yer karanlıktı o yüzden eğer odanın içinde biri varsa bile göremiyordum. Gözlerim karanlığa biraz daha alıştıktan sonra etrafa tekrar baktım. Evet gerçekten de biri yoktu. Esneyerek ayağa kalkıp odadan çıktım. Bazı minebay çalışanları hala daha korumak vb. işleri yapmak için burdaydı. Birisinin yanına gittim.

-"Buyrun Chris bey? Bir sorun mu var."

Uykulu modumdan çıkıp kendime gelmeye çalıştım. Etrafa tekrar baktıktan sonra çalışana tekrar döndüm.

"Marcus nerde biliyor musun?"

Bir süre düşündükten sonra kafasını evet anlamında salladı.

"Evet efendim en son üst katta oturuyordu."

"Tamam sağol."

Asansörlerin oraya gittim ve asansöre binip üst kata çıktım. İndikten sonra masaların orda oturup telefona bakan Marcus'u gördüm. Yanına yaklaştım, beni fark ettiğinde ayağa kalktı.

"Marcus beni niye uyandırmadın? Çok geç kaldık."

"Üzgünüm. Huzurlu bir şekilde uyuduğun için uyandırmak istemedim."

Gülümseyerek ona baktım."Bir dahakine uyandır" Bir şey demeden bana baktı. "Her neyse hadi gidelim artık."

Tamam anlamında başını salladı ve evin önüne ışınlandık. Bu ışınlanma beni biraz sarssada kısa bir süre sonra kendimi toparladım ve eve girdik.

(Bu hikayeyi bir arkadaşım ile yazıyorum ;D.)
Kelime sayısı;611)
(NOT:MARCUS'UN NORMALDE SAÇI YOK FAKAT BİZ BU KİTAPTA MARCUS'A SAÇ EKLEDİK 😇)

PartnerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin